yavuz sultan selim

entry1629 galeri83
    151.
  1. yaşadığı dönemdeki anadolu türkçesinde lakabı olan yavuzun anlamı "kan dökücü ve zalim"dir. gelişen tarihi süreçte büyük bir anlam kayması yaşayarak mert, yiğit manasında kullanılmaya başlamıştır.
    6 ...
  2. 152.
  3. osmanli ya sovene odul verilmedigi icin gereksiz yere iftira atilan osmanli padisahi. sizin aga babaniz cikti nobelini aldi ama gozden kacirdiginiz nokta osmanli ya sovmek, padisahlari kotuleyip, haklarinda sadece yabanci tarihcilerin yazdiklari kaynaklara dayanarak iftiralar atmak artik normal karsilaniyor.

    dinine bu kadar bagli birinin sebepsiz yere binlerce insan oldurdugunu soylemek sacmaliktan baska bir sey degildir.
    9 ...
  4. 153.
  5. kulağındaki küpe ile ilgili anlatılan bir hikaye vardır. mısır' da kölelerin ayağında zincir olduğunu görüp bundan hareketle ' bende allah' ın kölesiyim, öyleyse zincir gibi birşey takmalıyım' diyerek kulağına küpe taktığı söylenir. bu tip aksesuarlar kimsenin erkekliğine halel getirmediği için birilerinin sürekli ' yok yahu, yavuz delikanlıydı. küpe takmazdı' demelerine lüzum yoktur. o dönemlerde birçok kültürde erkekler süs eşyası kullanırlardı. eski türklerin uzun saçlı olduğunu ise bilmeyen yoktur. evet, yavuz' un kulağında bir şey vardır ama bu allah' ın kölesi olması sebebiyle taktığı bir küpe değil mengüçdür. mengüçü bektaşiler takar ki bu dünya zevklerinden vazgeçtiklerine delalettir. ayrıca kulak memelerini de kestirirler bu dervişler. yavuz kesip biçtiği alevi türkmenlere aslında bir düşmanlık duymadığını, bunların tamamen politik olduğunu, kendisinin de aynı frekansda olduğunu göstermek için böyle bir şey yapmıştır. koskoca yeniçeri ocağının bektaşi olduğunu göz önünde bulundurursak bu da gayet normal bir politik manevradır, pişmanlık göstergesi falan değil. eee, allah büyük; sen ki şir-i yezdan* ali' nin evlatlarını zebun eylersin, tanrı da senin başına şirpençe* denen bir çıbanı bela eder böyle.
    4 ...
  6. 154.
  7. portresi hakkında çeşitli söylentiler olan osmanlı padişahı. sanıldığı gibi o meşhur portresi şah ismail'in değil, yavuz'un yaveri hasan'a ait olduğuna dair kanıtlar mevcut. ayrıca portrenin yavuz'a ait olmadığına dair kesin bilgiler de yok.*
    1 ...
  8. 155.
  9. Bir Gün Yavuz Sultan Selim pazarın birini gezmeye karar verir ve saka kuşlarının satıldığı bir tezgaha yönelir.Bütün sakalar 1 altındır fakat bir tanesi ayrı bir kafes içinde ve 50 altındır.

    Yavuz Sultan Selim sorar:
    -Bunlar 1 altın da bu neden 50 altın?

    Satıcı:
    -Hükümdarım 50 altınlık olan ötüsüyle diğer saka kuşlarını kendine çeker ve yakalanmalarını sağlar.

    Yavuz Sultan Selim 100 altını çıkarıp adama verir ve 'ver o kuşu bana' der.Herkes şaşkınlık içinde napacak acaba koca padişah bir saka kuşunu diye düşünürken Yavuz Sultan Selim kuşun kafasını tuttuğu gibi gövdesinden ayırıverir ve der ki:

    -kendi ırkına ihanet edenin sonu budur.

