gitarıyla adeta sevişen bir insandı. türkiye nin en iyi gitar virtüözüydü. intihar ederek iyi mi yaptı? hayır. ama dayanamadı bu sisteme, bu düzene ve yaşamak istemem artık aranızda dedi ve çekti gitti sessiz sedasız. bizim gençliğimiz de biz emoyuz deyip tek gözlerini kapatadursun, biz daha çok yavuz çetinler kaybederiz. *
şimdi ben virtüöz değildir diyeceğim herkes sövecek ama mecburum. bugün hayatta olsa o da steve vai'den, jimi hendrix'ten öğrenecek daha çok şeyi olduğunu söylerdi inanın.
şu bir gerçek yavuz cetin bu topraklarda yetişen belki de en orjinal gitaristti. yaptığı şeyler daha önce yapılmamıştı ama bu onun virtüöz olduğunu göstermez. evet çok iyiydi jimi hendrix coverlarının en az jimi kadar iyi olduğu söylenir ama jimi hendrix başlığına da yazdım jimi gitarla yapılamayacak hiç bir şey yapmadı. gitarın konuşması yavuz cetin'in değil kullandığı ekipmanın, talk box'ın marifetidir o sadece bu ülkede talk boxı ilk kullanandır. yavuz cetin'in en büyük farkı daha önce bu ülkede hiç duyulmamış, görülmemiş şeyler yapmasıydı ama dünyanın en iyi gitaristleri sınıfına sokamazsınız. yavuz cetin albümü dünyanın büyük gitaristleri tarafından incelenesi bir albüm değildir. dinlerler, beğenirler, bu adam oldukça iyi derler ama bu adamın müziğindne öğrenmemiz gereken bir şeyler var demezler. eğer yanılıyorsam aksi bir durum varsa ispatlansın tüm hayranlarından özür dilerim.
üstüne basarak sölüyorum ben iyi değildi demiyorum ama dünya için orjinal değildi gitara ekstra bir şey katmadı yaptığı işi çok iyi yaptı ama sadece türkiye için farklı, orjinal şeylerdi onlar. olan şeyleri iyi uygulayan bir adamdı ama bu virtüöz olmaya yetmez. dünyanın gitar virtüözlerine bakın malmsteen yeni bir akım yaratmıştır steve vai, joe satriani, jason becker, marty friedman, jimi hendrix hepsi ama hepsi müziğe, gitara; yeni özgün şeyler katmışlar, farklı bir boyuta taşımışlardır olayı. virtüöz tüm dünyada o enstürmanı çalan kişilerin etkileneceği adamdır. bir enstürman ait tekniklerin tamamını ya da tamamına yakınını en iyi şekilde bilip uygulayabilen ve en önemlisi o enstürmana kendinden bir şeyler koyup orjinalleşen, diğer herkesten ayrılan insandır virtüöz.
son söz yavuz cetin bir duruşu olan yetenekli, donanımlı, başarılı bir müzisyendi. ama başta dediğim gibi o kendini asla steve vai'nin satriani'nin sınıfına koymazdı bence.
gençken ercan saatçi ile yaptığı I Will Cry isimli parça ile şu an ismini hatırlamadığım bir yarışmayı kazanmışlığı vardır. prodüktörlüğünü de ercan saatçi yapmıştır. sevmem o ercan saatçi kılıklı ercan saatçi'yi fakat bir şekilde yavuz çetin'in yanında yer almıştır ve bana hep ilginç gelmiştir.
yaşamına son vermesine sebep olacak kadar kötü nedenleri vardı mutlaka, kendisi için yeterliydi. tek suçu "boşver" diyememesiydi. şahit olduklarına tahammül edememesi zayıf olduğunu göstermez. aksine kişiliğinden ödün vermek istemedi. sevgiyi hafife almadığı için, belki de gözünde fazla büyüttüğü için gitmeyi seçti. iyi mi yaptı kötü mü yaptı bilmem ama yaşarken iyi şeyler yaptığından şüphem yok. her dinleyişimde o lanet köprü canlanır gözümün önünde.
çok geç tanıdığım (ama çok geç tanımamın normal olduğu) dinlediğim kayıtları sayesinde rahatlıkla söyleyebilirimki kaybedilen çok büyük müzisyenlerden bir tanesiymiş. bunu anlamak için sırf cherokee, yetmezse erkan oğur ile yaptığı dünya adlı parça dinlenmelidir. canlı dinlemeyi çok isterdim. ayrıca müzisyen olmak başka birşeydir. netekim kendi albümlerinin yanı sıra kurduğu/çaldığı pekçok grup, yaptığı film/dizi müzikleri, arkasında çaldığı diğer gruplar**** kendi yelpazesinin ve yapabilitesinin ne kadar geniş olduğunun kanıtıdır. tek anlamadığım nokta niye intihar ettiği? hemde kendini köprüden atacak kadar? uzay heparı gibi aptal bir trafik kazasında kaybetmekte çok çok acı olurdu ancak kolay yolu seçmesinin sebebini çok merak ediyorum. yaşanamayacak kadar mı kötüydü o yıllar? ya şimdi? şimdikiler ne yapsın?
edit: benimle uçmak ister misin neymiş arkadaş öyle. o nasıl solo atmak.
youtubeden bir röportajını seyredip, adam sadce gitarı konuşturmuyor kendi de konuşuyor be abi dediğim büyük gitarist. o kadar doğal, o kadar içtendi ki sanki evime gelmiş benle konuşuyordu.
sesini duy(a)mayalı gün itibariyle yedi sene olmuş. biz yine kendi derdimize düşüp unutmuşuz. her gün sesini duymadan edemez olmuşuz. farkına bu kadar geç vardığımız için her gün ayrı üzülmüşüz. o arabanın frenini çeken eli tutamadığımız için her gün ayrı pişman olmuşuz. ölmeden önce dünya gözüyle görememişiz. özlemekten ve ''keşke''lerden yorulmuşuz. her gün fark ederek ama bir yandan da fark etmeden gün itibariyle yedi sene olmuş.
bu topraklardan çıkmış en iyi gitarist, keşke daha önce doğmuş olsaydımda tanışma şansına sahip olsaydım diye düşündüren.
ayrıca; bir adet disconnectus erectus
derinden gelen ekleme: keşke şarkılarla mutluluğu yaşamaya devam etseydin be üstad.
ürettiği şarkıları, attığı soloları, yazdığı sözleri nasıl olurda hala her dinleyişte bu kadar anlamlı gelebilir diye düşündüğüm efsane adam. her boğaz köprüsünden geçtiğimde aklıma gelen insandır ayrıca kendisi.
gibi bir söz yazabilecek kadar aşmış bir müzisyendir. ve müzisyen sıfatına layik olan nadir insanlardandır. ayrıca yaşamak istemem aranızda demiş ve sözde bırakmayıp bunu eyleme geçirmiştir. helal olsundur.