demin yemeksepeti.com'a domino's pizzadan bir sipariş verdim. sipariş miktarı 42,90 tl. tabi kafadan 43 lira diye hesaplayıp 10 krs'un peşine düşmedik.
30 dakikadan evvel de siparişimiz geldi. ben de bozuk yoktu elemana 100 tl uzattım. çocuk mırın kırın etti, abi bozuk yok muydu ya, şimdi nasıl bozacağız bunu falan fisan gibi şeylerle oyalandı ve sonra - merak etme abi, bozarız onu da deyip aldı parayı. para üstü verirken hesabını kitabını yaptı ve;
-2 lirayı da borcum olsun, helal et dedi!
şdedim 2 lira yok mu?
-abi zaten 100 tl verdin, anca bozdum o kadarı da çıkmadı, deyip beni ikna etmeye çalıştı uyanık.
tam hadi öyle olsun dicekken bir düşündüm, adam resmen beni aptal yerine koyup 2 lirayı iç etmek istiyor. çünkü kaç para verirsem vereyim, 45 de versem 50 de versem 100 de versem para üstü olarak cebine 2 lira almalıydı.
paranın miktarı değil ancak elemanın beni aptal yerine koyarak onu iç etmeye çalışması canımı sıktı. ve dedim ki onun bana dediği dil ile;
-merak etme yahu, hallederiz. ben de 3 lira bozuk var. al bakim ver 5 lira dedim.
çocuk bu sefer abi 5 lira yok deyip 10 lirayı gösterdi. ben de cüzdandan 5 lira daha çıkarıp elemana 8 lira verip 10 lirayı istedim.
bunun üzerine eleman:
abi 60 dakika içinde bu pizzayı getirme özgürlüğüm var, ben sana 20 dakikada getirmişim senin 2 lira için yaptığına bak, ben bu pizzayı 55 dakikada buz gibi getirmesini de bilirdim. o kadar yol geldim, merdiven çıktım sen gelmiş burda 2 liranın hesabını yaptın, öyle olsun valla, hata bizde. diyerek uzaklaştı.
adamın dediklerine bakın lan! amk sanki babamın hayrına çalışıyor, hem beni aptal aptal sebeplerle oyalayıp parayı iç etmeye çalışıyor, hem de hakkım olanı savunduğum için beni kötülüyor. resmen şok oldum amk.
hele ben bu pizzayı 55 dakikada sana buz gibi getirmesini de bilirdim demesi kanıma dokundu şerefsizim.
sonra neden rererörö falan.
uzun yıllardır başıma gelen en ilginç olay. adam hem suçlu olup hem de güçlü çıktı rıza baba ve bize söverek gitti.
not: dominos pizza evime yürüme mesafesi 4,5-5 dakika, hatta o kadar da yok!
bahsis kulturunden bi haber kulturlu hanzolari gormemizi saglamis olaylardir. o cocuk o hesabi yapmadan once senin ustu kalsin diyip adamligini gostermen gerekirdi ama gelde anlat. simdi gelir o zaten isinin karsiligini aliyor patronundan falan der bu. yazik amk yazik. bunu genelde okumus belirli geliri olanlarin yapmasi ayrica ilginc, evet gercekten ibretlik!!!
yemeğe çağrıldığım masadan hesabı benim ödeyerek çıkmam. insanlar bukadarda yüzsüz olurmu ya çağırıyosun elini bir zahmet götür bu cebine hadi onu yapmıycaksın bari abi yanımda para yok bu seferlik sen öde der insan kesene bereket ne lan.
Geçen gün bi çift kabin araç ben kaldırımda yürürken hızla -aksiyon filmi gibi düşünün- önüme fırladı mk. Park etmek için değil ha. çocuğa mı ne sürdürüyordu kim bilir. Hemen karşısındaki 4 kişiyi duvara yapıştıracaktı az kala. Ben de nasıl bir ruh hali içindeysem bi kafamı kaldırdım, baktım sonra da devam ettim yola. O 4 kişi halen daha araca bakıyorlardı. Adamlar ağır şekilde flashback yaşadı sanırım.
fönümü çektiğim güzel makyajımı yaptığım bir günde yolların tamamen bana açılması, erkek sürücülerin yol vermesi. saçımı alelade topladığım kendime önem vermediğim bi günde ise duyduğum türlü türlü ' kadın şöfor değil mi hepsi aynı' hezeyanları. dün bayıla bayıla yol veriyodun canısı.
