yaz aylarında mahalleye gelen gurbetçi çocuk

entry12 galeri2
    12.
  1. almanya da yaşayan kuzendir.
    bozuk türkçesiyle kızınca ettiği almanca küfürlerle bir mahallenin olmazsa olmazıdır.
    pateni, kaykayı vardır; üzerinde o zamanlar bizim için bir anlam ifade etmeyen marka kıyafetleri.
    tadı güzel diş macunları, kokulu şampuanları vardır. (bizde tek seçenek sabundu o zamanlar)
    saçları bile bir değişiktir zaten.
    bir de biz oraları gidip görmemişiz ya abarta abarta anlatırdı.
    -bisim oralarda hep bundan yiyos bis.
    7 ...
  2. 11.
  3. en büyük işlevleri mahalledeki çocuklara almanca küfür öğretmek olan çocuktur. bi de iyi top oynarlar.
    0 ...
  4. 10.
  5. eli açıksa; masrafları yüklenen çocuktur. cimri ise eline bakılan çocuktur. o yer sen bakarsın. biz çocukken işin kuralı buydu ne yazıkki.
    0 ...
  6. 9.
  7. Schwein* ve kuh* diye küfür ederdi bize. 5 yaşımdan beri unutmam ne demek oldugunu.
    0 ...
  8. 8.
  9. bazıları da ülkeye kesin dönüş yapıp şansını unkapanı'nda denemiştir.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/459774/+
    1 ...
  10. 7.
  11. mahallenin çocuklarını babasının bmw sine bindirip gezdirerek, havadan havalara koşan çocuktur. biz ki, yıllardır renault 12 de gır gır sürünen adamın çocuğuyuz, neden aklımıza bmw mercedes hayalleri sokarsın be kardeş?

    daha yeni yeni toparladık kendimizi...
    0 ...
  12. 6.
  13. 5.
  14. şöyle bir anıyla şenlendireyim başlığı,

    mahalle maçları o yılların yegane eğlencesi belki biraz zorlarsak sakızdan çıkan futbolcu kartlarını duvardan aşağı bırakmak suretiyle oynan bir oyun ve misket denilebilir.
    mahalle maçı için öncelikle plastik top seçimi mahallenin kıdemlisine bırakılır, kendisi topu kendi ekseninde havaya fırlatmak suretiyle yamukluk testi yapar ve en makul top alınarak mahallenin top sahasına (büyük ihtimalle yol ağzı olur) gidilir ve karşılıklı takım seçimi sonrasında başlar eğlence,

    gooollllllllll, ''nah gol oğlum taş üstü'' kavgaları eşliğinde top patlayana kadar oyun devam eder, hatta top patladıktan sonra tamamen ölene kadar tekmelenmesi sünnettir * gelelim mahalleye gelen gurbetçi çocuğa (piç demenin sakıncası yok sanırsam) almanyadan gelirken babasına aldırdığı meşin yuvarlak koltuğunun altında karpuz edasıyla ufuktan görünür.

    aboooow lan topa bak nidaları arasında sokakta bir ceylan edasıyla süzülen kahramanımız sanırsın ankara büyük şehir belediye başkanı (melih o zamanlar yok !) mahallenin büyüklerinden biri ''hadi gel sende oyna'' der, demez olsun !
    gürpüz pezevenk bana sanki raul gonzales, ''ımmm oynarım ama kaleye geçmem, bide oynayacağım takımı ben seçerim'' gürbüz götün şartları topuna karşılık kabul edilir ve maç başlar,

    karşılaşmanın ikinci yarısı dakikalar sona yaklaşırken sağ bek kunduracı cemil'in oğlu şopar mehmet ileri atağa çıkar içeri doğru kat eder en soldan koşan 33 numaranın kapıcısı hüseyin efendinin oğlu çılgın selime pasını iletir, selimden kıvrak bir çalım kaleci dasaev muhittinle karşı karşıaya ayak içini hazırlamış topu taş dibine vuracak o da ne ? gürbüz pezevenk kayarak selimi yere indirir, gözler maçın olmayan hakeminde defanstan selimin kardeşi abdullah koşarak gelir ''penaltı lannnnn'' der, rakip takımdan zlatkov ahmet ''lan sen 60 metre uzaktan kaleden nereden gördün penaltıyı'' der ortalık toz duman,

    rakip takımın kaptanı mahallenin abisi jön ali topu alır penaltı der, topun başına costacurta kazım geçer herkes bilir ki o topu kaleciyle beraber içeri sokacaktır ama o da ne, pezevenk gürbüz top benim diyerek penaltı noktasından topu kucağına alır, abdullah koşarak bakkal ahmet abinin dükkana girer, çıktığında gözü dönmüş vaziyette elinde bıçakla kalabalığa doğru koraşken herkes cinnet geçirdiğini düşündüğü abdullahtan koşarak kaçmaya başlar, gürbüz pezevengin üzerine bir hamle ile topu elinden alır ve '' senin topununda seninde amuğuna koduğumun pici'' diyerek hunharca topu bıçaklamaya başlar, herkes dilini yutmuşçasına olayı izlerken dasaev muhittin bağırır '' lan oğlum topu mundar ettin ibne, topu keseceğine şu pici keseydin biz daha o topla oynardık lan''
    ortalık bir anda gülüşmelere bırakır kendini, gürbüz pezevenk evine doğru ağlayarak koşarken 14 kişi toplanıp 7 şişe kola alıp terli terli aldıkları kolaları paylaşırlar, akşam hava kararmak üzeredir mahallede anne sesleri evlatlarını evlerine çağırmaktadır....

    bu gürbüz pezevengin maceraları bu başlık altında ara ara devam edecektir * .
    4 ...
  15. 4.
  16. alamancı diye de tabir edilen bebedir. cebinde diğer çocukların canını çektirecek çok değişik şekerlemeler çikolatalar her daim bulunur.
    1 ...
  17. 3.
  18. 2.
  19. herkes max yerken magnum yiyen gürbüzdür.
    3 ...
  20. 1.
  21. mahalle kültürünün, yaz aylarında olmazsa olmaz çocuğudur.
    Mahallede bulunan 3 numara saç traşlı onlarca çocuğun arasında, acayip saç traşı, genellikle sarı kafası, fiyakalı giysiler, bozuk bi türkçe, elinde gameboyu ile hemen gurbetçi olduğu anlaşılır.

    diğerlerinden farklı olduğu ve gameboyu için etrafında fır dönen çocuklar, satılmış arkadaşlar, bulunduğu ülkedeki dilde küfürler öğretilmiş mahalle bıçkınları bırakıp gider arkasında.
    niyeyse alayı futbol okuluna gider bunların. iyi top oynarlar. ama mahallede pele ruhlu bi karayağız varsa ona karşı daha bi coşkun oynar, deyim yerindeyse eline verip yollar o maçtan bu avrupalıyı.
    O utançla diğerleri maç yaparken kaypak bi kaç oyun konsolu çocukla birlikte bi köşede oturup elinde konsolu oynar. mahalle olağan durumuna döner.

    NOT: bu gameboy'u için yalakalık yapan çocuklar başka bir başlıkta incelenecektir.
    21 ...
© 2025 uludağ sözlük