yıllardan beridir yepisyeni icatlarla karşılaşıyoruz . ben doğduğumda televizyonumuz vardı , yadırgamadım . benden on yıl öncesine kadar sadece radyo ve basılı yayın organları bulunuyormuş . gel gelelim asıl konumuza . sorun şu ki artık çizgi filmlerde bile flört teması ön plana çıkıyor kız çocukları için . yobaz değilim ama cinsel kimliğini bu kadar erken yaşta kazanan bir nesilin neler yaşadığını gördük , görüyoruz . en sonunda bunu da kabullendim . geçen gün şahane misafir filmini sinemada izlerken bir fikir düştü aklıma . acaba bu medya organları bu kez eşcinselliği mi bilincimize yerleştirmeye çalışıyordu ? o esnada düşündüm . son bi kaç yıl içerisinde çıkan filmlerde bu tip karakterleri daha çok görmeye başladığımı farkettim . ya paranoyak biri oldum , yada korkmaya başladım . bu organlar neyi bize dayatırsa o mu olacağız ? kendimize ait farklılıklarımız olmayacak mı yoksa ?
yayın organlarına sahip olan kişiler belli olduğundan, bilincini zedelenmeye açık hale getiren ve zedelettiren toplumun oturup düşünmesi gereken hede. ama yok onlar düşünmek yerine oturma odasının köşesindeki kara kutuya büyük bir aşk ve bağlılıkla bakmaya devam ederler. orada gösterilenler popüler olur, meşgale olur. bu da yetmezmiş gibi orada gösterilen her şey, yapılan tüm yorumlar doğrudur, gerçektir. şayet birbirinin aksi olan iki yayın kuruluşu söz konusu ise kesin biri doğrudur. *