(bkz: the show must go on) sözleri melodisi ile uyum gösterir ve fredie mercury'nin son söylediği ve bir bakıma vedası olan şarkı olduğu için bana ölümü anlatması ile beni her dinlediğimde hüzünlendirir.
chasing pavements- sanırım bu şarkının tek özelliği onu ilk gördüğüm günü hatırlatması, tıp fakültesi bahçesinde amaçsızca dersin başlamasını beklerken karşıdan gelen siyahiyle göz göze gelmek, gelmekle yetinse gözlerime, gözlerime gülümsemek, kalbime gülümsemek, keşke bitmese dedirtircesine gülümseyen gözlerine bakmak. . . doyarcasına sevmek, bir gün onunla tanışmak daha da yakından bakmak gözlerine, göz bebeklerine, sonrası boğulmak bir yudum su görmüş bedevi gibi ona hasret her geçen gün boğulmak, madem bana göre değildin madem ki hiç bir şey demeden gidecektin neden girdin ki göz bebeklerime demek, günlerce, gecelerce ağlamak. ırkı teni rengi ne önemi kaldı ki, sevdikten sonra neye yarar taşıdığın kimlik ki, bir zamanlar ülküden ırktan soydan taparcasına kendi kanımdan insana sen ne diye girdin ki göz bebeklerime, uzak değil miydi birinin kalbini kanatmak için onca yolu katetmek, zor değil miydi bir kıtadan öteki kıtaya bir canı yakmak için gelmek. bugün var yarın yoksun, ama acın da gider mi seninle doğduğun ülkeye.
ahmet kaya - yasamadin sen
ahmet kaya - yalanci ayrilik
ahmet kaya - siire gazele
ahmet kaya - bir veda havasi
sila - cam
sila - her sey yolunda
erdem ergun - sebebini bilmeden
erdem ergun - gul
le trio joubran - douja
taksim trio - gozum
husnu senlendirici - sevda
husnu senlendirici - saatin 25 i