hoşlandığım çocuğun ad-soyadını facede arama yerine yazcağıma duruma yazıp paylaşmıştım.
saniyesinde kaldırdım tabi ama gören olmadı heralde yani umarım olmamıştır sözlük.
yazarların başından geçen rezil dolu dakikalardır. hepimizin en az bir kez böylesi durumları yaşadığı görülmüştür. gülüp geçmeyi gerektirir; her ne kadar o esnada yapmak zor olsa da.
telefonla adana siparişi verdim aylar sonra. bir türlü gelmiyordu. akşam saatleriydi. camdan dışarı bakıyor, siparişi getirecek olan çocuğun motorunu görmeyi umut ediyordum. çok gecikmişti, camdan baktığımda, elinde siparişimi yanlış yere götüren genç bir çocuk gördüm ve camı açıp kendisine, "durun,durun, burası siparişin yeri" deyip, inatla çocuğa olduğum apartmana gelmesini söylüyordum, o ise yürümeye ve bana boş boş bakmaya devam ediyordu. kafamı aşağıya indirdiğimde asıl siparişi getiren kişiyi gördüm. aynı anda iki kişiye rezil oldum. çocuk da bakıyor bana mal mal,desene ben değilim diye.
Askerdeyiz , görevdeyken arabamız bozuldu.Diğer bütün araçlar da bize en yakın 2 saat mesafede , uzman çavuş insiyatif kullandı , durdu bir tır, atladık.Tırcı 30 yaşlarında bir genç asker dostuymuş " yolumun üstü bile olmasa bırakırım atlayın " dedi...
Neyse atladık , sessiz sedasız gidiyoruz .Sessiz dediysem teyp çalışıyor.Bir kadın ve çocuk sesi geliyor belli belirsiz.Lan bu Adam bu yollarda bunun neyini dinliyor falan derken yol uzuyor tabi...Bizim dengesiz askerlerden biri olan Urfalı " ya bu ne ya ,zaten uykusuzuz şu radyoyu kapatalım , ne sesi olduğu da belli değil " dedi.Tırcı " abi kusura bakmayın benim çocuğun sesi ,2 yaşında , yollarda dinliyorum , özlüyorum" demesin mi ?
O muhtesem sesimle kendimi o kadar kaybetmisim ki.. Arkami dondugumde arkadaslarim yoktu. Yapilir mi simdi bu ya? Tamam sesim iyi olmayabilir ama ben sizinkine katlanmistim...
arkadaşımla bahçede oturuyoduk telefonda bişeye bakıyoruz.
telefonuda ıphone flaşı yanıp sönüyo arada.
hoşlandığım çocuk önümüzden geçerken yanmış.
arkadaşı da bize fotoğrafımızı mı çekiyosunuz demişti.
sonra eve gidip kendimi jiletledim.
ilkokul yıllarımın her anı. Hatta ilkokul öğretmenim başka bir ile gidince bizler hakkında tuttuğu notları bulmuştuk, benim hakkımda da çok çekingen bu da derslerini olumsuz etkileyebiliyor yazmıştı hic unutmam.
Sonra bir açıldık tabi lise ve üniversitede. Okudukça yeni insanlar tanıdıkça neredeyse o çekingenlikten eser kalmadı diyebilirim.
Elbette kişiliğin bir parçası o tam anlamıyla gitmiyor derinlerde saklı kalıyor ama çocukluk yılları çok başkaydı.
Sevgiliyle denizdeyiz. Böyle tatlı tatlı birbirimize su atmalar, şakalaşmalar derken hoopp biz bir yakınlaştık gözlerimiz kitlendi, bakışıyoruz ama bir anda bakışları değişti, böyle bıyık altından güldü, bir garipsedi. Acaba yüzümde bir şey mi var diye elimi götürdüm ki götürmez olaydım. 22 yıldır orada sinsi sinsi bekleyen sinüslerimin boşalacağı tutmuş. Ama ne boşalmak allahım resmen yüzüm gözüm her yerim batmış. Her ne kadar uzun süredir birlikte olsakta öyle bir anda olunca allahım dedim deniz yükselsin de boğulayım orada.