Deli gibi uykum olmasına rağmen, çıkıp dışarı boydan boya dolanabilmek bursa'nın sokaklarını. Yeşile bulanmış bir tarafından geçerken, şehir lambalarına karışan araba farlarına dalıp gitmek. Bir de kalabalık zamanlarda otogarlarda bulunmak değişik hissiyatlara bulundurur adamı. Onca bir yerere giden insana el sallamak istersiniz; kimisi mutluluğa gider, kimisi meçhule. "Deli mi la bu, herkese el sallıyor?" Bakışları arasında millete el sallayasım var, kimsesi olmayan birisi mutlu olur belki.
insanlık geri gelsin. işkence katliam savaş ne varsa son bulsun. Bunlar ütopya sanırım. En az 4000 lira maas alabilecegim bir ise mülakatsız girebileyim bari. Bu da mı ütopya oldu be :(
parayı kontrollü bir şekilde harcayabilmek ve üstüne biriktirebilmek. çok harcıyorum sanırım ki her ay başı kendime verdiğim sözü hiç tutamıyorum. harcamamanın bir yöntemini bulmam gerek. şu an bu yöntem neyse onu bilmek isterdim bak.
dışarı çıkacak birini bulmam lazım dokuz günlüğüne. insanın bütün arkadaşları mı sınav döneminde olur be hohf. yanlarına gidip sütseyen kedi gibi 'sıkılmadın mı çalışmaktan' demekten yoruldum sözlük.
en son kütüphaneci amcayla 30 yıl öncesinin muhabbetini yapıyorduk, adam torunlarını filan anlattı, kurabiye paylaştık, amcaya jelibon ikram ettim sözlük. resmen kütüphane yollarında arkadaş yolu gözlerken koca haribo paketini amcayla bitirdik. artık sokaklara ilan asacağım, olmaz ama böyle.