benden neyi ne kadar aldıysan hepsini geri gönder
bu aşka borcumu fazla fazla ödedim artık yeter
sen söyledin ben dinledim bekle dedin bekledim
başka bir açıklaması yok bunun
ben sana hiç yetmedim
korkmuyorum yine seveceğim aşk
yüreğime az geliyor
eridi buz gibi kara kışıma
kaderime yaz geliyor
korkmuyorum yine seveceğim aşk
yüreğime az geliyor
eridi buz gibi kara kışıma
kaderime yaz geliyor
benden neyi ne kadar aldıysan hepsini geri gönder
bu aşka borcumu fazla fazla ödedim artık yeter
sen söyledin ben dinledim bekle dedim bekledim
başka bir açıklaması yok bunun
ben sana hiç yetmedim
korkmuyorum yine seveceğim aşk
yüreğime az geliyor
eridi buz gibi kara kışıma
kaderime yaz geliyor
korkmuyorum yine seveceğim aşk
yüreğime az geliyor
eridi buz gibi kara kışıma
kaderime yaz geliyor
korkmuyorum yine seveceğim aşk
yüreğime az geliyor
eridi buz gibi kara kışıma
kaderime yaz geliyor
korkmuyorum yine seveceğim aşk
yüreğime az geliyor
eridi buz gibi kara kışıma
kaderime yaz geliyor
korkmuyorum yine seveceğim aşk
yüreğime az geliyor
eridi buz gibi kara kışıma
kaderime yaz geliyor
kuzey yarıküre için rio karnavalı ile başlayan sürecin geniş zamanda çekimlenmiş halidir. * şahsen benim için dünyanın en sevinçli haberidir. kışa dair tüm kötü olayları geride bırakıp, mavi derinliğin dinginliğine kendimi bırakmak isteyişimin, kemâle ereceğinin müjdesidir.
insanın gözünde upuzun kumsalların, masmavi denizlerin tütmesine neden olan cümle. ayrıca öğrenciler için de okulun tatil olacağı gerekçesiyle umutla beklenen eylemdir.*
sahi yaz geliyor değil mi?
artık lastik toplarımızı masmavi bir denizde kaybetme vaktidir. kızgın kumlar ayak tabanlarımızı yakacak, tuzlu su yine kurutacak saçlarımızı. ve güneş yeniden imzasını atacak omuzlarımıza. ağustos böcekleri hazirandan başlayacaklar ötmeye. ömrümüz varsa bu yaz, aydınlık sabahlara uyanacağız. sağlı sollu ayçiçek tarlalarına selam vererek uzun yollara vuracağız kendimizi.
tişörtümüz sırılsıklam, bisikletimiz yorgun. bir bakkalın önünde dondurmalarımızı yalayacağız. "terli terli soğuk su içme!" diyecek annemiz yine. bir kilo kiraz ile bir kilo kayısı girecek dolaba. bir çeşmenin buz gibi suları altında çatlayacak karpuzumuz.
ve bir genç kızın buğday rengi teninden gülümseyecek bize hayat.