aslında gerçek olabilir genelde insan etkilendiği ve desteklediği şeylere göre kendine bi nick seçer yani siz hiç bi şakirtin ateistman diye bi nickinin olduğunu gördünüzmü. (bkz: düz mantık)
genel de oy verirken başımıza gelen şeydir yada yaptığımız.
hiç acımadan okur yapıştırırım eksisini. ama sadece eksi verdiğim yazarlara, sevmediğim şekilde yazanlara böyle. kesinlikle isim için yada arkadaşım olduğu için beğenmediğim bir entrye artı vermem. kimse alınmasın amk. günde 200 tane oy alıyosam çoğu eksi, neden? okuyorlar mı? yoo. * okumadıklarını da biliyorum sırf çattığım adamlar her gördüğü yerde bi kere yapıştırsa eksi butonuna tamam işte al sana muamele. *
o yüzden kimse ağlamasın beyler oylandığınıza dua edin. *
o değil allahtan nickine göre muamele yapmıyorlar ha, ya nickine değil de .. . :)
scary girl: (#12345678) ehehehehe. ay çok güldüm. nerden buluyosun ya bu esprileri? neyse takip ediliyosun unutma bunu * çiçeği burnunda celebrity: (2 dakka sonra) (en fazla o da) çok teşekkür ederim. hayat işte böyle dialoglar çıkarıyo insanın karşısına. ben de buraya yazıyorum işte. çok da matah bişey değil aslında. sen de benim gibi bi hayat yaşasan sen de aynını yazardın belki. haksız mıyım? iyi günler.
birine cevap yok, öbürüne anında dönüt. birine siz, öbürüne sen. birinde muhabbet bitirilmiş öbürüne soru sorulmuş... vesaire. vesaire.
erkek yazarlara full hava basılırken, kadın yazarlara bir zoraki mütevazilik vitrini. o vitrinde sergilenen karizmatik giysiler. iki resim arasındaki 70 farkı bulmayanı dövüyorlar.
hayat sana güzel azizim.
edit: mütevazilik değil. mütevazılık. tevazudan gelir.
sayın ehli keyif yazar kardeşlerim, abilerim, ablalarım, akranlarım ve de diğerleri. hepimiz biliriz ki " ye kürküm ye " devri her daim, her mekanda ve platformda gerçekliğini korumaktadır. şimdi siktir edelim diğer mekan ve platformu önümüze bakalım.
sözlükte de yazar nickine göre muamele yapılmaktadır. muamele diyince ağza taşakları doldurup kafayı sağa sola sallamak zannetmeyin. davranış biçimini kastediyorum.
Ekşi sözlük denen yerden gelen bir yazar arkadaşımız abimiz var. amacını, yazdıklarını hepimiz biliyoruz. amacı şamata, yazdıkları ütopik, arada karı kız düşürebilirse bu anlattıkları ile o da işim cabası ki kimse inkar edemez aynı şeyi kendilerinin yapmayacağını. herneyse, bu arkadaş geldi sözlükte yazmaya başladı. iyi hoş ve güzel. okuyorum, çok da gülüyorum ancak benim sorgulamak istediğim bir şey var.
o yazılanların altında nick name yani rumuz dediğimiz şey;
carmadon, ahmet, mehmet, ayşe, veli, muzaffer, naciye, dilber yazsaydı, kaç tane entry sonra atılırdı? kaç entry sonra çaylak edilirdi? kaç dakika sözlükte barınırdı.
sürekli yazaarların eşitliğinden dem vuran yönetim sırf popülerliği tavana vuran bu adamın yazdıkları uğruna, iki kuruş prim uğruna eski kurallarından vazgeçti.
neydi eski kurallar hemen söyleyeyim;
- sözlük içinde trollük ki bu konuda zall efendi değil mi gelişmelerden metiyeler düzen??
- ahlak sınırlarını zorlayacak ve küfürden oluşan, cinsel istismar zikreden entrylerin sistemden uçurulması... hani nerde??? adam çatır çatır sikiyor ortalığı.
tekrar söylüyorum rahatsız mıyım? hayır değilim ne güzel yazıyor, eğleniyoruz okurken ancak madem öyle yönetim çıkıp özür dilesin şu zamana kadar uyguladıkları sistemi tek bir yazar için tuvalet kağıdı gibi göte silip üzerine sifon çektikleri için.
