kopya hazirlarken calismis da oluyordum. karinca duasi gibi yazabilmek icin defalarca kez yazip silmek gerekebiliyordu. silip yeniden yazarken konuyu da ogrenmis oluyordum eger bilmiyorsam. hey gidi genclik..
Öğrenme stili olarak görsel öğrenmeye yatkın insanların yapması daha uygun olan eylemdir. Dinleyerek ve birileriyle konuşarak daha iyi öğrenen bir insan için zaman kaybından ve külfetten başka bir şey olmasa gerek. Mesela Kardeşim yazarak çalıştığında hiçbir şeyin belleğinde kalmadığını ama okulda dersi derste dinlediğinde hiçbir şeyi unutmadığını söylerdi, evet.
Lise ve üniversite hayatım boyunca yaptığım çalışma şekli ve fazlasıyla faydasını gördüm derslerimin yüzde doksanindan basarili sonuç aldım. Yazarak çalışma sonrasında 3 5 kez okuyarak tekrar eder beynime işlerdim bilgileri.
Üniversite boyunca kullandığım yöntem. Sayesinde ilk dönemden mezuniyete kadar bölümümün ilk üçündeydim. ilk üçte olunca okul harcını düşük ödedim, başbakanlık bursu aldım. 2 dakikada çözülen problemleri üniversiteye eğlenmeye gelenlere bugün için 50 liraya satmam da ayrıca bir kardı.
Ders sırasında hocanın dersini aynı anda defterime yazardım, eve gelince yazdığım dersleri temize çekerdim. Sınavlara bile çalışmama gerek kalmazdı, zorlanacağımı bildiğim sınavlara da yazarak çalışırdım. Tavsiye ederim.
derslerde not alarak çalışmak, etkili bir çalışma şeklidir. tüm eğitim hayatım boyunca dersi dinlerken not aldım. aynı zamanda yazının okunaklı ve düzgün olmasını sağlayan bir şey bu.
Kalem tutmaktan Parmağınızın aşınabileceğinden ötürü Yazarken yara bandı kullanmanız gerekebilir.
Sözel bölümlerde en iyisi haftası haftasına biriktirmeden yazarak çalışmaktır, yoksa işin içinden çıkmak zor olur.
Yazdıktan sonra da anahtar kelimeleri fosforlu kalemle çiz işaretle, ohhh mis..
ezbere dayalı, haliyle sonrasında unutulacak bilgilere sahip olmaktansa yazarak, anlayarak, daha anlaşılır ve kalıcı bir biçimde çalışma türüdür.
yalnız geçen gün yazarak daha iyi öğreniyorum, bunları deftere geçirem iyice bir kavrayam dedim sonra bir de farkettim ki tüm kitabı yazmışım ajshsj. umarım yayınevi telif atmaz. *
ilk kitabın özetini çıkarırdım. Sonra özetin özetini, daha sonra onunda özetini... Bu döngü sınav başlayana kadar devam ederdi.
Yazı yazmayı hala severim. Yazarak çalışmayı da tabiki.
Sınav test olacaksa ve sorular da genel olarak 5 maddeli bir konunun 1 maddesini değiştirerek hangisi yanlıştır ya da hangisi değildir şeklinde gelecekse ezberlemek bir çözüm olabilir ama diğer türlü anlamadan yapmak mümkün değil.
Yazarak çalışmak cümleyi öğelerine bölerek parçalamak sonra da anlamak demek. Evet yavaş ilerleyen bir yöntem ama açık uçlu soru tipi için de tek çalışma yöntemi bile olabilir.
ösym sınavlarının ilacı, dershanelerin düşmanı yegane çalışma metodu. yazmayı sevmeyenlerde bıkkınlık yaratsa da mükafatı gerçekten tatmin edicidir. öyle her şeyi yazmak değil ama kilit, unutulması muhtemel bilgileri yazmak. beyinde koridorlar oluşturmak ve yarı yolda kalmamak.
okuduğunu anlayamayan ve benimde genellikle tercih ettiğim çalışma sistemi yazarak çalışmadır. çünkü bir konuyu, bir ödevi, bir dersi, yazarak çalışmak akılda kalıcıdır ve tekrar tekrar çalışmaya gerek yoktur. çünkü yazınca aynı zamanda okuduğumuz için akılda kalıcılığı % 70,80 dır ama okuyarak çalışma %50,60 dır. eğer % 100 başarılı olmak istiyorsak konuyu okulda işledikten sonra evde tekrar etmek (yazarak)ve sınav gününden 2 3 gün önceden (okuyarak) çalışmalısınız.(akılda kalır).
üniversitenin ilk senelerinde yaptığım ama notların gelen her dönemle artması sebebiyle anında vazgeçtiğim eylemdir. ama yazınca daha çok akılda kaldığı da bir gerçektir.