babam beşiktaşlıdır, geri kalanlar ise galatasaraylı. babam takım konusunda hiç zorlamadı, galatasaraylılar da bakteri gibi her yerdeydi *mk. o zamanlar da uefa kupası alınınca galatasaraylı sayısı fazla artmıştı. o yaşlarda farkettim sarı laciyi. o çubuklu benim olsun diyordum, küçükken hep maç oynarken. iyi ki fenerbahçeliyim.
altınyıldız nano. abi hem kaliteli hem de ucuz hem de nano teknolojisini bizzat test ettim. takım elbise alırken hep oradan alırım. kiğılı gereksiz pahalı. ds damat da güzel hakkını yemeyelim.
trabzonluyum. ama ne doğma ne de büyüme trabzonluyum. ana babadan gelir trabzonlu olmam. ankara'da doğdum, istanbul'da büyüdüm. çevremdeki herkes ya fenerli ya galatasaraylı ya da beşiktaşlıydı. e baba da trabzonsporlu olunca başka takıma gerek kalmıyordu tabi. çocukken basit milliyetçi ve memleketçi zihniyetle trabzonspor'u desteklerdim fakat büyüyünce, bir şeyleri anlamaya başlayınca memleketçilikten daha önemli şeyler olduğunu anlıyor insan.
eğer trabzonlu olmasaydım yine trabzonsporlu olurdum. çünkü diğer şampiyonlara benzemez trabzonspor. parayla ve güçle değil, yetenek ve emekle şampiyon olmuştur hep. emeği çalınmış da olsa her zaman farklıdır, ilktir, tektir.
istanbul'da yaşadığım dönemde, okulda hep trabzonsporlu olduğum için mağlup olduğumuz maçlardan sonra benimle dalga geçerlerdi. biz galip geldiğimizde ben de onlarla dalga geçerdim. tabi linç kültürü gelişmiş bir ülkede bu yaptığımın cezası da linç edilmek oluyordu ama ben yine de bunu yapmaktan, haksıza ve güçlüye karşı durmaktan vazgeçmedim. tıpkı trabzonspor gibi.
şimdi trabzon'da yaşıyorum. trabzon'da yaşayan diğer takımların taraftarları bir zamanlar benim istanbul'da yaşadığım yalnızlığı yaşıyorlar burada. onları her ne kadar anlasam da onlar için üzülmüyorum. çünkü bu ülkenin 80 ilinde benim takımdaşlarım ezilmeye, linç edilmeye çalışılıyor. onlar ise sadece bir ilde.
istanbul takımları şampiyon olduğunda 80 ilde kutlanıyor şampiyonluk. ama trabzonspor şampiyon olduğunda 81 ilde kutlanıyor. neden?
çünkü bize her yer trabzon da ondan...*
daha birçok şey yazılabilir fakat şimdilik bu kadarı yeterli sanırım.
tanım: aynı zamanda hayat görüşünü de yansıtabilen nedenlerdir.
eskiden istanbul'un takımlarını tutuyordum. sonra madem bir takım tutacağım. o kendi takımım olmalı dedim ve ankara'nın takımlarını tutmaya başladım. bunlardan en köklüsü olan ankaragücü'nü hala tutarım. komikli olsun diye kastım ama takım tutmak geyiği de anca bu kadar uzayabiliyor. herkes kendi takımını tutsun.
6-7 yaşında babam bir maça götürmüştü, daha öncesinde de götürmüşte çok net değil onlar. maçı tam hatırlamıyorum ama stad baya doluydu, ben babamın omzundayım, her pozisyon sonrası millet ah ulan derken babam yavaş ulan çocuk var deyip duruyor. en sonunda ön taraftan bir kaç kişi '' ver abi çocuğu buraya'' demiş. bir baktım elden ele ön tarafa doğru alıyorlar beni yeni açıkta. en öne kadar aldılar, arada babama bakıyorum orda mı diye, tamam orda. sonra başlıyorlar şarkılar türküler, çocuğuz böyle eğlence, gürültü patırtı her yerde yok. o gün bir sevdim daha da bırakmadım zaten beşiktaş'ımı.
parayla, hileyle başarı sağlamaya çalışanlara inat paraya karşı emeğin savaşını verenlerin yanında olmak öncelikle insani bir duygudur.
