copy center'da çalışırken akşamları iş azalıyor canım sıkılıyordu. sözlük sözlük diye duyduğum şeyi merak ettim. uludağ sözlüğe girdim ve okumaya başladım. hoşuma gitti. siyasi ve dini başlıkları geçersek eğlenceli entryler vardı. sonra onları okumak monotonlaştığında taraf olduğum konulara göz attım ve vay kodumun ipnesi ne yazmış diyordum saçma yorumlara. dedim ben bu salaktan daha mantıklı şeyler yazabilirim. işte yazar olma nedenim bazı salaklardır.
uludağ sözlük'te kendini çok çeşitli şekillerde gösteren nedenlerdir.
sosyalleşmek bu nedenlerin başta geleni. öyle zannediyorum ki sözlükte yazılanlara başkaları tarafından yorumlar yapılmasa, yazılar sayesinde kişi diğer yazarlarla iletişim halinde olmasa, arkadaş ve/veya düşman kazanmasa kimse burda yazmaz doğru düzgün. çünkü her insan gibi uludağ sözlük yazarı da fikirleriyle insanlarda ne gibi etkiler yarattığını bilmek, ardından bu fikirleriyle kendine bi ortam yapmak ister. mantıklıdır. ayrıca birçoğu burada, günlük hayattta var olduğu kimliğinden farklı bi şekilde sözlükte yer aldığı için, günlük hayatında belki de istemediği, sıkıldığı, kendini layık görmediği sosyal ortamdan kurtulup asıl aradığı ortama sözlük sayesinde kavuşabilir. en büyük mutluluk yollarından biridir bu yazar için.
kız kaldırmak vallahi de billahi de önemli bir nedendir yazar olmada. ha, diceksiniz ki kız kaldırılınca, kız da erkek kaldırmış oluyor. haklısınız. o zaman şöyle diim ben: bi çok yazar için karşı cinsi kaldırmak, cüzi bi miktardaki yazar için de hemcinsi kaldırmak yazar olmayı istemede önemli bir nedendir. burda kaldırılan kızların ve/veya erkeklerin bi süre sonra yazmadığını farketmekteyiz. ya da sadece sevgililerinin nick altına yazmalar falan... dahası, kişi yazar olduktan sonra bakıyosunuz pek fazla entrysi yok sözlükte, ama nick altı övgülerle dolu, her daim de online. hangi ara bu kadar çevre yaptı diyosunuz sonra. özel mesaj saolsun. uludağ sözlük'ün en çok üzerine gidilen, aşındırılan uygulamasıdır. hatasız çalışır. tebrik ediyorum burdan kendisini.
bu kız veya erkek kaldırma amacı horlanmamalıdır bence. kişisel ego tatmini yollarından biri de elbette ki sevgili bulmak. sizi sevecek bi karşı cinsle tanışmak onla buluşmak, konuşmak, efendim bilimum işteşlik taşıyan eylemleri gerçekleştirmek, sözlük olsa da olmasa da zaten hepimizin yapacağı bişey. o yüzden 'kız mı kaldırıyon lan sözlükten?' şeklinde yaklaşan ademoğullarına 'sen kaldıramıyon galiba hacı' tarzında cevap verilmesi fikrimce yerinde olur. zaten tam tersi bayanlar için de geçerli. isteyen istediğini kaldırabilir efenim sözlükte. kimse karışamaz yani. ama hani, kaldırdıktan sonra da, sözlüğe olan vefa borçlarını ödeyip bi iki bişey yazsalar diyorum. fena olmazdı. yazarlığa halel gelmezdi. değil mi azizim?
herkesin üzerinde durduğu, tu kaka dediği, esefle kınadığı, şiddetle... neyse uzatmıyorum, yani kısaca nefret ettiği trolluk yapmak uludağ sözlük'te yazar olmanın bi başka nedeni. bu trolluk üzerinde durulması gerekir diye düşünüyorum. şimdi herkes diyo ki: 'bazı yazarlar bu sözlüğe kasten yerleştiriliyolar, efendim amaç ne? kaos ortamı yaratmak, işte reyting sağlamak, kavga çıkarmak, sözlüğü hareketlendirmek. yani troll kişinin yazdıkları aslında kendi düşüncesi değil. mikserlik yapıyo adam. gereksiz insan. gitsin. sevmiyoruz onu.'
