Eften püften yazar(!) olmak nasıldır hepimiz biliyor ve görüyoruz. Ancak yazar gibi yazar olmak başkadır. Herşeyden önemlisi delikanlı olmaktır, bir entrysinde savunduğu düşünceyi başka bir entryde yerden yere vurmamaktır, ortamın gazına gelmemektir, bukalemun yazar olmamaktır. Efendi olmaktır, kutsallara saygı duymaktır, kendi için pek önem arzetmiyor olsa dahi başkası için önemli olabileceğini düşünüp saygı duymaktır. Ben büyüğüm havasına girmemektir, kendinden sonra gelen nesilleri ezmemektir, daha çok yardımcı olup onları da sözlüğe kazandırmaktır aşağılamadan önce. Bazen kalıplara sığmamaktır, tüm yanlışların içinde dahi bildiği doğruları savunmaktır karşısındaki düşünceyi aşağılamadan. Girdiği tek bir entryden bile anlaşılabilen yazardır yada attığınız bir mesaja verdiği cevaptan. Genelde insanlığı ile doğru orantıda yazma becerisi olan yazardır. Ne kadar tartışmış olsanız bile uzattığınız barış çubuğuna dostça cevap vermektir. Geldiği yeri unutmamaktır, sözlüğe geldiğinde ona yol gösteren kişilere vefa borcu olduğunu hissetmektir, " bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum. " misali. Kıvrak zekalı olmaktır, nerde nasıl ayar vereceğini bilmektir, " kırk yıllık saatim böyle ayar görmedim. " sözünü sonuna kadar haketmektir bazen. Sözlükte online olduğunu sol framedeki başlıklardan anlayabildiğimiz yazardır kimi zaman. " Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. " sözündeki gibi biz yeni nesillere yol gösterip bizi de " öğretmen" sınıfına hazırlamaktır. ihtiyacımız vardır böylelerine, biz böye değilizdir ama olmaya çalışıyorsak ne mutludur bize.
çaylak olma konumundayken , içinizden sürekli günlük tutmuyorum ben bu monolog bitecek tamam mı diye kendi kendinize sayıkladığınız o kabusun bittiği andır.
güzel andır.
monolog bitti öyleyse belkim belkim dialog olabilir anıdır.
okulda sözlüğe girmemle 2 hocanın şaşırmasına neden olan olay. ayrıca hayatım boyunca beni mutlu etmiş tek mail sözlükten gelen "yazar oldunuz" mailidir.
sözlük yazarlığı dergi yazarlığından bile zormuş. çaylaklıktan kurtulma çalışmaları, yeni yeni alışılmaya çalışılan klavye ile yazma sorunu, 'ki benim gibi bilgisayar özürlüler için' yazıların incelenmesi kaygısı ve en çok da kulağın mesaj sesinde olması. yeni sevgili heyecanı gibi. (tekrar düşündüm ve zevkliymiş aslında)
cidden, şöyle gerçekten güzel bir kitap yazacağım. sonra basılacak, raflardaki yerini alacak.
herkesin beni anlamasını istemiyorum, bu mümkün de değil zaten. eğer bir tek kişi beni tam anlamıyla, hatta benim kendimi anladığımdan daha iyi anlayabilirse, işte o gün dünyanın en mutlu insanı olacağım.