5.sınıfın yaz tatili çok iyi hatırlıyorum, saat sabah 8 suları. Salonda kanepede yatıyordum bizimkiler uyuyordu. Kanepede yatarken dedim şu malzemeyi çıkarayım az oynayayım çıkardım malafatı kanepede oynarken bir ses duydum ayak sesi aldırış etmedim biraz daha oynamaya devam ettim şap şap şap sesleri çıkmaya başlayınca benim de hoşuma gitmeye başladı elime diremek de ayrı bir güzel oluyormuş diye uçuyordum havalara o anda parkeden bir çıtırtı geldi direk boxerı çektim tabi sakinleştim babam içeriye girmişti adam da şokta tabi bi gülümsedi karşı kanepeye oturdu güle güle benim yüzüm de kıpkırmızı kızarmış o alevi hissediyorum içimde lan nasıl utandım babam napıyon oglum sabah sabah dedi uyuyorum baba dedim.......
lise 1 de tenefuste cilginca hareketler esliginde arkadasa ''ufala beni pedeeer'' diye bagirirken ingilizce ogretmeni tatli pelin hoca girmisti sinifa. koridor nobetindeymis. cok utanmistim.
Var bi kac tane...
Bi keresinde otobusten inecekken hain kaptan kapiyi erken kapatti ve kafam kapıya sıkıştı.
Bildigin iffet sahnesi ama benim boyundan harici otobüsün icindeydi.
Kaptanla dikiz aynasindan kesistim. El kol da yapamıyorum ac ulan diye. Seslensem ses dışarıya gidiyor.
Içerdikler kurtardı sağolsun.
Arkadaşlarla beraber kafede otururken hararetli birşey anlatıyordum farkında değilim french pressi baya bi kurcalamışım arkadaş yapma etme falan dedi umursamıştım meğersem garson kötü bakınca demiş 2 dk sonra garson geldi sinirli bir şekilde ben bunu alıyım kırıcaksınız ya değilse demişti utanmıştım ama daha çok kızmıştım. Sanki senin french pressin kırsam ne olacak sanki hödük.
Kulaklığımı takmış bangır bangır absürd bir müzik dinlediğim ve minübüsün en arka koltuğunda oturduğum bir an telefon caliyor ve müzik otamatikmen duruyor, ben de hem kısa bi konusma yapacagimdan hem de kulaklikla konusmayı sevmediğimden kulaklığın soketini çıkartıyor ama kulağımdaki kulaklıkları konusma sonrası tekrar müzik dinleyeceğim için indirmiyorum. telefonu kulağıma götürüyor kulaklığın üzerine dayayarak konuşuyor ve kapatıyorum. Sonrasında yeniden müziği devam ettir butonuna basarak telefon çalmadan evvelki haleti ruhiyeye bürünüp yolculuğuma devam ediyorum, fakat konuşma sonrası enteresan bir şekilde bütün gözler benim üzerimde bense kendimi kaptırdığım kulağımdaki müziğin çoskusu ve gazıyla heralde karizmatik konustum falan diye içten içe dusunmekte ve kabarmaktayım. bakışlar gitgide artiyor ben iyice meraklaniyorum, ve bir an minibüsün en güzel kızlarından bir tanesi hafif bir tebessümle ve el kol işaretleriyle bana bir şeyler anlatmaya çalışıyor, ben ise nezaketen kulagımdakı kulaklığı çıkarttığım anda dinlediğim şarkının kulaklıkta değil telefonda çaldığını çünkü konuştuktan sonra soketi takmadığımı farkediyorum. meğer dinlediğim o absürd şarkı yaklaşık 1 dakika boyunca minübüsün içerisindede yankılanıyormuş.
akbil bastığında bakiyen yetersiz ise, makinenin taa en arkada ki yolcunun dahi duyabileceği şekilde 'bakiyeniz yetersiz' diye anırması.
nadir yakalandığım bu durum karşısında, pişkin pişkin pardon deyip depar atarak büfenin yolunu tutuyorum.
Bir gün otobüste oturmuş giderken bir bayan geldi yanımda dikildi. Ben de hiç bakmadım o tarafa doğru kadın genç gördüm gelirken. Neyse işte kadın yanımda bayağı dikildi falan sonra otobüse bir amca bindi ben de yer vermek için kalktım tam amcayı çağırırken kadın kalktığım koltuğa oturdu. Sonra ben de şaşırdım kadına baktım. Bakmamla onun hamile olduğunu görmem bir oldu. Evet hamileydi ve ben yer vermemiştim. Bayağı karnı burnunda yani. Nasıl farketmedim bilmiyorum. O an çok utandım özür dilemek falan geldi içimden ama neye yarar kadın uzun süre ayakta takıldı bir kere zaten. Bundan sonra da hep bakarım kadınlara hamile mı acaba diye.
Arkadaşıma masa saati almıştım diğer gün doğum gününde verecektim. Meğersem pili bilmem nesi takılıymış, tam dersteyim ortam sessiz, işte o an sen gel alarmı çal.. Ama o nasıl çalış. Onu çantadan bulup, poşetini çıkarıp, hediye paketini söküp pillerini çıkararak susturmak. Bunların hepsi dakikalarca sürdü.. Hocanın sıkkın bakışları, milletin gülüşü ve dur ben halledeyim sen yapamadın tavırlarına girişi.. Neyse, kaç zamandır bu aklıma gelince içim sıkılıyordu ancak şimdi komik geliyor.
okurken cringe seviyenizin kat kat artacağı yazarların anıları.
bende yok boşuna bakmayın.
edit: arkadaş aklıma getirdi bende de var böyle.
2017 yılbaşında evde arkadaşlar'la falan takılıyorduk. tabi içki falan da var. ben gitmişim 32'li (tam hatırlamıyorum sanırım 32 idi) bira almışım (tuborg gold). nası içecek isek amk. neyse 1,2,3... ben bastırdım gidiyorum. 8. şişe de mide de bazı guruldamalar duydum. kendimi tuvalete attım amk abakahjaha. ulan kus kus bitmiyor.
öküz herif 8 kutu bira içtin bir de üstüne çerez yedin gece boyu.
sabah 8'de uyanıp yine kusmuştum amk. o nası iğrenç bi geceydi lan.
sevgilimin ailesi ile tanıştığım zamandır. ben lavabodan dönerken içeride benim duymadığımı sanarak ailenin sevgilime '' içkisi sigarası kumarı var mı ? '' diye sordukları andır.