    -*-
    6 ...
  10. 156.
  11. 8 yıllık hükümdarlık süresinde kanuni'nin 46 yılllık faaliyetlerine denk iş görmüş büyük padişah.
    6 ...
  12. 157.
  13. küpeli resmin gerçek sahibi şah ismail miş, yavuz sultan selim büyük osmanlı padişahı.
    2 ...
  14. 158.
  15. (bkz: osmanlı imp'ndan kaç film çıkar sorunsalı)
    belki 5, belki 10, belki 100.
    çıkardı ama maalesef onlar bizim atalarımız. bir amerikalıların atası olacaktı ki bakın kaç tane film yapılmıştı. günümüzde osmanlı'yı laikliği özendirmek, cumhuriyeti özendirmek, daha iyi göstermek kisvesi altında bastıran, * gençliğin osmanlı tarihinden film çekmek değil; tarihinden bi haber yaşamasına neden olmuştur.
    bastırma konusunda şöyle basit bir örnek verilebilir öss'de osmanlı yükselme, osmanlı kuruluş'tan çok az çıkması. nedense(!) hep kısa geçilir bu konular.
    ben veya bu düşünceyi paylaşan kişiler laiklik düşmanı, saltanat düşkünü değildir, ama sadece tarihin her ne olursa olsun benimsenmesi ve öğrenilmesinden yanadır.
    osmanlı'nın kapalı arşivleri neden var sanıyorsunuz. osmanlı'nın devlet teşkilatlandırılması öyle muhteşemdi ki... o kadar ki özenilmesin diye hala kapalı tutulur.
    toparlamak gerekirse,
    (bkz: yavuz)
    (bkz: yavuz II)
    (bkz: yavuz III)
    diye 3 film birden çekilebilecek bir hayatı yaşamış padişahtır.
    yavuzdur, selimdir ikisini bir arada tutandır.
    5 ...
  16. 159.
  17. ayıca tarihi bugunun şartlarıyla yargılamanın yanlış olduğunu hatırlatmak isterim.
    ayrıca senin kardeşin, arkanı döndüğünde seni ve aileni sırtından vuracak kadar adiyse, senin onu öldürmemen aptallıktır. en basitinden böyle düşünülmelidir.
    ulan hadi yavuz 40.000 türkü öldürmüş, o zaman onlarda zatı muhteremlerin * gazına gelip azmasalardı.
    bugun hangimiz düşünmüyor ulan keşke hepsini öldürseydi hitler yahudilerinde, bugun lobileriyle uğraşmasaydık diye. tabi akşama kadar pc başında göt büyütür ve ordan burdan okuyup gelip buraya yazarsan düşünmezsin.
    (bkz: atatürk'ün onbinlerce kürtü öldürtmesi) * *
    7 ...
  18. 160.
  19. "Bütün dünya benim olsa gamım bitmez nedendir bu?
    Ezelden gam tûrabıyla yoğrulmuş bir bedendir bu."

    beytinin ilk mısrasının şairi. Rivayet odur ki, Yavuz sultan Selim, her ne kadar devlet adamlarına karşı çok sert davransa da, sanatçılar ve ulemaya karşı da bir o kadar naziktir. Fakat nasıl olduysa bir gün, Yavuz Sultan Selim, saray şairlerinden olan şair Hikmet'i, kendisi haksız olduğu halde incitir. Kırılgan bir fıtrata sahip olan Hikmet, haklı olduğu halde incindiği için hemen sarayı terkeder. Yavuz Sultan Selim, birkaç saat sonra aklını başına toplayıp hatasının farkına varır. Hikmet'i sarayda aratır, bulamaz ama önemsemez. Ertesi gün Hikmet'i yine bulamayınca ülke sınırları içinde her yerde aratır. Hikmet, hükümdara dargın olduğu için ortaya çıkmaz. Günler geçer...

    Günler geçer, Hikmet Van kadısının yanına katip olarak girer. Bizim şair Hikmet, kâtip Hikmet olur yani. Padişah anlar ki, bu işin böyle oluru yok. Bir şiir yarışması düzenler. Kendisinin yazdığı ilk mısranın altına en güzel ikinci mısrayı yazanı ödüllendireceğini söyler. Bu işlere meraklı olan Van kadısı, kendince yazar bir satır. Sonra kâtibine gösterir, nasıl oldu diye. Hikmet, ilk mısranın güzel olduğunu fakat ikinci mısrada yanlışlar olduğunu söyler. Birkaç düzeltme yapayım derken, ikinci mısranın tamamı Hikmet'in sözü olur. Van kadısı şiiri gönderir.