çalıştığım araç muayene istasyonuna gelen günlük 500 kişiden ortalama 400 kişinin hastam var benim işi erkendem hallet demesi. sanki numune hastanesi ile ortağız.
az önce caddeden 12 tane at geçti.
5 ve 7 li 2 grup şeklinde. başıboş.
şaka falan değil bildiğimiz at. yeleli, kuyruğu olan.
öyle sapa bi yer de değil halbuki.
hayrolsun.
vatandaşın teki içişleri bakanina gidip 'güneydoğuyu kaç paraya sattiniz?' diye soru soruyor, hakaretten ceza yiyor.
Türkiyemin geldiği noktaya bakin hele...
sabah saat 8:00 gibi sütlüceden eminönü gideceğim, 47e kodlu iett otobüsüne bindim, zihnim çok yorgun ama, yeni uyanmışım bir mahmurluk. tam o sırada önümde bir koltuk boşaldı, sağıma soluma baktım, 40 yaşlarında hafif kilolu bir bayan vardı.
-buyrun geçin, siz oturun dedim.
arkadaş ben kadından teşekkür beklerken, istemez dedi sert bir şekilde. neyse oturdum ben, gidiyoruz.
bu sırtsırta olan koltukları bilirsiniz. birisi ter otururken diğeri düz duran, neyse ben ters koltuktayım, arkamda da bir tane bayan oturuyor, yüzüne hiç bakmadım, hala bilmiyorum neye benzediğini. elinde bir tane iphone, şırpıntı tipli, hal hareketleri rahatsız edici bir kadın.
önce uzun süre telefonda konuştu, bu arada sert ifadeler kullanırken, arada bir kaç küfür de savurdu. ama kadını otobüste herkes dinlemek zorunda kaldı. saat 8:00, dikkatinizi çekerim.
neyse sonra bu taktı kulaklığı aşırı yüksek sesle müzik dinlemeye başladı. murat kekilliden bir şarkı dinliyor, aynı şarkı dönüp dönüp çalıyor. müziği o dinliyor ama sanki kulaklık benim kulağımdaymış gibi, resmen kafayı yedim. trafik zaten müthiş, ilerlemiyor, şarkı da tekrar tekrar çalınca inanılmaz bir rahatsızlık duydum, sanki birisi kulaklarıma tecavüz ediyormuş da beynim harap olmuş gibi.
bi kaç kere uyarmaya niyetlendim ama boşver ya zaten yol biter şimdi falan diyerek ses etmedim, ama amk yol bitmedi bir türlü.
sonra dönüp kadının omzuna hafifçe dokundum;
-efendim! müziğin sesini biraz kısabilir misiniz?
daha ben cümlemi bitirmemiştim ki son derece sert bir ifade ile;
-niye! rahatsız mı oldun? babanın malı mı lan bura, dedi.
amk resmen şok oldum ki hakikaten hiç beklemiyordum böyle bir tepkiyi. sinirlendim tabi, açıkçası gururuma da dokundu.
-ama burası toplu taşıma, kusura bakmayın çok rahatsız edici, sadece kısın dedim, diye ekledim.
