Bundan yıllar önce çok sevdiğim bir büyüğüm demişti ki;
Bundan bir kaç yıl sonra doğu ülkelerinden birinde çok kötü bir savaş çıktığı için sınır kapılarımızı açacağımız söylenir ise bil ki ülkeyi kendi emrine amade insanlar ile doldurmayı planlayan bir beyin vardır ve bu planını uyguluyordur. Eğer ki o sınır kapısı yol geçen hanı gibi açılırsa o saatten sonra çok çok zor geri dönülebilecek bir yola gireriz. Tahminim bir süre sonra önce bol bombalı günler başlar ve masum sivil halk ölmeye başlar. Ardından ekonomik kriz patlak verir çünkü güvenli olmayan bir ülkeye ne turist gelir ne de iyi döviz girişi yapacak firmalar. Geçmişteki olaylar tekerrür ederse bir darbe olur ancak bu darbe bizleri yıllarca geriye atar ve 80 olayları diye tabir ettiğimiz olaylara şükür edeceğimiz acılar görürüz.
Darbe olmaması durumunda da iki seçenek olur. Ya ülke topraklarımıza göz dikmiş bir devlet bizim iç meselelerimizi bitireceği imajıyla gelip ülkemize el koyar. Ya da ileri adım atmaya mecali kalmış Osmanlı gibi bir çöküş yaşanmaya başlayabiliriz. Gerileşme oranımız çığır aşar boyutta artabilir. Kadına verilen değerin düştüğü toplumlara dönüştürülebiliriz. Umut edelim de bunlar olmasın fakat ben gidişatı böyle görüyorum. Bu benim ileri görüşlülüğüm ile alakalı değil kesinlikle bu olayları yaşamış komşu ülkeleri incelemem ile alakalıdır.
Umalım ki bunlar olmasın ve devletimiz gelişerek büyümeye devam etsin.