    Sarayda padişahın önüne dağ gibi yığılır küçük küçük kağıtlar. Sultan, her birine bir göz atıp fırlatır. Aralarda bulduğu bir kağıda baktığı gibi, bu mısranın sahibini istiyorum der. Van kadısı gelir. Kadı efendi daha içeri girer girmez padişah der: "Bak kadı efendi, ben şiirden şuncağız anlıyorsam, bu mısrayı sen yazmadın." Kadı korkar, zira bu mısra, padişahın da dediği gibi kendisine ait değildir. "Bu mısra benimdir" diyemez. "Benim değildir" dese, padişaha karşı yalan söylemiş olacak. Der ki: "Kâtibim yardım etti." Yavuz gülümser, "Hikmet'i bulduk" der. Hikmet getirtilir. Padişah, her insanın bu durumda yapması gerekeni yapar, özür diler. Hikmet de ecel kapıyı çalana dek saray şairi olarak kalır.

    Bu olay aslında Yavuz Sultan Selim'in şairlerin üslûbuna ne derece hakim olduğunun bir göstergesidir.
    4 ...
  20. 161.
  21. dokuzuncu osmanlı padişahı, yirmidördüncü halife.
    safevi hükümdarı şah ismail karşısına çıkmayınca, kişisel ileti olarak şöyle bir e-posta geçmiş hakan(burdaki "e" elçiden ileri gelmekte, dikkat. amma velakin (bkz: iğrenç espriler)): "ordum uzun bir yoldan gelip epeydir muharebe için ordu aramasına rağmen meydanda kimsecikler yoktur. padişahlar, ellerindeki memlektlerin nikahlılarıdır, erkek ve yiğit olan onu namahreme dokundurmaz; sen iyisi mi miğfer yerine yaşmak, zırh yerine çarşaf giyin düdük". ve bunun üstüne bir de kendisine hırka, şal ve çarşaf armağan etmiştir. görüldüğü üzere ince de bir mizah anlayışı olan padişahtır.
    2 ...
  22. 162.
  23. kılıcına karşı gelen herkesi kılıcından geçirmiş padişahtır. o zamanlarda gerekli olan bir uygulamayı yapmıştır, şimdi küçücük beyinlerimizle onun yüce düşüncelerini anlamamız imkansızdır. kimisi der zimmetine para geçirmiş diye, devlet padişahındır zimmetine neyi geçirecek çok merak ederim. kimisi de alevileri katletti der, yavuz sultan selim in en büyük arzusu iran devletini yıkıp batıya açılmaktı. bunu yapabilemesi için iran ın üzerine sürekli sefer düzenledi. nüfusu alevilerden oluşan bir ülkenin askerlerinin de alevi olması çok garip değildir. birçok savaşta onbinlerce alevi asker yada asker çağındaki erkek öldürüldü diye onu alevi düşmanı olarak göremeyiz. küçücük ve kıvrımsız beyinlerimizle anlayamayacağımız işler bunlar. biz bir kişi bile öldüremezken o gözünü kırpmadan yüzlerce kişiyi kesebilir. niye devletin geleceği için. biz sultan selime katil dersek 100 yıl sonra pkk operasyonları için kürtlere soykırım yapıldı der başkaları. dikkat edelim.
    10 ...
  24. 163.
  25. büyük bir savaşçı. ancak islam ülkelerine yaptığı seferleri asla anlayamadığım osmanlı sultanı. hadi iranı anladık mısır?, hicaz? dediğim artı ve eksileri çok padişah.
    1 ...
  26. 164.
  27. kendisine hakaret eden şerefsizlerin tek tek ilgili başlıklar altında meydana çıktığı osmanlı sultanı.
    kanuni'ye dolu bir hazine bırakarak "muhteşem" lakabını almasının en büyük nedeni.
    6 ...
  28. 165.
  29. kendisinin bektaşilik ile alakası yoktur, ayrıca koca osmanlı padişahının yeniçerilere özenmesi gibi bir şey söz konusu olamaz, ki zaten yeniçeriler de bektaşi değildi.
    2 ...
  30. 166.
  31. osmanlı padişahlarının en büyüğü , en bıçkını. babası 2. beyazıd'a karşılık son derece bıçkın gözü kara bir padişahtır! yavuz lakabını yeniçeriler takmıştır.babası , en büyük oğlu ahmet'i yerine padişah seçmişti fakat askerlerin tazyiki ile yavuz sultan selim padişah olmuştur. en ufak hatayı dahi affetmeyen bir yapıya sahiptir. askerler mısır seferinde çölü geçerken artik gitmek istemediklerini padişahin en sevdiği vezirine iletirler... vezir padişahin çadırına girer. 5 dakika sonra vezirinin kesik başi askerlerin önüne atılır. sefere karşı muhalefette olan vezirlerinden biri "çölde susuzluktan..." derken yavuz "cellat!!" diye bağırır. enderunda birisi diğerine beddua ederken "yavuz'a vezir olasın" derlermiş...
    3 ...
  32. 167.
  33. çelişkilerin insanı, ironik padişah. efendim bu kadar ulu, şanlı, büyük diye tanıtılıyorsa vardır birşeyler diyor ve susuyorum, fakat şunlar kafamı çok kurcaladı,

