bi telefoncuya gitmişim bakıyorum falan. bi görevli geldi. işte şu kaça bu kaça özellikleri ne falan diye soruyorum o da anlatıyor. bir ara ismimle hitap etti. haydaaa.
ya pardon dedim ben ismimi söylemedim ki sana nereden biliyorsun dedim.
o da afalladı. söyledim mi ismi mi dedim. hatırlayamadı. o benden daha çok şaşırdı. öylece kaldık. hadi ben söylediğimi hatırlamadım diyelim. o da sorduğunu hatırlamıyor. öylece apışıp kaldık. sonra o şaşkınlıkla daha fazla devam etirmedim olayı. çıktım ortamdan.
neydi biilemedim ama tanışmadığımız kesin.
Bir yaz günü...
yakın zamanlarda..
işten gelip duşumu aldım, sabahın erken saatlerinde bir ses ile irkildim...
- Kilitbahir, Kilitbahir ...
Gözümü açtım kapadım, açtım kapadım ve duydum, tekrar duydum...
Kalktım daha sonra tekrar duş alıp dolmuşa binip işe giderken Kilitbahir hakkında ilgili arama motorunda bilgi aradım...
Çanakkale ilçesinin Gelibolu yarım adasında bir yerleşim yeri köy gibi bir yer... Seyit onbaşından da gelip geçtiği yer...
Sonra düşündüm, bir hikaye vardır çanakkaleye sadece çağrılan gidermiş derler; amma yalan amma doğru... Belki de çağrıldım bilemedim...
Belki de sadece çanakkale ile ilgili konuşmalar yüzünden etkide kaldım...
Belki de dedem orada savaştı...
Çok gitmek istedim ama bir türlü nasip olmadı. ne Kilitbahir'i görebildim ne de Çanakkale yi...
Bir gün çıkıp gideceğim, umarım beni bekleyip orada karşılayan biri olur, umarım maneviyat dolar kalbim...
baktım gece gece kapının önünde bir keçi, etrafa baktım kimse yok. Bizim yan komşu bahçe de hayvan besliyor, onu olabilir diye düşündüm, keçiyi bir kucakladım.
Kafayı çevirdi bana baktı " taşşaklarımı ne elliyorsun lan" dedi.
Üniversite de öğrenciyken hesabıma 1000 tl para gelmişti. O zamanlar 1000 tl büyük para öğrenci için yıl 2000 düşünün yani. Kim gönderdi niye gönderdi bilmiyorum ama hiç ortaya çıkmadı bende aramadım zaten.
Kuzenimde kalıyorum bir gece, ankaranın yine buz gibi olduğu zamanlar, öğrenci olduğu için ev de ısınmıyor... battaniyeyi kafama kadar çekip yattım. Sabah 7-8 gibi üstümde bir ağırlıkla uyandım " karabasan- uyku felci " sandım. euzu besmele çektim baktım hareket edebiliyorum, ama üstümde hala bir ağırlık var. kuzenimin bir kedisi olduğu aklıma geldi.
sağlam korkutmuştu...
Öğrenciyken tek başıma bir apart dairede kalıyordum. Büte kalmıştım apartmandakilerin çoğu, evlerine gitmişti. Tek başıma odam da otururken aklıma yarım kalan kitabımı okumak geldi. Yatağıma uzanıp yarım kaldığım sayfayı açtım. Okumaya başladım. Sayfanın ortasına geldiğimde kafama sanki biri bezle vurdu. Kalktığım gibi yalın ayak sokağa fırladım. O gündür tek başıma kapalı bir yerde kalamam.
Bir keresinde aynanın önünden geçiyordum geceydi. Kendime iki saniyeliğine baktım ve gözlerimi kırmızı olarak gördüm sonra geri aynanın karşısına geçtiğimde normaldim.
Bundan 5 sene önce ikindi vakti evde tekim.kuran okuyom o günde ramazan ayındayız zaten.5 sayfa filan okudum kuranı kapattım koltuğa uzandım.uzanmamla birlikte sayfa sesi duydum ama baya irkildim kalkıp baktım kuran kaldığım yerden açılmıs.imkansızdı cam pencere kapalı odada tekim kuranın dış kabıda kalındı baya anlam veremedim.sonra 5 sayfa daha okuyup yattım.
