yaz geçer

entry18 galeri0 video2
    1.
  1. murathan mungan'ın 1992 yılında çıkardığı nefis kitabıdır. yalnız bir opera adlı şiir bu kitapta yer almaktadır.. Ayrıca şair kişinin sapıtmadan önce yazdığı sayılı güzel satırlar vardır..

    diğer cici satırları:

    (bkz: omayra)
    (bkz: sahtiyan)
    1 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. her okunduğunda ayrı bişey yakalayacağınız, melankolinin tavan yaptığı, on kere kaybetseniz gene satın alacağınız, ama yine de kaybedeceğiniz, çünkü okuyanın gece kalbinin üstüne koyarak okuma isteğiyle yandığı incecik, yükte hafif pahada ağır şiir kitabıdır. hele o terastaki havluyok mu?
    2 ...
  5. 4.
  6. 5.
  7. bana zamandan söz ediyorlar
    gelip size zamandan söz ederler
    yaralari nasil sardigindan , ya da her seye nasil iyi geldiginden.
    zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden.
    hepsini bilirsiniz zaten, bir ise yaramadigini bildiginiz gibi.
    dahasi onlar da bilirler.
    ama yine de güç verir bazi sözler, sözcükler,
    öyle düsünürler.
    bittigine kendini inandirmak, ayriligin gerçegine katlanmak,
    sirtinizdaki hançeri çikartmak, yüreginizin unuttugunuz yerleriyle
    yeniden karsilasmak kolay degildir elbet.
    kolay degildir bunlarla bas etmek, ugruna içinizi öldürmek. zaman alir.
    zaman alir sizden bunlarin yükünü.
    o bosluk dolar elbet, yaralar kabuk baglar, sizilar diner, acilar dibe
    çöker.
    hayatta sevinilecek seyler yeniden fark edilir. bir yerlerden bulunup
    yeni mutluluklar edinilir.

    gün gelir bir gün
    baska bir mevsim,
    o eski agri
    ansizin geri teper.
    dilerim geri teper.
    yoksa gerçekten
    bitmissinizdir
    o bosluk doldu sanirsiniz
    oysa o boslugu dolduran eksilmenizdir.
    2 ...
  8. 6.
  9. yaz geçer, yine gelir..
    yaz geçer, iyi gelir sözcükler..

    okunduğu vakitle paralel tokat gibi kitaptır..nasıl acıtır..
    3 ...
  10. 7.
  11. 8.
  12. güzel bir şiir kitabıdır fakat metis yayınevinin onuncu yıl özel baskısı ile çok güzel bir şiir kitabı olmuştur. Kocaman bir defter gibi yapmışlar kitabı, sade ama etkileyici kapak tasarımı, pembe sayfalar filan... Sanki elinizde tuttuğunuz kadim zamanlardan kalma nadide bir kitap.
    0 ...
  13. 9.
  14. 10.
  15. yüzyüzeyken konuşuruz şarkısı. bununla kış geçer.

    güneylere inmeden önce bi kaç saat
    yapraklarını dökmeye çok hevesli bir ağaç
    gibi ağladın, hazır değilsin yaza
    sen yalan söyledin bana
    düğümlerini çözemedim diye çok üzüldüm
    sen de bunu görüp yatağa gömüldün
    belki ben yanlış anladım ama
    sen yalan söyledin bana
    kuşlar göçer günler koşar yaz geçer bir şekilde
    az su içip çok konuşan bir kız gibi şehirde
    az gişe yapmış o güzel filmde
    yan rolleri hep yıktın bana
    maç bitmeye yakınken sahaya inen holigan
    gibi az şey bilip çok şey hisseden bir insan
    olarak çok yanlış yaklaştım sana
    ama sen çok yalan söyledin bana
    kuşlar uçar günler koşar yaz geçer bir şekilde
    çok su içip az konuşan güzel kız gibi şehirde
    az gişe yapmış o güzel filmde
    yan rolleri hep yıktın bana.

    uuuv paun pa pa pau pavn paun pap pa pa paun pavn pavnn mırın mırın.

