Kız: zengin misin?
Erkek: evet, ya sen?
Kız: fakirim.
Erkek: hemen sevgili oluyoruz.
Kısaca özeti bu tümünün. Zengin Patronuna aşık fakir genç kızlar, 2 bölümde bir ayrılmalar, ulaşılmazı oynayan gururlu fakir kızlar, fakir sevgilisi için ailesini karşısına alan zengin oğlanlar...
Ergen yeğenleriniz varsa tüm yaz dizilerinden haberdar oluyorsunuz... Yeğenlerimi satıp yerine mandal almak istiyorum, mümkün müdür? Neyse ki Eylül geliyor da final olmalarına az kaldı. Seneye farklı oyuncular ve aynı konularla devam ederler kaldıkları yerden.
Her sene daha da sikimsonik olmayı başarabilen dizilerdir.
Bu senenin trendi ultra yakışıklı, zengin, karizmatik, duygusal, karakterli yani mükemmel erkeklerdir. Ortak özellikleri her bölümde soyunmalarıdır. Soyunmasa da gömleğin düğmesi göbeğe kadar açıktır.
Kızlar ise çok konuşan, şapşal, genelde fakir veya sosyoekonomik düzey olarak erkekten aşağıdadır. Erkek kızı işe alır ve patronu konumundadır. Yaz dizileri olması nedeniyle sürekli bikiniyle mayoyla dolaşırlar. Amaç bazı tayfaları ekranda tutmaktır.
Her dizide ve her bölümde kızın değişik pozisyonlarda ve gerçekte hiç olmayacak şekilde erkek kahramanın üzerine düşme klişesi vardır. Bu düşme öyle bir düşmedir ki pozisyon her zaman sekse hazır şekildedir.
Başka bir klişe ise kahramanların arasındaki en basit konuşmada bile gereksiz bir yakınlık vardır. Düşme olayının benzeri gibi burda da hep öpüşeyazma durumu vardır. ilk bölümlerde verilen bu imalarda tabii ki öpüşme falan olmaz, öpüşme olsun diye bekleyen tayfayı ekranda ve dizide tutmak için taktik yapılır. ileriki bölümlerde öpüşme gerçekleşecektir.
Kıssadan hisse yaz olması, okulların tatil olması sebebiyle hormonlarıyla baş etmekte zorlanan gençler hedef kitledir. Ne demişler, sex sells. Bizdeki de bunun bir çeşididir.
karnaval gibi is yerleri.
porselen makyajli dogal fakir kizlar.(ne kadar fakirsen cildin o kadar guzel)
festivale cikan popocular gibi bir patron.
ise degil herkes partiye gidiyor.
eve hava aydinlikken gelip yapacak bir ton sey bulabiliyorlar.
her fırsatta taşak geçiyorum ama anne babamın ezdiği gibi hiç ezemedim bu yaz dizilerini.
eve geldim babamın elinde kumanda. tekli koltuğa oturmuş ha bire kanal değiştiriyor, transa geçmiş. kanal değiştirirken de programların isimlerini söylüyor kendi kendine. hani şu ekranın sağında solunda yazıyor ya.
"acil aşk aranıyor? geççç! ben bilmem eşim bilir? geççç! saba tümer? geçç! kiraz mevsimi? amına koyim keriz mevsimi keriz geçç!"
adam kendi kendine sövüp sinirlenip eğleniyor lan.