kimin troll olup kimin olmadığı konusunda benim peşinen bir hükmüm yok. bazen beni sinirlendiren yazıların sahiplerine hıncımdan hemen 'trolldür. yaklaşmayın' diyorum ama gerçekten troll mü değil mi bilmiyorum. ancak şundan eminim. burada troll sanılan bi çok yazar aslında troll değil. maalesef. adamlar kendi düşüncelerini yazıyolar. 'böyle düşünce mi olur lan?' diceksin sözlük. hiç deme. düşünce özgürlüğü diye bişey var. keşke troll olsalar diyorum. boşuna umut ediyorum. şuna getiricem, bu insanların yazar olma amacı da özellikle şimşekleri üzerlerine çekmek. hani mazoşizm dediğimiz kavram kabilinden bi prensipleri var. kötü yönde eleştirilmeye bayılıyolar. hiç bi kutsal değeri yok adamın. artı herkesle de dalga geçiyor. yani insanın bi tane bile mi saygı duyduğu kavram olmaz? yok. ama kazın ayağı öyle değil sözlük. adam eksi oy almak istiyor. düşman kazanmak istiyor. zevk alıyo lan bundan. fantazi işte. yazar mı yazar. ama fantastik yazar. seviyorum ben hepsini. vallahi.
gelip geçici hevese sahip olmak da özellikle bu sözlükte yazar olma nedenlerinden biri. bakınız ben de iki aylık yazarım burda. yazıyorum da yazıyorum anasını satiim. ama yazarken fazlaca da okurum ben. te bir yıl önce açılmış başlıkları okuyorum. başlıklara girilen entryleri de okuyorum. tek tek de oylarım ben. oylama hastalığım var. böyle oylarkene bir bir eski nickleri görüyorum efendim. içim bi fena oluyo. şimdi onların hiç biri yazmıyolar burda. nickleri böyle aşağıdan yukarı okurken sanki eski fotoğraf albümlerine bakıyomuş gibi hissediyorum kendimi. sanki hepsi ölmüş adamların. töbe töbe.
demem o ki: arkadaş, nerde bu adamlar? çok da eski nesil değiller, beşinci nesil, altıncı nesil. nerdeler? niye yazmıyolar? çoğusu baksan yüz tane entry girmemişler. şimdi sözlük, sen diceksin ki sözlüğün kalitesi baymıştır. ondan gitmişlerdir. hayır. sen kalitesiz falan değilsin sözlük. kalitesiz olan yazarlar. doğru mu doğru? şimdi bu kalitesizliği düzeltmeye dair bi entry bile girmeyen adam nasıl kalkıp gidiyo? ona buna ayar vermekten bitap düşmüş adamcağız. gelgelelim bi tane bilgi içerikli entry yok. ciddi entry yok. varsa yoksa geyik. seks hakkında, efendim futbol hakkında, efendim kişisel boşaltma sistemi hakkında... ama bilgi paylaşımı? yok. tanım? yok. kalite? hiç yok.
tüm bu bahsettiğim yazarlar bi hevesle sözlüğe gelmiş, çok afedersin sözlüğün içine sıçmış, karizma peşine düşmüş, sonra da hevesini kaybedip gitmiş yazarlardır. onların yazdıklarını pek yazı olarak nitelendiremeyeceğimiz gibi kendilerine de yazar demek pek doğru değil. belki forumcu diyebiliriz. youtube yorumcusu diyebiliriz. her ne olursa olsun, sözlüğün içine eden, bu bi anlık hevesle yazar olanlardır. hala onların seviyesizliklerinden çekiyor uludağ sözlük. orası kesin. bu, yazar alımları bittiği zaman, artık sekizinci nesilden sonra mı olur, dokuzuncu nesilden sonra mı olur tam bilmiyorum; sözlükteki anlık hevesle yazan, bi iki ay sonra sözlükten ayrılanlar da ortamdan ayıklanacaktır. o zaman sözlük asıl kimliğine kavuşur. ben böyle düşünüyorum.
ha şimdi diceksin ki 'sen de iki aylık yazarsın. seni de görücez.' haklısın sözlük. beni de görücez. ben de sözlüğün içine sıçıp gidersem arkamdan küfür et. bişicikler demem. vallahi bak.
