her şey bir güzel kız için yazılır, diyor.
kırkına yakın, yılgın biraz.
isteksizce yanıtlıyor derginin sorularını.
öğrenci derneğinde konuştuğu akşam
uzaklarda gibi dinleyenlerden, güvenle konuşuyor-
üst üste kazandığı yenilgilerin güvenliği içinde.
oyunlarından sahneler geçiyor gözlerimin önünden,
değişik zamanlarda, değişik sahnelerde izlediğim:
çürüyen bir şey, çocukluktan erginliğe geçerken
yarı kaçık soylular, saray artıkları, kırgın bilgeler,
şehvetle kutsallığın kucaklaştığı tenha köşeler...
sonra kurtulmak için boğuntusundan günlük kokulu
karanlıkların,
kırlar, kırlar ve uçsuz bucaksız ovalar.
"bir ırmağın kıyısında sevişmiştik o yaz."
her şeyi bir güzel kız için yazmış olmanın erinciyle
açıyor yaz kapılarını
yenilgilerinin güvenliği içinde.
yorgun, ama hâlâ içinde o yakıp tüketen özlemi
bilinmeyenin.