bol bol çikolata, şeker, tatlı ve türevlerini tüketirim. duygusal bir film açıp hüngür hüngür ağlarım. bir kadeh şarap içerim. sırt üstü uzanır tavana boş boş bakarım. sonra yatar uyurum.
Değerlendirmeye çalışırım. Ne de olsa alışkınız.
Müslüm gürses dinlerim.
Uyurum.
Uğraşacak meşkale bulurum.
Bu zamanda anneme bir tık daha fazla zaman ayırırım.
DENiZE BAKARKEN KAHVALTI YAPMIŞTIK. HiÇ DEN Bi SEBEPTEN ATIŞTIK.
ARABAYA BiNDiĞiMiZDE O ELMA YANAĞINDAN ÖPMEK iSTEMiŞTiM.
ÖPME BENi DiYE BAŞINI ÇEViRDi.
GÖZLERiNE DÜŞEN KIRAĞI GÖRDÜĞÜM DE,
iÇiM BURKULDU.
VE
KIRMIZI IŞIKTA DURUR DURMAZ, HIZLA ARABADAN iNDi AĞLAYARAK.
Dertsiz olmak nede zormuş meğer. Hayatım boyunca dertsiz olmak için çabaladım. Sonunda başardım da.
Ama keşke başaramasaydım. Çaresiz değilim artık ve durma noktasına geldim. Günde 12-14 saat film izliyorum, geri kalanında da uyuyorum. Mal gibi yaşıyorum, bundan 5 sene önceki ben şuanki beni görse yüzüne tükürürdü.sırd bu durumda kurulmak için saçlarımı kazıttım, 1 hafta kendime gelir gibi oldum, insanların arasına çıkamadım, tuhaf hissettim. Bir hafta sonra ona da alıştım, yine mal gibi yaşamaya başladım olan güzelim saçlara oldu. Sıkışmış gibiyim, derdimi de kimseye anlatamıyorum. Gelecek kaygım yok, iş kaygım yok, para kaygım yok, ev-araba kaygım yok. işte tüm bu saydıklarım "var olduğu" için "ben" yokum. Başka birisi var, tembel, uyuşuk. Rahat batması demek bu oluyor herhalde.
Nasıl desem, hani bir oyun oynarsınız, sıfırdan başlarsınız ama zevkini alırsınız. Devam edersiniz yola. Zorlamak sizi tetikler. Peki ya oyunu bitirdiğinizde? O zaman tat almazsınız. Bir süre sonra da siler atarsınız oyunu. Çünkü başarmışsınızdır. Artık bir tadı kalmamıştır bunun.
Benim oyunum da bitti mi yoksa? Silme zamanı mı geldi o oyunu?