    küpe takınca serseri oluyoruz. babalarımıza diyoruz, "e yavuz sultan selim de takıyo?" savunmaya geçiyorlar hemen. "adam artistik olsun diye takmıyor. o zamanda köleler küpe takarmış, o da diyor ki ben hizmetle görevli bir köleyim, o yüzden küpe takıyorum"

    bak sen, ne kadar mantıklı bir sebep. ben de köleyim, serseri olabilir miyim artık? her neyse. allah'ın kuluymuş, kölesiymiş, islam'a hizmet etmesi gerekliymiş. hadi bunları anladık. fakat kendisi, çölde "yorulduk" diyen askerin bile kellesini vurabilecek kadar acımasız. islam'ın kölesi dediğiniz adam bu muydu şimdi? e ona bakarsan osmanlı'da imanı kuvvetli binlerce insan var, onlar niye takmıyor?

    eksileyip gavur, kafir, heyhöy demeden önce beni bu konuda bilgilendirirseniz sevinirim. dediğim gibi böyle anlatılan bir padişahın, böyle sahtekar, dangalak bir tip olması ihtimalini aklım almıyor zaten.

    (bkz: ben merak etmek sizin tarih)
    5 ...
  34. 168.
  35. 169.
  36. islam dünyasının liderliğini hiçbir zaman sahiplenememiş padişah. islam dünyası düşündüğünden daha büyüktü, katlettiklerini de içine alıyordu, bir de hiç uzanamadıkları vardı.
    1 ...
  37. 170.
  38. yavuz sultan selim hakkında ülkemizdeki siyasal islamcı cumhuriyet ve milli devlet düşmanları ayrı hikayeler yazar,kendini alevi veya da şii cemmatlerin sözde silahşörlüğüne savunmuş teolojiyle alakası olmayan materyalistler ayrı hikayeler yazar.

    şimdi ise yavuz sultan selim han'ı ne siyasal islamcı ne de sırf devlet düşmanlığı olsun diye bahsettiğimiz silahşörlerin gözüyle anlatacağız.

    yavuz'u sadece türk gözüyle anlatıyoruz.

    -----şah ismail meselesi ve ülkemizdeki bektaşi,şii türklerin çektiklerinden başlayalım.------

    siyasal islamcıların bahsettiği üzere şah ismail iran propagandası yapan bir devlet adamı değildir.şah ismail öz be öz türk devleti olan ve 1925 yılına kadar türk yönetim hakimiyeti altında kalan iran topraklarında kurulmuş türk devleti olan safevi devletinin hükümdarıdır.devlet yapısı olarak şafevi devletinin yönetim kademleri osmanlıdan daha milli bir yapıdadır.bu yüzden de osmanlı safevi mücadelesi fars osmanlı mücadelesi değil türk'ün kendi arasındaki cihan hakimiyeti mücadelesidir.tıpkı beyazıtla timurun mücadelesi gibidir.teşbihte hata olmazsa eğer moğollarla selçuklu mücadelesidir.

    gelelim anadoludaki türkmenlerin çektiklerine.

    birinci olarak verilen ölü sayıları abartılıdır.ama böyle olaylar yaşanmış mıdır? tabii ki yaşanmıştır.yavuz sultan selim han'ın böyle bir şey yapmaya hakkı var mıdır? yoktur ve bu konuda hatalıdır.

    ancak şu da düşünülmelidir.o devirde dinsel görüşler, bir devletin içten fethi için en önemli kültürel savaş yöntemlerindendir.safevi şahımız da bunu iyi kullanmıştır ve osmanlı'yı zor duruma düşürmüştür.haliyle önlem almak gereklidir olunca yavuz sultan selim han osmanlı hakimiyetine karşı başkaldıran türkmenleri sindirme yoluna gitmiştir.bu sindirme yolunda görevlendirdiği devşirme görevliler ve şafii kürtler boyundan büyük işlere k
    türklüğe olan nefretlerini kusmuşlar ve çeşitli katliamlara girişmişlerdir.

