Önemli bir soru olduğu kanaatindeyim. Tabii ki özel kalmalı ama kabul etmeliyiz ki çoğumuz tam anlamıyla bir cinsel doyum ya da sevgi hissetmiyoruz. Bu da çeşitli sorunlara neden oluyor: Fantazyalar, dış dünyadan kopukluk, cinsel bozukluklar... Baskilanan cinsel dürtü dinci bir faşizme bile neden oluyor düşündüğümüzde.
Sunu kabul etmeliyiz. Bazı insanlar sadakat sahibidir bazı insanlar sadakatsizdir. insanları toplumsal mekanizmalarla sinirlamanin doğru olduğunu düşünmüyorum. Dindarların özgürlük sorununda insanların içgüdülerine esir düşmesi anlatılır. Evet bahsettiğim tam anlamda bu. insanlara "doğru yaşamı" dayatamayiz.
Aşırı cinsel kısıtlamalara maruz kalan insanlar şimdi de aşırı bir cinsel serbestlige doğru yol alıyor. Dünya tarihi cinsellik açısından bakarsak böyle zaten. Önemli olan da bu bozukluklari minimuma indirmek.
Ben soruyu böyle algılıyorum. Yoksa kim kiminle sevisiyor umrumda değil. Kimsenin de umurunda olmaması gerekir.
Sulandırmadan ciddi bir şekilde cevaplanması gereken sorudur.
Mesela eski yazarlar beni tanır. Elit kızlar ile fuck buddy olarak görüşmeler yapan biriydim genelde. Tatil arkadaşı konseptinde falan. Tabi şu sıralar pek yapamıyorum. Malum pandemi var.
Netflix'de erotik diziler falan izliyorum geceleri. Öyle işte.
Geceleri odasının kapısını kilitleyip mastürbasyon yapıyor olabilirler.
Malum pandemi süreci. Kimse kimseye yaklaşamıyor.
Oda da bir kalıp sabun, su ve peçete bulundurmak çözüm olabilir.