yazar terimi, aslında yazılı bir iş üreten herkes için kullanılabilmekle birlikte, genelde yaratıcılığını kullanarak profesyonel bir şekilde eser üreten veya farklı formatlarda çok sayıda eseri olan kişiler için kullanılır.
yetkin yazarlardan, anlattıkları düşünceleri veya betimlemeleri tutarlı bir sanat görüşü içinde yazmaları ve kullandıkları dili doğru ve güzel bir biçimde kullanmaları beklenir.
bir yazar, farklı formatlarda yazılar yazabilir; şiir, roman, kısa hikaye, güfte, senaryo gibi. yazdıkları yazım türlerine göre farklı sıfatlar da alabilir; şair, güftekar, hikayeci, senarist, makaleci, köşe yazarı gibi.
yazarın eserleri, mensup olduğu toplumun kültürüne katkıda bulunur ve toplumda bir sanatçı olarak kabul edilir ve ülkemizde tanınmış yazarlardan ORHAN PAMUK Ömer Seyfettin gibi nice isimlerle örneklendirilebilir.
Yazma sanatıyla ilgilenen insana denir. Bende kendi çapımda yazarlıkla uğraşan ve hayatımın bundan sonraki bölümünde yazarlık yapmayı ciddi ciddi kafaya koyup o yolda ilerlemek için küçük adımlar atmaya başladığım meslek. Bu da hikayemin ilk bölümünün linki http://w.tt/1IbMiRy
birçoğumuzun olamayacağı döneklik, sahtekarlık kaldırmayan, dili güzel kullanmak, insanlara birşeyler katmak, sırf laf olsun eğlence olsun diye yapılmayan, hakaretin bile sanat olduğu, yazdığının altına gerçek adını yazabildiğin anda gerçek olan ünvandır.
yazarlık güzel bir sanattır lakin son 10 yıldır yazarlık sanattan ziyade yalakalık yapmak, taraf tutmak, birilerine şirin gözükmek, için yapılıyor ne yazıkki insanin fikirleriyle birlikte kişiliğinide satmasıdır.
Meşakkatli bir iştir yazarlık, ağır işçiliktir.
Eserlerinizin karşılığını almak günümüz şartlarında çok zordur.
Ya popüler bir figür olup saçmalasanız da satarsınız, ya da bilgi deryası olup manevi mutlulukla avunursunuz.
Yayıncılık boyutuna hiç girmeyeyim tam bir kepazelik.
özlük anlamı olarak; bilim, sanat ve yazın, edebiyat alanlarında eser yazan ve bu eylemle uğraşan kimse demektir. Roman, öykü, köşe yazısı, makale, deneme, blog, haber, reklam, paravan yazı, fıkra ve aforizma gibi birçok türde yazı üreten her kişi için “yazar” tabiri kullanılabilir. Edebi eserler üreten ve toplum tarafından gerçek yazar olarak kabul gören yazarlığın haricinde başka yazar türleri de vardır.
Bunlar;
Köşe yazarlığı
Sözlük Yazarlığı
Blog Yazarlığı
Moda Yazarlığı
Tez-Bildiri, Haber Yazarlığı
Metin Yazarlığı
Vaka-Kalite Yazarlığı
Rapor, Dilekçe ve Tebliğat Yazarlığı gibi. Postmodern dönemin küreselleşme evresinde daha birçok yazar türü doğmuştur. Viki yazarlığı, kod yazarlığı, program-yazılım yazarlığı bunlardan birkaçıdır.
Tarihte ilk Türk Yazar
Tarihin yazılı eser üreten ilk kişisi elbette ki pek bilinmemektedir. Fakat yazının icadı ile yazarlığın gelişmeye başladığı aşikârdır. Türk tarihinde ilk yazar olarak bilinen kişi “Tonyukuk” adlı yazardır. Göktürk kağanlığı döneminde miladi takvime göre 8. Yüzyılda yaşamış, yazılı ilk tabletlerde büyük role sahip kişidir.
Tarihte ilk Yazılmış Kitap
ingilizcede “Elmas Dini Öğretisi” anlamına gelen “Diamond Sutra” isimli kitap, Milattan Sonra 868 yılında Kuzey Batı Çin’de kaleme alındığı düşünülen ve o bölgede bulunan kitaptır. Bu kitap, dini öğretileri ve vaazları içermekteydi. Yazarına ilişkin bilgi bulunmadığı gibi, edebi kaynak teşkil eden ilk eseri icra eden yazar olarak, bu kitabın yazarı kabul edilebilir.