Pakette son dal sigaramı yaktıktan bir iki saat sonra, paketin içinden bir dal sigara daha çıkmıştı. Önce tuhafıma gitmişti. Görmedim herhalde diye düşünmüştüm ama aynı olay daha sonra da yaşandı. Bir kez olmuş olsa tamam ama iki kez paketin boş olmadığını göremeyecek kadar bunadığımı da düşünmüyorum.
Birileri bana kendi ismim ile hitap ediyor. Yalnız olduğum zamanlar oluyor bu genelde. Son zamanlarda uğramaz oldu. Hep merak etmişimdir bu kimdir, nedir, nereden geliyordur diye. Çok enteresandı.
çok sıkıştığım bir anda tuvalete zar zor yetişmiştim. klozete oturup sıçma pozisyonu aldıktan sonra uzun ıkınmalar sonucu çok ince bir "fıss" sesi ve o da ne ? bok yok. inanın gram bok yok. o bağırsaklarımda hissettiğim dayanılmaz baskı hissi 1 saniyelik "fısss" sesinin ardından yok olmuştu. hayretler içerisinde kalmıştım.
çocukken yerde bir mermi bulmuştum. aptalın biri dolu mermiyi yere atmış ve ben o zamanlar onun dolu olduğunu anlayacak yaşta değildim. mermiyi yere dik bir şekilde yerleştirip üstüne büyükçe bir taş bıraktım. sonra ne mi oldu? mermi patladı. gözlerimin önünden geçip üstümde ki balkonun altına saplandı. şimdi silahlanmak isteyenlere sesleniyorum eğer sizde böyle yere mermi atıp, silahı ortaya bırakıp hıyarlık yapacaksanız hiç almayın daha hayırlı. atalar boşa 'şeytan doldurur' dememiş her an bir kaza gerçekleşebilir ama böyle işlerle uğraşmayarak kaza ihtimali ortadan kaldırılabilir veya çok sıkı tedbir alınması gereklidir.
4 yıl önceydi sanırım. Yaz günü ve gündüz, babam yan odada uyuyor. Aynayı camın önüne koymuşum saçımlamı ne uğraşıyorum odamda evde bir ben bir babam.aynaya bakarken aynada babamın odamın kapısından kafasını uzatıp bana baktığını gördüm ama kıyafet falan aynı herşey. baba diye seslendim kafamı aynadan arkaya doğru çevirdim kimse yok. tuvalete gitti heralde dedim içimden tekrar aynaya bakmaya döndüm. bu sefer hemen arkamda gördüm aynadan yine baba uyandın mı dedim tekrar aynadan kafamı arkaya çevirdiğimde kimse yok. Sonunda kalktım gittim yan odaya babam horul horul uyuyor ama hala ihtimal vermiyorum numara falan yapıyor sanıyorum. Uyandırdığımda hiç uyanmadığını ve tuvalete falan gitmediğini söyledi. Aynalarla ilgili bi kaç şey duymuştum ama bunu yaşamış oldum özellikle geceleri fazla aynalara bakmayın bak yine bir titreme geldi.
çok kucuktum. 6-7 yaşlarında falan olmalıyım. bir yaz tatilinde düden selalesiene gitmiştik ailemle. Ahşap korkuluklardan şelaleyi izliyoruz. Annemle babam dönüp yürümeye başladılar. Ben bakmaya devam ederken birden simsiyah giyinmiş, büyücü gibi şapkalı, elinde orak olan biri belirdi. bana sert bir bakış atıp selalelin altına girip kayboldu. ondan sonra belki 10 kez antalyaya gitmisimdir ama düdene tekrar gitmedim.
Masanın altına soktuğum sandalyenin, sabah ordan çıkmış ve bana dönük bir şekilde durmasi. Yoksa uyurken biri benimi izledi diye düşünüyorsun sonra gülüp geciyorsun.