Eskişehirli birinin eskişehirspor'u desteklemesi, bursalı birinin bursaspor'u, adanalının adanaspor'u, elazığlının elazığspor'u... işte olması gereken ve ciddi sıkıntılar içerisinde olan anadolu insanının yapması gereken budur.
Şehrinin takımı başarılara imza atıyorsa eğer senin bu konudaki desteğin paha biçilemez. Unutmadan ekleyeyim şehrinin takımını desteklemek de her insana nasip olmaz.
Ben kayserili birinin fenerbahçeliyim, galatasaraylıyım demesini öncelikli olarak yaşadığı şehre yapmış olduğu bir saygısızlık ve haksızlık olarak görüyorum. Bu bütün şehirlerimiz için geçerli olmakla birlikte kişilerin bu konudaki bana göre yanlış olan kararlarında tavsiyelerimi belirtmekten başka bir şey de yapamıyorum.
Kişiler parayla gelen mutlulukların kölesi olmamalıdır. Bu hazırakonmaktan başka da bir şey değildir.
Artvinli misin kardeşim ?
ille de bir futbol takımını destekleyeceksen dibinde rizespor var.
beşiktaşlıyım çünkü ; yıllardır hakkımız yendi hep adaletin bir gün var olacağına inandım bazı yavşak takımlar gibi hakem satın almadık , bir kupa taraftarı değilim genelde gs ve fbliler böyledir , hiç şampiyon olmasan bile arman , şerefin yeter beşiktaşım .
Galatasaraylı olmanın bir nedeni yoktur, olamaz da Çünkü nedenler gün gelir vazgeÇilebilir hale gelir. böyledir galatasaraylılık işte bir sebebi yokken aşktır.
tüm sülale trabzonspor'luydu doğal olarak ben de. taki on yaşıma kadar. Trabzonspor fenerbahçe'ye şanpiyonluğu kaptırdı. üstüne bir de o günlerde milli takımın efsanesi fatih terim galatasaray'a transfer olunca oğlım dedim işte senin takımın. yalnız bu radikal kararı babamlara açıklamak biraz zor olacaktı. neyse ki henüz on yaşında olmam dolayısıyla babamlar bu durumu fazla ciddiye almadı ama benden sonra sülalede ki tüm çocuklar cimbomlu oldu. zaten fatih terim'in TDliğe transferine bir de benim taraftarlığa transferim eklenince önce dört sene üstüste şampiyonluk geldi. sonra da uefa kupası. benim payım büyüktür o başarılarda he. bence öyle yani. inanmayan varsa ıspatlasın.
çocukluğumda çevremde fenerbahçe ve galatasaray taraftarı çoktu ve genellikle yavşak tabirini hak eden insanlardı bunlar. ne kadar delikanlı, adam gibi adam tanıdıysam ilginçtir hepsi beşiktaşlıydı. mahallenin işine gelmeyince topunu alıp giden zengin piçleri galatasaraylılardan, it kopuk tayfası fenerbahçelilerden oluşuyordu.
uzun yıllar geçti, şort boyları uzadı, puan sistemi ve futbol kuralları değişti fakat bu güzide takımlarımızın taraftar profili çok fazla değişmedi. it kopuk oranıyla zengin piçi oranlarında bir miktar değişim oldu tabi.
bunu yazanın babasıdır. baba, ben fenerbahçeliyim!dediğinde daha 4 yaşında iken, koyu gaassaraylı olan adamdan dayak yemek üzere vazgeçmiştir o küçük cocuk. ama mutludur yazar galatasaraylı olmaktan. şartlanmış olarak sevmiştir galatasarayı ama her gördüğünde o takımı tvde, stadda vs. kalbi deli gibi atar. 5 yıldır görmediği sevgilisiyle buluşacakmış gibi karnına ağrılar girer.
babasıdır yani sağolsun. ev bırakmamıştır miras olarak ama galatasaray gibi bi hazinesi vardır çocuğun.