    bu katliamların bu şekilde olmasında yavuz doğrudan emir vermemişse bile görevlendirdiği itlerini kontrol edemediğinden dolayı türk soylular zarar gördüğü için tarihin bu yüzünde her zaman kırgınlıkla,kimi zaman sinirle karşılanacak bir büyüğümüzdür.

    belki kimbilir şafii kürtlerin bu katliamlarının boyutunu öğrendikten sonra

    kürde fırsat verme yaram
    dehre (memlekete) sultan olmasın,
    ekmekleri kuru olsun,pekmezleri duru olsun,
    yesin yesin doymasın,
    ayaklarını carık sıksın,başlarını birler yesin,
    bu çeşmeden rum içsin gavur içsin,
    fakat kürde nasip olmasın.

    bu dizeleri yazmış ve bir nevi günah çıkarmıştır.

    ancak safevi propagandasına karşı bu kadar kesin bir şekilde tepki koymayıp safevi yanlısı türkmenleri sindirmeseydi devletin yıkılabileceğini de düşünmek ve ona göre tavır takınmak gereklidir.o cehennemi bile türk devletinin bekaasını korumak adına göze almış bir padişahtır!

    -----arapçı olduğu söylenen yavuz sultan selimi irdeleyelim----

    türklerin mustafa kemalden önceki ülküsü yani türkçülükten önceki ülküsü tarihsel misyonun da yüklediği görev olarak türk'e göre düzenlenmiş olan islamcılıktır.türklerin ülküsü bu olduğuna göre yavuz'un hicaz seferi ve halifeliği osmanlı üzerine alması yanlış değil tam tersi asil bir davranıştır.arap olan bir halifeden islam'ın en büyük sancaktarı olan yavuz emir alacak değildir elbet.kılıç arslan bile abbasi halifesinden islamın sancağını devraldığında bu abbasi halifesinin ona olan saygısından değil kılıç arslanın abbasi halifesinin boynunu her an vurdurabileceğindendir.

    ancak osmanlı'nın devşirme yöneticileri sayesinde ve yavuzun da devletin üst kademesinde tek türk gibi bir şey olması sayesinde işler çığırından çıkmış ve halifeliğin osmanlıya geçmesi maturidiliğin bitişi ve arap usulü din ve devlet anlayışının osmanlıda yayılmasına neden olmuştur.yavuz bu konuda da hatalıdır ancak bu hata devlet sisteminin devşirme köpeklerinin elinde olmasının sonucudur.tek başına yavuz devletin her kademesini yönetemeyeceği gibi osmanlı devlet sisteminde diğer yöneticilerin sözünün geçmesi buna neden olmuştur.bütün bu şartlara rağmen yavuz türk'ün devlet sistemini bu devşirmelerin eline geçmeyecek şekilde düzenlemesi gerektiğini görebilecek ön görüye sahip olamamıştır veya da gücü yetmemiştir.

    ---asker olarak yavuz sultan selim han---

    işte bizim bu zamana kadar varlığımızı sürdürmemizin önemli nedenlerinden biridir yavuz'un askerliği.onun eşsiz komuta ve sevk becerisiyle önünde hiçb bir ordu duramamıştır. askeri teşkilatçılığın zamanının hatta zamanının ötesinde bir kişiliktir yavuz sultan selim han. hicaz seferinde sina çölü aşılırken ordusundan bir kişi bile çevre şartları yüzünden ölmemiştir.ordusunun ikmalinin ve üstün plan yapma becerisininz eşsizliğiyle yavuz bunu başarmıştır.1.dünya savaşında ise aynı çölü aşarken birçok askerimiz çevre şartları yüzünden ölmüştür daha yüksek teknolojiye rağmen.
    savaş esnasında ise safevilerle olan mücadelesi ve şah ismail gibi bir komutanı ve karşısındaki iyi eğitimli türk soylu askerleri rahatlıkla bozguna uğratması onun komuta ve stratejideki muhteşemliğinin sonucudur.

    kim bilir şah ismail şaş kaza türk dünyasının bayrağını eline alsa türk devleti türkiye cumhuriyetini veya da bağımsız bir azerbaycan türk devletini doğuracak kadar yaşayamayacak ve gayri türkler tarafından bölüşülecekti.yavuz ise askeri eşsizliğiyle türk devletini bugünlere taşıyan bir motor vazifesi görmüştür.bu yüzden de bizim varlığımızı sağlamamızın büyük önderlerindendir.