    editto: şimdi tam oldu.ne güzel.bye
    4 ...
  16. 11.
  17. Murathan mungan' ın şiirde zirve yaptığı kitaptır bana göre. Üstüne size hatırlatacak iki üç anı da eklediniz mi her okuyuşta darmaduman olmak demektir.
    1 ...
  18. 12.
  19. yaz gelsin de, kuşlar göçsün, günler koşsun, tüm yazı da geçirelim bu şarkıyla. "sen yalan söyledin bana" cümlesi her şeyi özetliyor aslında. bir de üstüne "yan rolleri hep yıktın bana" diyor ki üstüne diyecek bir şey bırakmıyor. dinlemek kalıyor geriye sadece:

    https://soundcloud.com/yu...zeykenkonusuruz/yaz-ge-er
    0 ...
  20. 13.
  21. içinde yalnız bir operanın da yer aldığı muhteşem kitaptır. her okunuşta ilk kez okunuyormuş hissi verir.
    0 ...
  22. 14.
  23. --spoiler--
    Belki yalnızca yüzümüze doğru ağır ağır açılan
    uyku sonrası bir bakış
    iyi gelir bize
    Belki o zaman.
    --spoiler--

    kitap hakkında detaylı alıntılar için; http://aylakmadame.blogsp...ecer-murathan-mungan.html
    0 ...
  24. 15.
  25. yazlar geçince hep yalanlar duyan yan rollerin şarkısı:

    0 ...
  26. 16.
  27. yüzyüzeyken konuşuruz'un en can alıcı şarkısıdır.
    1 ...
  28. 17.
  29. yüzyüzeyken konuşuruz'un çok naif,çok güzel şarkısıdır.
    1 ...
  30. 18.
  31. Gün içinde elden düşmeyen murathan mungan şiir kitabı. Girişe uzun soluklu "yalnız bir opera" şiiriyle giriş yapmış, dönüp dolaşıp okunacaklar arasındadır, okumanızı tavsiye ederim. Diğer bir sevdiğim "terastaki havlu" modern şiiri:

    "Aynı terasa açılıyordu yan yanaydı kapılarımız kaldığımız pansiyonda. Akşamüzerleri kaşılaşıyorduk, ortak duş, ortak mutfak, çekingen bir selamlaşma. Aynı terasta yan yana kuruyordu çamaşırlarımız, bu ürpertiyordu beni; acemi, tutuk birkaç sözlük eşliğinde beyaz şarap içerek aynı terasta seyrediyorduk günbatımını, bu da ürpertiyordu beni. Işığın azalan şiddetinde yan yanaydı terasa vuran gölgelerimiz ve karışıyordu birbirine. 
    Elimizde olmadan gülümsemiştik bakışlarımız çarpıştığında, sahildeydik ve aynı kitabı okuyorduk ilk karşılaşmamızda. 
    Sezon açılmamıştı, seyrekti sahiller, daha erken yaz gülümsüyordu. 
    Pansiyon önündeki sandalların kıpırtısı, çiçeklerin çekingen dirimi, günbatımıyla gölgelenmiş alanların rengi kalmış aklımda. ikimizde yalnızdık ve birbirimize ilişmemeye çalışıyorduk adını kimselerin bilmediği o uzak sahil kasabasında. 
    Oysa güneşin batışını izlemek gibi kendiliğinden bir birlikteliğe dönüştü paylaştığımız şeyler. 
    Birbirinden kamaşmaya başlamıştı tenlerimiz dokunmasan da yanındaki gövdeyi duymanın şiddetine dönüşmüştü aramızdaki çekim. 
    Tenin çağrısı hazırdı kendine kurulan bütün tuzaklara. 
    O akşam terastaydık gene. Gün çoktan batmıştı. Çamaşırlar asılıydı uzaktan şarkılar geliyordu ve kekik kokuları. Nedense her zamankinden başka bakıyordun bana. 
    Sonra usulca dedin ki: 
    "ilk kez bir erkeğin tenine dokunma isteği duyuyorum içimde."
    Benim için yaz başlamıştı. 
    "Dokun öyleyse" dedim. 
    Sustun. Uzun uzun baktık birbirimize. Kendine nasıl karşı koyduğun okunuyordu yüzünün derinliklerinde. Sonra hiçbir şey söylemeden usulca kalktın, odana gittin, yavaşça örttün kapını. Saatlerce orada, gecede ve o terasta kaldım. 
    Sabah uyandığımda odanın kapısı açıktı, eşyalarını toplayıp gitmiştin baktım. Yalnızca terasta unuttuğun havlu çırpınıyordu rüzgârda. 
    Bir daha hiç rastlamadım sana, hiçbir yerde hiçbir yazda. Düşünüyorum aradan tam on üç yıl geçmiş. On üç yıl önce içinde uyanan isteğin anısı saklı duruyor mu sende? 
    Birden adını hatırlamadığımı fark ettim bu şiiri yazarken, ama terasta çırpınan havlunun rengi hâlâ gözlerimin 
    önünde. 

    On üç yıl sonra şimdi sevgilimden ayrıldığım bu derin, bu kavurucu günlerde neden ansızın aklıma düştüğünü sordum kendi kendime. Sonra anladım: 
    Bir aşk birçok aşktan yapılıyor ve ayrılınmıyor hiçbir seferinde."
    28 ...
© 2025 uludağ sözlük