mersine antalyaya, muğlaya aydına değil de orta-güney karadeniz'de olan, denizsiz garip bir coğrafyayı tatil mekanı olarak belleyen insandır.
orada mutluysa sorun yoktur. minik bir kent, tertemiz sokaklar ve hava, ilginç leblebi festivali, fuar, minicik sineması, şirin cafeleri (alkazar, kahverengi cafe) ile belki de o insanı cezbetmiştir. olamaz mı?
tatil tanımına deniz, güneş ve kum dışında sözcükler dahil etme imkanı bulmuş vefa insanıdır. deniz, güneş, kum her zaman bulunur ama Çorum'a gitmeyi gerektirecek sebepler bir bir zamana yenik düşebilir.
her sene Çeşme, Bodrum, Marmaris olmaz deyip bu senede memlekete gideyim diyen en asil duygunun insanıdır. seneye bende memleket havası yapacağım kısmetse, mis gibi hava, doğa, nehirler, balıklar, piknik...
önümüzdeki 50 yılda çorumu en gözde tatil beldesi yapmaya azmetmiş insandır. düşünsenize her sene istanbul ankara izmirden akın akın insan çoruma çeltik tarlalarına göt yaymaya gitse 50 sene sonra çorumun çeltik tarlalarında genç kızlar sere serpe çamura batıyordu sloganları duyulur.