çoğu hocaların, özellikle de profesör kısmının, ilk 1-2 hafta ders işledikten sonra tatile gittiği, dersin devamını gariban asistanlara anlattırdığı, yaz okulu ücretlerin bir güzel tatilde yendiği, öğrencilerin çoğunun geçirildiği, tam bir rüşvet okuludur.
rüşvetin belgesi varmış dediğimiz sistemdir. öğrenci bankaya ödediği para karşılığında aldığı dekontu yaz okulu kayıdı sırasında okula verdiği anda "işte rüşvetinizi ödedim, beni bu derslerden geçirirsiniz artık" mesajı vermektedir.
1- yaz okuluna abone olmuş öğrenci: bu tipler kışın çalışmazlar, yaz okuluna abonedirler, ortalamaları yerlerdedir, hocalar bu tiplerden çok ara kazandıklarından bunları çok severler, mezun olana kadar her yaz bunlar okulda görünürler.
2- bitirmek üzere olan öğrenci: son senesine kadar "yaz okulu" nedir bilmeyen, ortalaması iyi, fakat son senesinde tek dersten çaktığından(büyük ihtimalle hoca ile takışmıştır) okulu uzatmamak adına yaz okuluna o tek ders için gelen öğrenci tipidir. diğerleri gibi yaz okuluna alışkın değildir, ilk 1-2 hafta onun için ızdıraptır, ama sonraki haftalarda o da ortama uyum sağlar, % 99'u hoca ile barışır(isterse barışmasın), o tek dersi verip eylül de mezun olur.
3- üstten ders alan öğrenci: bu tipler yaz okulunda öğrenciler tarafından hiç sevilmezler, öğrencinin ortalaması 3,50 nin üzerindedir veya 100 üzerinden 85 falandır, bu öğrencilerin tek derdi okulu erken bitirmektir, bunlar ortalamayı da yükseltip diğer öğrencilerin üzelerindeki psikolojik baskıyı daha da arttırırlar, o dersten kalsalar bile kaybettikleri birşey yoktur, normal dönemde o ders tekrar karşılarına çıkacaktır çünkü, ama dedim ya bu tipler okulu erken bitirmek için oradadırlar, hocalar tarafından hem sevilirler hem de sevilmezler, sevilirler çünkü yaz okuluna gelmesi para getirmesi demektir, sevilmezler çünkü erken mezun olması da istenmez.
takıntı dersleri vermek için bütün sezon gidilen lanet yere cehennem gibi sıaklarda a gitmeyi gerektirir. küfredersiniz, sınava girersiniz, sınavdan çıkarsınız, kah geçersiniz, kah geçemezsiniz... yine de küfredersiniz.
iki ders bırakan insanlar arsında puan başına kredi bırakmada dünya rekoru kırdığımı sandığım zımbırtı.**marifet mi? tabi ki değil... hayat bu mu? kesinlikle evet!
bazı arkadaşların abartıp ciddi bir şekilde sahil modunda geldiği ortam.
şortlu parmak arası terlikli arkadaşlar önümden geçiyor her an beach volleye altıncı arar gibiler. kısacık şortlarıyla kızlar neşe içinde. şortu çıkarıcaklar da altlarından bikinileri çıkacakmış gibi.
ben plaja gittiğimde bir on dakika üstümü çıkaramam da t shirtle otururum herkes de bana bakıyormuş gibi gelir o an hep. burda da böyle hissediyorum ben.
pantolon giymiş lan çocuğa bakın!
ankarada okunmaması gerekeken okuldur. tüm derslerinizi tek güne sıkıştırırlar. deniz kenarı memleketiniz çok uzaklarda olduğu için gidiş geliş yapamazsınız. bir de devlet yurdunda kalıyorsanız tüm yaz okulu süresince toplam alabileceğiniz 10 günlük evci izniyle işkenceye dönüşür.
anadan, babadan, yardan, memleketten ayıran, hocaların arabalarını yenileyebilmeleri için bütlerin yerine çıkartılmış hede. allah bin belasını versindir.
marmara üniversitesi hukuk fakültesinde hocaların yoklamayı bi tarafına takmaması ile yaz bütü tadını almış olan garipimsi bişeydir. evet, para verdik yaz okulu gibi aynı, derslere girmeden sadece sınavlara girebiliyoruz bütünleme gibi. garip bile değil, dedim ya garipimsi.. ulam zaten ben sene içinde derse girmediğim için derslerden geri kalıp bazı noktaları kaçırmışım ve bu yüzden finalden 50 alamamışım, bari yaz okulunda beni okula gelmeye zorunlu kıl ki aklıma fesatlıklarla dolu şeyler gelmesin senin hakkında. ama yok adamlar gene de yapıyorlar bunu işte.
Yıllar boyunca hiç sektirmeden gittiğim okuldur. Sıcak bir yandan 1 gün ders kaçırsan tonlarca konu kaçırman bir yandan. yazokulunda en mantıklı teknik ilk vizeden çocuğu koyup sonrasında yatmaktır. bir de hiç anlamam neden bahar dönemi bittikten 3 hafta sonra başlatırlar takribi olarak. Bahar dönemi bitsin doğrudan başlat da temmuzun tamamı ağustosun yarısında okula gitmeye gerek kalmasın.
sıcak sahillerde bir yandan soğuk biranızı yudumlarken bir yandan plaj voleybolu oynayan bikinili kızları seyrettiğiniz , insanın başına gelebilecek en güzel şeydir. *
9 kredi'den fazla alınamayan hede. genelde iki taşşaklı derse* tekabül eder bu da. bir de böyle etrafınızda çoğunlukla üstten ders almaya gelmiş düdükler varsa hiç çekilmez sıcağın ortasında. küfrederek geçen süreç olur.
babaannemin 2 dersten kalan ama yaz okuluna gitmeyip evine dönen kuzenime,evde geçen yaz okulunu kazanamadım muhabbeti dolayısıyla "çalışmadın mı oğlum,niye kazanamadın?" diye serzzenişte bulunduğu yaz işkencesi.
ailenin çevresindeki kişilere oğlun daha tatile gelmedi mi nerde sorusuna verdiği cevapta geçen meseledir.
+oğlun nerde yaa daha tatile gelmedi mi?
-ay bizim çocuk yaz okulunu kazandıda okuyo işte
+maşallah maşallah
