valla ilk hafta sadece bir kişiyle konuşarak gün boyu vurup kafayı yatıyodum. onlar mı? ulan sanki 40 yıldır birbirini tanıyolarmış gibi kanki safhasına geçmişlerdi bile. ama sonra açıldık bari de. lanet olsun o günlere neydi o günler? o hafta? tek kelimeyle offff.
oturunca önü çadır kurmuş gibi kabaran göbeğe kadar çekili gri zayıf adam pantolonu ile yakaları sımsıkı ilikli iğrenç sarı gömleğin üzerinden dizlere kadar sarkan kravatımla 5 numara traşlı ve sudan çıkmış balık gibi şaşkın şekilde geçirdiğim gün.
tabii ertesi gün yakayı bağrı açtık, 3. gün ceket getirmeyi bıraktım. 4. gün kapı kırdım. 5. gün ilk dayak...
sene 2004 mü 2005 mi okula gittiğim ilk gün değilde ikinci gün dayak yemiştim. ve peşinden yiyeceğim dayaklara önsöz olmuştu. yiye yiye atmasını da öğrendik.
anneme, babama kapıya kadar gelmeyin dedim. zaten okul eve yakındı. illa sıraya kadar bıraktılar. sinir olarak geçmişti. sonra sınıflara girdik. herkes farklı yeni insanlar, yeni ortam, ilk 2 hafta güzel geçmişti. sonra lise 4'ün son gününe kadar lisenin ne kadar sikko bir yer olduğunu öğrendim. (bkz: üniversite candır)
Büyük sınıflardan arkadaşım olduğu için okulda pek bulaşan olmamıştı bana. ilk gün tanıdığım kişi o sene en iyi anlaştığım kişi olmuştu ertesi sene çok feci bir şekilde kavga ederek ayrıldık. Şimdi mi? Sokakta görsem karşı kaldırıma geçiyorum.
erken kalktığıma mı yanayım, ta o kadar yolu bir daha gitmek zorunda kaldığıma mı? (burdan o günün akşamı tanıştığım servisçi hayrettin abiye selam eder, ellerinden öperim. dı bıbsss diye kapıyı açmanı özledim abi. geç gelince sana sövdüğümüz günleri özledim. trafik olmayan göt kadar şehirde trafiği bahane ettiğinsempatik hallerini özledim.)
sınıfın kapısını yeni boyadıkları için yapışmıştı. bir süre uğraştık ama açamadık. okulda da hademe bulamayınca müdür yardımcısı gelip omzuyla kapıyı açmıştı.
şüphesiz ki çoğu kişi tarafından heyecanla karşılanmış gündür.
Benim mi benimkisi ortaokula devam ediyormuş hissi uyandırmıştı.
Ilk okula normal bir okulda başlamıştım fakat aşırı din propogandası yapıldığı için orta okulda özel ve ingilizce eğitim veren bir okula devam ettim bu okullar genelde vatandaşların çocuklarını gönderdiği okullardan çok yurt dışından gelmis ailelerin çocukları tarafından tercih ediliyordu. Yani sınıfınızda almandan tutunda japona kadar her milletten çocuk olma ihtimali yüksekti. Tabi orta okulu bitiren öğrenciler yine bu kurumların liselerine devam ederdi memnun değillerse başka okullara da yönelebilirlerdi. Katolik olup da zorunlu ortodoks eğitim veren bir okula veliler çocuklarını göndermezdi. Diğer dinlere hiç girmiyorum bile.
Lise başladığı ilk gün orta okuldan biraz ilerideki binaya geçmiştik. Okul anaokulu ilk okul orta okul ve yüksekokulun dahil olduğu kocaman bir kampuse sahipti, aynı bir üniversite sistemi gibi fakat bahçeler ve derslikler ayrıydı.
Etrafta gördüğünüz çoğu insan tanıdıktı. Kendi sınıfınız olsun üst sınıflar olsun. arada bir kaç tane okul değiştirmiş ya da ülkeye yeni gelmiş veya aile tarafından özel eğitim almasını istenen çocuklar katılmıştı.
Kıyafetler ülke genelinin aksine serbest değil forma zorunluluğundaydı.
Ilk gün herkes sanki yaz tatilinden dönmüş ve yeni bir yıla başlıyormuş havasında yazın neler yaptıklarını birbirlerine anlattılar. Aramıza yeni katılanlar ise bir köşede durup öğrencileri izliyorlardı.
Klasik sınıf belirlenmesi oldu ve eşşek kadar boyuma aldırmadan orta en ön sıraya oturmuştum.
Solumda ilk okuldan beri arkadaşım olan nikos sağımda ise costas vardı arkama da mirto oturmuştu. Grubu tamamlamıştık o gün.
Sabah erkenden okula gidip yarım saat kadar öğrencilerin gelmesini beklemistim. Bu sırada okulun hademesiyle kanki gibi olmuştum.
Haa bir de tuvaleti bulamamıştım, Okul da küçük bir şeydi nasıl başardım hala bilmiyorum.
Edit: bir de okul persembe gunu acilmisti 33 kisilik sinifta sadece ve sadece 5 kisiydik.
servis gelmedigi icin okula yuruyerek gitmistim. yaklasik bi 7 8 km yurudum. okul, yasadigim ilce sinirlari icinde oldugundan ve tayfanin cogunu tanidigimdan pek bir zorlugunu goremedim. ama ust siniftaki orospu cocuklarinin baya baskisini hissettim.