espri yeteneğimle, yaramazlığımla, tembelliğimle, muzipliğimle ve Tıfıl oluşumla. tabi sonra bir boy attım, eski sınıf arkadaşlarım şimdi omuzlarıma felan anca geliyor.
Sınavlara herkes 2-3 saat önceden gelirken ben 5 dakika kala kulağımda kulaklık ve ellerim cebimde geliyordum ve sınav başladıktan yarım saat sonra da çıkıyordum. Bu rahatlığımla dikkat çekerdim.
Liderlik(evet sınıfça gidilen sinemaları hep ben ayarlardım.), spordaki başarım ve komik esprilerim(bazen bilerek komik olmayan espri yapardım millet yine de gülerdi, sempatiktim sanırım).
Edit: imla
Abazanlığımla. Sırf bi kızın eline dokunmak için silgi isterdim. Ellerimiz buluşunca titrerdim. Bi süre sonra kadın hocalar benimle muhattap olmamak için yazılı kağıdımı arkadaşlar vasıtasıyla ulaştırırlardı. Çok kırılırdım vala. Vebalı gibiydim amk.
kulaklarımla. elf kulağı gibi. onu da ilkokulda birkaç kişi farketmişti. onun haricinde pek farkedilmem.
üniversitede hiç tanışmadan mezun olduğum yığınla sınıf arkadaşım vardı. tabi uzadı okul. son iki yılda falan daha çok hocalarla içli dışlı olunca "sen kaç girişlisin ya ben niye tanımıyorum seni" çıkışlarıyla sıkça karşılaştım ve "uzattığım için tanımıyorsunuz hocam" şeklinde binlerce defa cevap verdim.
ilkokulda bizim bir alt dönemin sınıf öğretmeni benim bir arkadaşın dayısı çıktı. 20 sene önce o okuldaydım, ve o hoca halen o okulda. yani geleni gideni tanıyor. ki benim sınıf arkadaşlaırmı da tanıyor. bugün üçümüz bir sebepten buluştuk. adam bana "sen kimin öğrencisiydin ya ben seni neden hatırlamıyorum" dedi. kaderim bu soruya cevap vermek.
hocalarım ve arkadaşlarım her şeye muhalefet olduğumu, atarlı olduğumu ve kime yapdığı fark etmez her türlü haksızlığa tepki gösterdiğimi söylerler. ben değil valla onlar söylüyor. *
saçımla..
ilkokuldan lise sona kadar kıskanan öğrenciler ve hocalar takmıştı saçıma..
zaten bu saç sevdası yüzünden liseyi baştan okumak zorunda kalmıştım..
susmamla.bakın suskunluk demiyorum susmak yani bildiğin.sesimi duysa bu kim lan diye düşünürler.bunun yanında yurtta arkadaş çevremde epey normaldim.yurttaki komik bir olayı arkadaşım okulda anlatırken şaşırırlardı bana.neden bizle böyle konuşmuyorsun falan diye sorarlardı.gıkım çıkmazdı.iyi insanlardı ama aşırı kompleksli ve hırslı piçlerdi.hani prestij filminde sırrını açıklamazsan sana taparlar ama açıkladığın an onlar için hiç olursun diye bi replik varya...aynı bunun gibi onlara tek kelime etmez paronayalara sürükler, meraktan çatlatırdım.beni hiç bir kalıba sığdıramıyorlardı.kendi içimde de çeliştiğim için ben bile kendimi tanımazken onlar nasıl anlayacaktı.utangaç ya da özgüvensiz piç deyip geçemiyorlardı.onlardan daha iyi yaptığım şeyler vardı.derslerde başarısızdım.hiç konuşmadığımdan hocalardan azar yemedim.bir tek nerdeyse 1 düşecek hale geldiğinde hoca kızar, sonra büyük ihtimalle de pişman olurdu.hatta aşırı kaçacak bir şey yapacak olsam hocaların yüzünde bir gülümseme olurdu.aslında bu karşındaki üzerinde otorite kurmak için büyük bir güç.insanlar her şeyi tanımak ister.
penisimle. evet ciddiyim. yaşıtlarıma göre penisim çok dikakt çekiciydi. herkes bakmak isterdi. kızlı erkekli penisime bakarlardı. ulan şimdi söyleyince çok sapık bir şeymiş gibi geldi.a am ortaokuldaydık ve kızlarda hayatlarında hiç penis görmeyince benim peniste meşhur olunca... vay anasını bildiğin benden faydalamışlar lan.
bende salak gibi çıkarıp tahtaya bile vururdum. palamut diye isim takmışlardı. utandım la şimdi bildiğin sapık bir sınıfmışız.
ama kötü niyet yoktu. yai bence yoktu. ders ortasında bile en arka sırada oturduğum için aynı enlemdekiler bir çıkarda bakalım derlerdi. bende direkt çıkarırdım palamutu. ha bir de koşu, basketbol ve futbol ; üçü birden braşımdı ve hepsinde ödüller aldım.