“Bir zamanlar fırtınalar estirirdim
Eskisi gibi değilim şimdi değiştim
Kumarım yoktur kavga etmem
Her gece barlara gitmem
Ne bileyim ben
Ah ne bileyim ben”.
saçma da olsa kendim gibi düşünerek hareket ederim. kimsenin tesiri altında kalmam, kimseyle de ters düşmem.
bir gün ölürsem (kıl payı döndüm geçen sene) üzülenim çok ama çok fazla olacaktır. geride bırakacağımız en güzel meyve/eser, içinde kendimize yer edindiğimiz bir kalptir.
burçlara inanmamak hususunda diretsem de bazen "acaba mı?" dedirten övündüğüm bir nokta veyahut niteliğim var yani altıncı his. eskilerin tabiri ile hissikablelvuku.
olacakları ya da olanları sezmekte zorlanmıyorum ve hatta çoğu zaman yanılmıyorum.
bu öngörü hali tanrının lütfu mudur ya da yediğim onca kazığın bana katmış olduğu müspet bir özellik midir bilemedim.
bazen irademin kuvvetli oluşu olabilir, hatalarımdan, olup bitenlerden ders almak, bir şeyi kafaya koydum mu onu yapamasam bile çaba sarf etmek. yarın büyükadalı adamın boyunu da öğreneyim. gerçi merakım geçti ama olsun. merhametli olmak, hoşgörülü olmak, kimseyi yargılamamak. bunlarla övünmem ama bunlar kendimde olmasını sevdiğim özellikler.
Çok güzel, lezzetli yemek yaparım, hafızam güçlüdür geçmişte yaşanan olayları unutmam, biriyle iletişim kurdum diyelim aradan uzun yıllar geçse bile o kişinin adını unutmam, çok güzel tavla oynarım.
iyi kalpli bir insan olduguma inanıyorum.
hayatım boyunca hicbir insana kasten kotuluk yapmadım. gerek mahallede, gerek okul hayatlarımda, gerek is yasamımda bir kisi diyemez ki gulmekicinyaratilmis bana soyle bir kotuluk yaptı. hayatım boyunca kimseye kotuluk yapmadım cunku.
ben insanlarla ozenle konusmaya bile dikkat ediyorum, hep laf sokmamak icin kendimi kontrol ediyorum.
kendimde en ovundugum ozelligim bu.
Borç para verdiğimde üstüne bi bardak su içerek veriyorum. Geri gelirse ne ala gelmezse paramı ver paramı ver diye kimseyi darlayamam. Hem benim kafam da rahat oluyor böylece. Ne kadar mikemmel bir özellik ya bu.