-rahatsız olduysan git taksiye bin, kimsin de karışıyorsun, falan diye saydırmaya başladı.
kadının arkası bana dönük, kulağında kulaklık, o an yemin ediyorum bu terbiyesiz kadının saçını tutup cama vura vura kafasını parçalamak istedim. biraz sesimi yükselttim;
-terbiyesizlik yapma çirkef insan, saygılı ol biraz topluma dedim. o an da yer verdiğim halde oturmayan kadın döndü kadına;
-sen ne utanmaz şeysin be, kapat şu müziği kulaklarını yırtarım senin dedi. terbiyesizlik yapıyorsun, bi de insnalara hakaret ediyorsun, in şurda, git nere gideceksen taksiyle, aşağılık dedi.
neye uğradığını şaşırdı bizim çirkef, ama hiç bir şey söyleyemedi. içinden bi şeyler mırıldanarak çıkardı kulaklığı, eminönüne varana kadar ne bir ses etti, ne birine laf attı, ne de müzik dinledi.
bu olayı ilginç kılan bir kaç sebep var ancak en önemlisi ve beni üzen, insanların birbirine saygısı kalmamış. hakikaten, size kibarca rica eden birine bile hakaretler savurup, haksız durumdayken haklı çıkmaya çalışacak kadar bir ego oluşmuş insanlarda.
üzüldüm, sinirlendim.
sonra kendime de kızdım, sanane elalemin dinlediği müzikten diye.
kadına şiddet dünyanın en aşağılık şeyi elbette ancak saygısını kaybetmiş, egosunu tavan yapmış bir toplumda erkek kadar kadınlar da sorumlu ve sorunludur.
arkadaşla konuşurken x gitti mi diye sormam. o cevap vermeden önce televizyondaki diziden gitti gitti repliği gelmesi.. dalgınlıkla arkadaşın da yok daha gitmedi demesi.. sdkjlşasd
4 sene evvel arkadaş bana öğle vakti oha lan o ne havaya baksana dedi.ben de baktım tabi doğal olarak havada çok net gözüken bir cisim uçuyordu şeklini de çok net gördük hani uzaya fırlatın türksat uyduları varya aynı onun şeklindeydi.
6 yıl önce yaşadığım bir olayı anlatacağım. dershaneden çıkmış sınav sonucumu kontrol ediyordum. ve 11 yanlışım çıkmıştı. anneme telefonla 5 yanlış dedim ve huzurlu bir şekilde iett durağına doğru ilerliyordum. sonra akbilimin olmadığını farkettim. akbil almak için gişe de sıraya girdim ve sıra bana geldi. hiç bir zaman konuşmayan memur bana yaşımı sordu ve cevabını almadan bana ben bilemem ama allah her şeyi bilir o alimdir. herkese yalan söylersin ama ona asla dedi ben şok içerisinde kaldım. ve sonra müslüman olup o an kelime-i şehadet getirdim.not: son iki cümle hariç olay gercektir.
3-4 ay önce gece saat 2 civarlarında yurt balkonuna sigara içmeye çıktım. 100 metre öteden bağırma sesleri duydum. Sonra yurdun önünden hızlıca yürüyerek 2 kız birde anneleri geçti. Ağlıyorlardı ve "anne adam sarhoş, elinde balta var, sana koş diyorum niye koşmuyorsun" gibi bi cümle kurdu kızlardan biri. 10-15 dk ya polis geldi ama malesef olay hakkında kimseden birşey duymadım. Sanırım birtek ben gördüm. ilginçti harbiden.
bugün idoda intihar eden bir genç hakkında daha sudan çıkarılmadan gerizekalıymış bir kız için intihar mı edilir fatma gider ayşe gelir istiflemek lazım bu gibi durumlar için denmesi. Şaşırdım sözlük insanlar nasıl ölümü biranda gözardı edebiliyor? Edit: intihar eden kişinin kız olduğu haberi geldi.
hastanede staja başladığım ilk zamanlar yoğun bakımda çalışıyorum , kadın bir hasta ex olmuştu. çenesi, ayakları filan bağlandıktan sonra morga indirilecekti. ayaklarını bağlarlarken ayak ve el tırnaklarında oje olduğunu fark ettim. morga götürmeden önce sileyim dedim. aseton ve alkolle silmeme rağmen ojeler çıkmamıştı çok şaşırmıştım sonradan öğrendim ki vücuttaki oksijen bittiği için herhangi bir şey o ojeyi çıkartamıyormuş.
