sözlüğü kapatıp zevke göre kahve/çay vb. bir içicekle birlikte bir süre camdan dışarısı izlenir.manzaranın ne olduğu hiç önemli değildir.sadece beyin fonksiyonlarının normal işlevine dönebilmesi rahatlayabilmesi için.sonra kendimizi tam bir rahatlama içinde bulunca sözlük tekrar açılır.emin olun ki sol tarafta bulunan başlıkları gördüğünüzde eliniz karıncalanmaya beyniniz fikir üzerine fikir üretmeye başlayacak.*
baslik bulmanin mühim olmadiği varolan basliklara iyi, kaliteli entryler girmekle mefta olacak olgudur. eğer bu da olmazsa kfayi isletip iyi baslik acmak ve baslıgın altini daha iyi, kaliteli entry girmekle halolacak durumdur.
bazen öyle saçma başlıklar sol framede kendini gösteriyor ki, yazma hevesiniz bir anda yok oluyor denilebilecek durumdur.
evet bazen keyfiniz yerinde degildir, hiçbir başlık çekici gelmez yazmak istemezsiniz ama çogunlukla saçma sapan başlıklar yazma hevesinizi yok ediverir.*
ne yazmalı ne yapmalı boşluğunun son durağı. Bi kere entry girdiği başlığa ekrar girme adeti olmayan yazar için her anlamda son duraktır.eeee kullandın hakkını canın kalmadı ne yapcaksın. *
bir de bu türedi son zamanlarda. neymiş: "yazacak adam gibi başlık" yokmuş, herkes faşistmiş, ırkçıymış, pkklıymış, gaymiş, ibneymiş, öyleymiş, böyleymiş...
ya geçin bunları allah aşkına. sözlük sadece sol frame'de gördüklerinizden ibaret değil. haydi başlıkları geçtim, sizin hiç mi yok düşünüp yazacak bir şeyleriniz?
ama mantık kolay; yazacak adam gibi başlık yok de geç, yazana da saldır ancak. süpermiş!
delirtir insanı , özellikle yazacaklarına insanların verebileceği tepkiler de cabasıdır.sonuçta içinden gelmiyosa yazma kardeşim dedirten olaydır.
(bkz: ilham gelmesi)
kendini en formada hisstettiğin gün , entry girebileceğin adam gibi bi başlık olmamasından kaynaklanır. Gelmezse düzgün bir başlık bütün ilham perilerim gidecektir.