takdir edilmek uludağ sözlük'te yazanların önemli bi kısmının başlıca nedenleri. buranın envai çeşit insandan oluştuğunu unutan bi çok kişi; her fikrine katılmasını, takdir edilmeyi, artı oy almayı bekliyo sözlükten. ki mümkün değil bu. hele takdir etmede yetersiz olan ancak iş eleştirmeye gelince emre kongar kesilen yazarlarla dolu şu uludağ sözlük'te bu hiç mümkün değil.
takdir edilmeyen yazar da bi süre sonra 'ulan ben bu kadar şahane bi insanım. mahallede beni herkes beğeniyo. ailem takdir ediyo, sevgilim ayrı takdir ediyo. bu sözlüktekiler ne cins adamlarmış. gidiyorum ben lan burdan.' tarzında düşünce silsilesine sahip olup terk ediyolar efendim sözlüğü. maalesef. biz de çok üzülüyoruz tabi. her gidenin ardından yas tutuyoruz. sanki sonbaharda aylara meydan okumuş sarı yapraklı bi ağacız da... o her giden yazar tıpkı o sarı yapraklar gibi... ehehe. böyle iş mi olur kardeşim? millet seni beğenmek zorunda değil ki. sen savun düşüncelerini. savun kendini. elbet gönülden destekleyen çıkacaktır seni. ha sen pohpohlanmak, yağ çekilmek, insanların gözünde yeni bi ilah olmak için çıktıysan yola, bilemem onu tabi. beğenmedilerse git yavrum. sözlük seni anlamadı.
şu saydığım nedenlerden ve başlıkta işaret edilen nedenlerden bağımsız olarak bir çok orjinal neden var. sözlükte yazar olmak için. ama bilgi paylaşımı için derseniz, fikir alışverişi için derseniz, görüş bildirmek için derseniz, kendisini samimi bi şekilde ifade etmek için derseniz... o amaçları güden fazla adam kalmadı sözlükte derim. ha, öyle bi adam bulursanız, bana da söyleyin. o adamı kaldırıcam sözlükten. sonra da yazmıcam buraya. benim amacım belli çünkü.
bi kerede ben yazar oliyim be abi,valla bidaha olmıycam.evinize temizliğe gelirim.ayakkabılarını parlatırım.sırtını kaşırım.gibi kendi kendini aşağılayıcı cümleler kurmaktan sıkılmak.
insanların konusmanıza dayanamaması ama konuşmaya olan ihtiyacınızı bir şekilde gideribelciğiniz bir ortam ararken burayı keşfetmek ve burda konustuğunuz için kimsein size ''lan bir s.ktir git'' dememesi * sebep budur.
okur olamamak. sözlükte en çok şikayet edilen konunun, yazılanların okunmaması olduğu göz önüne alındığında, pek çok yazarın okur olamadığından dolayı yazar olduğu sonucuna ulaşabiliriz.
" abi işte ortam falan vardı .. bi de fiyaka oluo anlatabilio muyum? sozluk yazarı hatun denilince boyle effect falan olusuyor direk havada.. e bi de geyikler anketler falan acaip eglenıoruz yani oyle boyle degil.. yoksa baska bi amacım yok ulkeyi kurtarmak, bilgiye olan saygı falan.. boyle seyler soyleyenler var bazen yanlıslıkla acıyorum oyle baslıklar.. onlarında kendi cabası tabii.. saygı duymak gerek.. ama bana gore degil yane.. yani ne bileyim.. amac eglenmek anam babam.. "
binbir nedeni vardır elbet. "benim de söyleyecek bir şeylerim var" da bir sebeptir ego tatmini peşinde olmak da.
ama bir de bu var:
--spoiler--
"benim için beklenmedik bir talih oldun, tanrı`nın lütfu oldun. şimdi eskiden bilmediğim bir şeyi biliyorum: değeri bilinmeyen her lütuf felakete dönüşüyor. artık hayattan bir şey beklemiyorum. ama sen, şimdiye kadar aklıma bile getiremediğim zenginliklere ve ufuklara bakmaya zorluyorsun beni. oysa, şimdi bunların neler olduğunu bildiğim, önümdeki olanakları gördüğüm için, kendimi eskiden olduğundan daha kötü hissedeceğim. çünkü her şeye sahip olamayacağımı biliyorum ve istemiyorum bunu.."
--spoiler--
