açıkcası gayet normal bir durumdur. asıl ilginç olan, yazarın kitabı korsan diye imzalamaması olur. bu da kişinin ne kadar maddiyatçı olduğunu gösterir. oysa her ne kadar profosyonel düşünmemiz gerekiyorsa da, edebiyat samimi amatör ruhunu yapısı itibariyle hiç kaybetmemesi gereken bir sanattır. yazar da bu ruhu kaybettikçe değerini yitirir.
korsan diye kitabı imzalamayan yazarın söylediği şudur: "sen benim kitabı alırken bana, yayınevine ve tüm aradan geçen kişi ve kurumlara para kazandırmadın, bu yüzden sana imza yok". o zaman bu yazara sorulmalı, "ben senin kitabını okudum, senin başlıca yazma amacın okutmak, paylaşmak değil mi" diye. böyle bir kişi zaten imzalamasa da olur.
ne demişti nejat yavaşoğulları; "biz metallica grubunun yaptığı hataya düşmüyoruz, isteyen internetten indirsin, dinlesin."
saygısız değil öğrencidir. öğrenciye değil onu korsan kitap almaya mahkum bırakan sisteme kızmak daha doğru olur kanımca. ha oturduğun yerden kızmak da ne işe yarar o da tartışılır.
yazarın korsana takdirini kazandırmaya çalışmaktır. korsanın kalitesini imzalattırmak yada korsan kitapçıların bi daha ki kitap için yazarla anlaşma yoludur.
çok büyük saygısızlıktır. nede olsa hepimiz bilgisayarlarımızda orjinal yazılımlar kullanıyoruz, mp3 denen şeye bir milyon ışık yılı uzaktayız, aldığımız filmlerin hepsi orjinal dvd, kutusu 20 dolardan oyun alıp kafamızı dağıtıyoruz.
lanet olsun böyle büyük terbiyesizlik yapan organizmalara.
bire bir yaşanmıştır. bundan 3 yıl önce haluk levent abimize imza günü düzenleyen ben, korsan kitapla içeri giren hayranlarını ayıp olur diye almadığımda kendileri yanıma gelip de "ne oldu?" diye sorduğunda olayı anlamıştım. ve, kendileri de imzaladıktan sonra bi zatihi kulağıma söylemişlerdi:
-haluk levent'e yakışmaz üçün, beşin hesabını yapmak.
sevdiğiniz bir yazarı imza günü için hazırlık yapar çok beğendiğiniz bir kitabı seçersiniz ve yola çıkarsınız. tam imza atılacak mekana girdiğiniz de aklınıza gelir "yaa ben bunu nereden almıştım. bizim köşedeki korsan kitapçıdan mı almıştım?". sonra kitabın sayfa düzeni incelenir, bakılır ki kitap harbi harbi korsan. kitapçıdan yeni kitap alacak parada olmayınca, "ne yapalım bu kadar yol geldik boş dönmek olmaz" denir ve kitap imzalanmak için yazara uzatılır...
yazarın masanın altına sakladığı kızılcık sopasından g.tünüze kırmızı çizgiler halinde imza almanıza sebep olabilecek eylem... (bkz: bir daha yapacak mısın haa?)