ağlatan aynı zamanda tayttan tayt giymekten tiksindiren olaydır. bugün yolda yürürken kızın biri bi tayt giymiş ama selülitleri belli oluyo. lan o kalas gibi bacaklarla niye tayt giyersin? hadi onu boşver o kadar fazla selülitin var niye görüntü kirliliği yapıyosun? yolun ortasında oturup ağlayacaktım. erkeklere hak veriyorum artık bu türk kızlarından bi bok olmaz.
hayatımda ağladığım an çok azdır çünkü genelde duygusunu dışarı yansıtmayan biriyimdir.
beni ağlatan tek şey bugüne kadar yetişmemde ve hayata bakış açımda büyük katkısı olan dayımı kaybettiğim gündü.
toprağı bol mekanı cennet olsun.
düğünden bir gün önce gelinimizi kazada kaybetmemiz ve kazayı yapanın evleneceği adam olması. amcam koma da yatarken düğün günü kızın cenazesini köyüne götürmek. hayatım da gördüğüm görebileceğim belki de en büyük acıdır.
son zamanlarda isteyip de bir türlü gerçekleştiremediğim eylemdir. hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum. bütün acılarımı dertlerimi kare kare görüp üzülüp ağlamak istiyorum, belki iç sıkıntım bu şekilde geçer. kim bilir..
örnekte geçen olaylardır: "iş yerinde omzuma çarpan arkadaşımıza biraz yavaş dedikten sonra el hareketleriyle anlatmak istediklerinden dilsiz olduğunu anladığımda gözlerimi doldurmuştu."
lisedeyken en sevdigim arkadaslarimdan birisinin, telefonunu izinsiz aldigim icin herkesin icinde bana bagirip siniftan cemkire cemkire cikmasiydi. kücük bir sey gibi gözüksede benim gibi asla millet icinde aglamayan birisini aglatmisti. hala düsünüyorum lan keske öyle yapmasaydi, belki hala görüsüyor olabilirdik, beni gördügünde sadece selam vermekle yetinmeyip yanima gelirdi belki, neyse.
çanakkale savaşında şehit olan askerin elindeki silahı bırakmamasıdır.
-komutanım komutanım
+noldu
-şurdaki şehit asker elindeki asker silahını bırakmıyor napalım?
+asker dediğin böyle olur ölse bile silahını bırakmaz silahıyla gömün
kanser olan kıza dilenci muamelesi yapan bakan. çaresizlik nedir bilmemiş, bir eli yağda bir eli balda olan insanlar genel manada. kendisi yalakalıkla, bir nevi dilencilikle çaresizlik tatmadığı için herkesi kendi gibi zannediyor.
işte gururlu, çaresiz insanların böyle insanların eline bakmak zorunda kalması.
sokakta gördüğüm bacakları olmayan adamın elleri yardımıyla hareket etmeye çalışması. bir tekerlekli sandalyesi bile yok. hayatın adaletsizliğine ağlıyorum ben aslında. adaletsizliğine.