Çok karışığım, bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun. Diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine hala inanıyor ve heyacanını koruyor. Bu iki yan arasında ben, eziliyorum.
ailemin evinden kendi evime giderken bu şehri terk ediyormuş tribine girdim, kocaman iki çantayla bi büfede iki çay içip kalktım. uzaklara dalıyorum falan. halbuki bir saatlik metrobüs.
canım uzun yollar çekiyor, uzak dağlar, uzak evler.