bugün

bizim hastanede çalışan temizlikçi heriftir.
ciddi olmayan, ağız değiştirenin ve güvenilir olmayanın argosu.
Puşt gibin, ibne gibi bir şey.
(bkz: bit yavrusu)
Mesajlarına istediği cevabı alamayınca entry sildiren dobişkodur.. herkes onunla ilgilensin ister. Önüne gelene yavşar. Pusuda bekler. Sözlüğe girdiğiniz anda mesaj kutunuza damlar. Milyonlarca kişiyi bıktırmıştır. Herkes onu tanısın istiyor sanırım, kötü şöhret tutkusu herhalde..

(bkz: laubali erkek)
Siyasetine bebek ölümü karistiran kimse. Yetmiyor gibi bir de bebeklerin fotograflarini koymus. Bunun bir ustu orospu evlatligi. Eminim onu da basaracaklar.
Tanzanyadaki bir olaydan bahsettim. Swh.
Herkes ile iyi geçinen kişilere verilen ad.
bilindiği üzere bit yavrusu. argoda ağır hakarettir. ve aynı zamanda şöyle politik bir hadiseye mevzu olmuştur:
cavit çağlar, mesut yılmaz’a “yavşak” demiş mahkeme 260 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm etmiş ve cavit çağlar mahkemeden sonra “parasıyla değil mi, hem söylerim hem öderim” demiştir.
Hayatta duyduğum en klas hakaret cümlelerinden biridir. En çok ilber ortaylıdan duymak isterim bu sözü. Tombik dudakları ile yawşşaq dese böyle. Of süper.
Bit yavrusu.
Sigaranın en iyisini içen kimse.
Erkeğin Kezbanına yavşak denir. Bir başka deyişle kızın kezbanı varsa erkeğin yavşağı, zalimin zulmü, mazlumun allahı var.
(bkz: yengeç burcu erkeği)
Y harfiyle tatlı bir giriş yapılır
A anlamın sertliğini belirler.
V harfini ne kadar vurgularsanız o kadar etkilidir.
Ş tam bir u dönüşü gibidir. Geriden gelen bir tokadın suratınızda patlaması gibi.
A harfi anlamın sertliğini korucunu ifade eder.
K ise bundan bir nane olmaz bitişini yapmaktadır.
şu an kendime yakıştırdığım, sözcük. herkesi açık oyluyorum. resim de ki gözyaşlarını bilmem ama sözlükte ki yavşak benim bu gece.
Can Dündar da yerini aldı.
Malum kişi.
(bkz: hepimiz yavşağız)
şimdi ayrımcılık olmasın..
Birinci sıraya Fatih Portakal'ı alıyorum.

ikinciyi söyleyin.
Bit yumurtası.
Fatih portakal'ın şahsında, feöşçü amerakancılar, en iyi örneklerdendir.

1983'te tanıdım, izmir'de.
vaizdi, müezzindi.

adını duyar duymaz, adının gerçekliğinden bile kuşku duydum.
arapça'ya hakimiyetim yoktur da, allah'ın sahibi veya allah'ı fethetmiş gibi bir anlamı olduğunu biliyorum.
olur mu ki?
samimiyetsizliği, adından başlıyor sanki..

kifayetsiz insandı.
ilkokulu zor bitirmişti.

yüzünde bir riya vardı.
yüzünden akıyordu riya ve içtenliğini yitirmemiş her insanı itiyordu.

riyasına, çirkinliğini de eklemem gerek.
çok çirkindi. kocaman, eğri büğrü bir burnu vardı.

gözleri, insanım diyen her insanı itecek denli ucuz kurnazlıkla bakıyordu.
sanırım o yüzden insanlarının gözünün içine bakamıyordu.

sesi, iğrençti.
ilginç olan konuşmaya başlayınca sesi, bedensel yoksunluğunun öcünü alırcasına, her samimi mümini etkileyecek bir kıvama dönüşüyordu.
ağlayarak anlatmakla, ağlaklıkla bunu tavana vurduruyordu.

samimi bir mümin onu dinlediğinde, ne anlattığını anlamasa bile, onu sevmeye başlıyor, ona inanıyordu.

o zaman fark etmiştim, istediğine istediğine yaptırabileceğini.

baş tacı oldu bu ülkede.
hoca dediler.
hoca efendi dediler.
hoca efendi hazretleri dediler.

yetmedi ona.
haristi.
aldıkça, istiyor; istedikçe alıyordu. istedikçe alıyor; aldıkça istiyordu.

kifayetsizliğini, muhterisliğiyle kapatmaya çalışıyordu.
muhterisliğini, kifayetsizlikle kapattığı gibi.

kana kana kandırdı bu ülkeyi, arkasına amerika'yı da alarak.
kana kana kanattı bu ülkeyi, utanmadan.
daha da kanatacağım, o ahmakları diyormuş.
kanatır eminim.

biz ahmakız.
biz türkiyeyiz, çok kanadık. yine kanarız.
yeter ki zalim olmayalım.

çok sevdiğim genç bir öykücü der ki:
"kimseye bir kötülüğüm dokunmadan yaşarken, zulmün elinde zalim oldum."
mahir ünsal eriş, olduğu kadar güzeldik, iletişim yayınları, 3. baskı, zehir miktarda öyküsü, sayfa 106, 3. paragraf.
(bkz: Bit yavrusu)
bit yavrusuna denir.

(bkz: yukardaki yazar)
çok sevdiğim bir arkadaşımdır.
işi gücü kız peşinde koşmak olan tip değildir. ona casanova derler ve kızın biri çıkar bu casanovayı yola getirmeye çalışır.

neyse yavşak böyle tanıma gerek yok bildiğin yavşaktır.