Tarihte ilk Türkçe Yazılmış Kitap
Edebi unsur içeren ve yazar niteliği taşıyan bir şahsiyetçe kaleme alınmış ilk Türkçe kitap ise “Kutadgu Bilig” adlı kitaptır.
Günümüzde her sektör, her ilim ve alanda mertebe ve ehli olma olgusu geçmişe nazaran daha da büyük önem kazanmıştır. Yazarlık işi ve öğretisinde de bu mertebe e ehli olma unsurları önem arz eder. Her şeyi yazan kişi, “yazıcı” ve “yazan” olarak adlandırılırken, normal yazarlarla, mertebe sahibi ve ehli olan yazarları ayırmak amacıyla yeni bir tabir çıkmıştır. Sıradan bir alıntı, yazı vb. işlemlerden öte, daha uzmanlık gerektiren, yazmanın sanat eseri oluşturmakla eşdeğer oluşunu gösteren yazarlık işine ise “Yaratıcı Yazarlık” denilmiştir.
bence türkiyede edebiyat diye bir şey yok.
ideolojiler var ve bu ideoloji için yazarsan değer görürsün o kesimden. olay bu.
mesela son zamanlar türediler elif gibi sevmek, allah de ötesini bırak tipi kitaplar tamamen akpnin eseri. dikkat ederseniz din kullanılarak kitap satışı yapılıyor açık ve net.
yani yazar olmana gerek yok bir yerlerden ayet hadis bul kopyala yapıştır ondan sonra güzel bir dini isim bul mesela: 5 vakit aşk bunu ben şimdi buldum. güzel bir kitap ismi işte size. dini çağrışım yapması yeterli. işte süper bir yazar olurum emin olun bundan. yani kaliteli yazar diye bir şey yok bu ülkede yaygın ideolojiye uygun yazan insanlar var. işi bileceksin yani.
gerçek edebiyatçılar yok mu elbette var ülkemizde ama kesinlikle değerleri bilinmiyor.
yazı yazan kişi. şair olur kitap yazarı olur sözlük yazarı olur.
şimdi antik yunanistana bakıyoruz. filozoflar, onların etrafına toplanan gençler falan var. bence günümüzün filozofluğu ve yazarlığı: sözlük yazarlığıdır. kitaplar, şiirler, felsefe falan hepsi geride kaldı. artık sözlük yazarlığı var. ve bir gün inanın ki bu bir mesleğe dönüşecek. şuan yazarlıktan aldığımız maaşlar iki katına çıkacak. bir gün sözlükte en fazla maaş alan kişi 4000tl maaş almayacak. maaşlarımız 5000-6000e fırlayacak. o gün gerçekten gelecek. kız isteme sırasında yazar olduğumuzu söyleyeceğiz.
inanıyorum ben buna. gerçekten inanıyorum. çünkü entry dediğimiz şey zaten karakterimizin yazılarımızla bütünleşip bir ahenk oluşturmasıdır. eğer entrynizde bir başkası rönesans tablosu, bir şaheser görmüyorsa, eğer tüm kelimeleriniz, hatta işaretler noktalar virgüller birbiriyle tam bir ahenk içinde değilse, o zaman bence "yazarlık" denen o yüce mertebeyi de hak edemez olursunuz.
işte o mertebeye varmak lazım. troll, aktroll, harun abi, ünlü yazar, bilgili yazar, normal yazar, ne olursanız olun arkadaşlar, o büyük mertebeye varmanız lazım. işte o mertebeye ulaştığınızda, nirvanayla eşdeğer bir yerde, adeta alp dağlarının zirvesinde olacaksınız ve ruhunuz bedeninizle büdünleşip entrylerinize yansıyacak. işte o gün siz "yazar" değil, "ulu yazar" olacaksınız....
tabi bu dediklerimi ciddiye almayabilirsiniz. ya sözlük yazarlığı işte basit bir şey ne felsefesini yapıyosun? arkadaşlar kim istemez ki çocuğunun da onun bu baba mirası mesleğini devam ettirmesini? kim istemez söyleyin bana? herkes ister. bu sebepten buna layık olmak lazım. kadim entryleri de teker-teker inceleyip o kadim mirası iliklere kadar hissetmek ve bunu gelecek nesile genetik özellikmişcesine aktarmak lazım....