bahçelievler anadolu lisesisinin devasa bahçesine adım attığım yıl. elbette tabi mehmet çolakoğlu ile de tanıştığım yıl olmuştur şahsım adına.
ayrıca; siyasette erdal inönü, süleyman demirel, turgut özal gibi figürlerin olduğu,
futbolda beşiktaş'ın şov yaptığı, fenerimin transfer rekorları kırıp bir halt yapamadığı,
aşkın nur yengi efektinin, türk popunu harekete geçirdiği zamanlardı...
Hiç yolu yordamı olmayan bir türkiye. Lanet karayalçın ankaranın anasını belliyodu. Hiç bir yere bakım yapmaz çöp arabası gelmez. Bakkallarda bir çok şey eksik bulunmaz. Mahalleler hep çamur balçık. Hastahanelerde kuyruk. Ama güzelliği ayrıydı. Komşuluk ilişkileri vardı . Kimsenin mal varlığı çok değildi ama azıcık aşım kaygısız başım geçinip gidiyoduk. Samimi söyleyim evde yerde halı yoktu. Bi çekyat bi koltuk bi radyo. Gün geldi arabelar evler çok şükür.
henüz 7 yaşında ve ilkokul 2. sınıfta olduğum zamanlar. benim aklımda kalanlar ; akşam hava kararıncaya kadar eve girmeyen çocuklar, turbo sakızlar, ceylan pantolonlar, bayramlıkları takım olan kardeşler, siyah önlükler, lessi ,anadoludan görünüm, bizimkiler, mavi veya siyah tabanlı 2 lt kola şişeleri, küçük paket omo, sadece haşlanılarak pişen suyu sapsarı olan tavuklar,yaz tatilini köyde geçiren çocuklar,ünite dergileri,pinokyo bisikletler,bmx bisikletler .. çok şey geliyor aklıma o zamanki küçük yaşıma rağmen. 2 sene öncesini sorsan bu kadar şey gelmez aklıma. güzel günlerdi , belki çocukluğun tadı bilemiyorum. bazen duyduğum eski bir şarkı,bazen gördüğüm eski bir komşu,bazen burnuma gelen bir yemek kokusu o günleri aklıma getiriyor. güzel günlerdi..
1. körfez savaşı çıktığında saddam türkiye'ye de saldıracak, geceleri karartma yapılacak söylentisi üzerine akşam evde ödev yapamayacağımızı düşünerek sevinmemiz.
neredeyse yıl boyu son derece sıcak yumuşak bi havuzda sevgi dolu aylar geçirip Aralık ayında doğduğumu hatırlıyorum. baya bi feryat figan böyle... ilk oksijende anlamışım bu dünyada bi sorun olduğunu.