ilk ufak kapkaçlarla başladım, böyle mahalle aralarında, sonra bıçaklı soygunlarla devam ettim, kuyumcu postane felan derken işinde uzman bir banka soyguncu olma yolunda emin adımlarla ilerliyorum.
sulugoz calmak... cok caldim hem de. ama simdi pismanim. hirsizliktan dolayi degil tabi hrsizligin bir hak oldugunu dusunuyorum. pismanligim esnaftan caldigim icin. buyuk marketleri soyalim ama esnafa dokunmayalim.
8-9 yaşlarındaydım. Çayan diye hitap ettiğimiz bir bakkal var işte. Oraya gittim bir kangal sucuk istedim. Ondan sonra adam, dolaba yöneldi sucuk çıkarmaya. Birden gözüm önümdeki sakız kutusuna ilişti. Alayım mı almayayım mı diye cebelleşiyorum kendimle. En sonunda 3 tane falımı tam cebime indiriyordum ki "ştttt" diye ses geldi. Oyle korkmuştum ki anlatamam. Yani yakalanmıştım. Çaktırmamak için sakızları da bakkala uzattım. "3 tane de sakız" dedim. Bakkal öyle bir bakış attı ki hâlâ aklımda. Para üstünü alıp geri evime koşarak dönmüştüm. Ertesi 1 hafta degil bakkala girmek, önünden geçememiştim korkudan. Anlayacağınız ilk ve tek hırsızlık deneyimim hüsranla sonuçlanmıştı...
bizim burda baykallar diye zengin muhidi var. bi ara mal alıcaz ama paramız yok arkadaşlarla napalım diye düşünürken şevket çıkıp abi ben düz kontak biliyorum dedi. yol üstünden opel corsa kaçırdık. saatine arabayı parçalattırmıştık zaten. aldığımız parayı da eroin kokoin esrara yatırdık.