şu andır.
sevgili sözlüğümüzün ender insanları, şöyle anlatayım:
uzun zaman oldu güvenimi kaybedeli. kendimden başka kimseye güvenememeye 4-5 yıl önce başlamıştım. çok yolda bırakıldım ama bu kez benliğim kaldırmadı. kazan kaldırdı içimdeki iktidarı devirdi. **
her neyse.ben eskiden derslerimde başarısız biriydim. "zeki ama çalışmıyor" tayfasından. sonra çalıştım iyi bir liseye gittim sonra iş ilerledi üniversite falan fıstık. üniversitedeki gözü dönmüş ortam beni sıktı. herkes birbirine menfaatle yaklaşıyordu. "bu böyle olmaz" dedim. mecburen inek tayfasıyla takıldım. onlar daha çok sıktı. sonra arkadaşlık grubu değişikliği yaptım. * ikide bir toplumu hor görmelerine dayanamadım.
öteki tarafta toplar gibi oldum. sonra ailevi mevzular baş gösterdi. daha sonra sağlığım. gözlerim benim için çok önemliydi. birden 1.5 numara fırladılar. daha sonra sol baş parmağım baş gösterdi. ameliyat falan dediler 4 ay beklettiler sonra bir şey çıkmadı. ama hala acıyor biraz. daha sonra bel ağrısı dedim "fıtık başlangıcı olabilir" dediler. bir yandan ailem bir yandan sağlık sorunlarım bir yandan arkadaş ortamı değiştirmenin yarattığı geçici yalnızlık...
daha sonra konuşmaya devam ettiğim ama artık takılmadığım inek grubu okulda benim hakkımda karalama kampanyası başlattılar. alnımın akıyla çıktım ama yıpranmıştım. iyice yıprandım.
geçen de eski arkadaşlarımı yad etmek amacıyla toplu mesaj yolladım. 2-3 kişi geri döndü sözlük. ne çabuk unuturmuş millet. sevilmeyen biri de değilimdir ha! 38 kişiden 35' inin oyunu almıştım temsilci seçiminde. kibirli değilimdir ama sevildiğimi belirtmek için yazdım. kibirli düşmanıyımdır hatta.
şimdi tekrar başlamışlar kampanyalarına inek takımı. yine alnımın akıyla çıkarım ama yıprandım. ve yaklaşık 5-6 ay oluyor o' nu sevdiğimi anlayalı. utangacımdır işte, ne yapalım. söylemeyi bırakın birkaç kelime konuştuktan sonra çekiliyorum. o benle daha çok konuşuyor kısacası. anladım ki sevgim karşılıksızmış. "belki bir şans" diyecektim ama okulların kapanmasına çok yok şurada, finalleri verdik mi tamamdır. şimdi söyleyin, bir insanı var eden tek şey sevgiyse; sevgisi olmayan bir insan yaşayabilir mi!
maddi ilişkilere karşı çıktığım için bunlara katlanmak zorunda mıyım?
edit:
olay bana ait değil.
son zamanlarda sıkça yaşadığım durumdur. ailevi sorunlar okul sorunları direnme gücümü azaltmıştır. tek mutlu eden şey sevdiğim insandır ki ondan da karşılığını alabilmiş değilim. sağlık problemlerim de cabası. düşünmemeye çalışmaktan başka çare yoktur. mutlu olunabilen tek şeyle ilgilenmek gerekir o da sevdiğim kişidir uzaktadır para yoktur.*
Zaten içine kapanık biriydim. Üniversitede sevdiğim bölümü iyi okulda okuyunca mezun olunca bir şey olacam sandım sonra baktım Türkiye gerçekleri farklı. Sonra bir şekilde işe girdim dedim işimi iyi yapar saygılı olursam yükselirim meğer o da öyle değilmiş. Kısaca bu hayatta benim gibi içe dönük kişilerin uzun vadede başarılı ve mutlu olmasına imkan yok. Sosyal biri olmaya çalışınca da midem bulanıyor. O yüzden neden yaşıyorum amk diye düşünüyorum son yıllarda. Karı kız da sevmiyor böyle olunca. niye mutsuz yaşıyım ki?