    -----------------------

    yavuz'un hikayesi işte böyle türk gözüyle bakınca. hatasıyla,sevabıyla bizi bütünleştirirken bütünümüzden parçalar koparmasıyla bu şekilde görünüyor.

    kişisel görüşüm olarak ise iyi ki türklüğün başına geldin ve bize o eşsiz askeri başarıları yaşatarak 1000 yıllık bu vatan hakimiyetimizi bu günlere kadar getirilmesini sağladın.

    türk genci olarak biraz kırgın olsak da sana müteşekkiriz.
    o devrin şartlarını bizden daha iyi bildiğin için yaptığın türkmenlere karşı sindirme harekatını da senin büyüklüğün ve bilgin önünde diz çökerek sineye çekiyoruz.
    8 ...
  39. 171.
  40. gecen hafta osmanlı diplomasi tarihi dersinde bektaşi tarikatına mensup oldugunu ögrendiğim sahsiyet.

    açıklama: hatta hocaya sordum bir yanlışlık olmasın diye. doğruymuş.
    1 ...
  41. 172.
  42. ihtilaf u tefrika endişesi,
    kuşe-i kabrimde hatta bikarar eyler beni.
    ittihadken savlet-i adayı def'a çaremiz,
    ittihad etmezse millet dağdar eyler beni.

    mısrasının sahibi, şair ruhlu padişah. ruhlusu fazla hatta direk şairdir kendisi.
    3 ...
  43. 173.
  44. mısır yerine rusya seferine çıksaydı. hem gerileme döneminin en büyük nedenlerinden rusya'dan kurtulunmuş olurdu hem de tek büyük amerika olurdu. yemedi galiba..oehh :swh
    1 ...
  45. 174.
  46. mısır yerine Moskova seferine çıksaydı bütün Türklüğün baş belası rusluğun çanına ot tıkayacaktı ama çıkmadı işte o kadar beceriksiz adamdır.
    ne de olsa savaşlar sırf kahramanlık olsun diye yapılıyor ekonomik nedenler hiç önemli değil.
    (bkz: böyle tarih yorumlamanın içine edeyim)

    içimizdeki araplar arapları kölesi yapmasından rahatsız olacak ki yavuz Sultan selim han'ın mısır seferini din kardeşlerine yapılmış boş bir savaş olarak nitelendirmektedir. Oysa ki savaşın sonuçlarını geçtim ordusunun savaşmasındaki üstün kabiliyetini geçtim bütün bir orduyu sina çölünü tek bir kayıp vermeden kısa sürede aşması bile onun ne kadar muhteşem olduğunu gösterir.

    Kaldı ki devlet yönetiminde yönetici unsur için kimin müslüman-hristiyan olduğu önemli değil kimin düşman olduğu veya da itaat edebilecek kapasitede olduğu önemlidir.Bu konuda da osmanlı zamanında bile din pek belirleyici bir unsur değildir hatta kimi zaman şii-sünni çatışması gibi bölücü unsurdur da.

    Devlet yönetiminde din kardeşi yoktur.Devlet yönetiminde devlet için çalışacak insanlar önemlidir. Bu konuda da bedevi arapla,hristiyan italyanın hiçbir farkı yoktur. Tarih de bize göstermiştir ki içimizdeki gayri Müslim ermeniler de ihanet etmiştir,Müslüman araplar da.

    Arap,ermeni,fars,yunan aynı teranedir.

    ek: Bir başka bakış açısıyla, yavuz sultan selim Türk devletlerine karşı savaşmıştır.
    Safeviler, Kölemenler yani memlüklüler.

    kimse yanıbaşında güçlü bir Türk devleti istemez bir avuç italyanla uğraşacağına gider onlarla uğraşır.
    Safevilerin,Memlüklerin güçlenmesi büyümesi her daim çevresindeki diğer süper güçler için tehlikedir.

    yani yavuz Türk'e karşı da çok çetin mücadeleler vermiştir,biz bir şey demiyoruz bu mücadelesine TÜrkler olarak da sen arap olarak arapları egemenliği altına aldı diye mi rahatsız oluyorsun?
    7 ...
  47. 175.
  48. küpe takan, sultan selim hazretleri değil şah ismail'dir. Zaten o meşhur küpeli resim de şah ismail'e aittir. Buna rağmen sultan selim hiç mi küpe takmamıştır? evet takmıştır, şah ismail'e küpeyi takmıştır.

    yok kızılbaşları katletmiş de yok türkmenleri sürmüş de...fasarya!

    (bkz: bir kaynak olarak işkembe)
    9 ...
© 2025 uludağ sözlük