Memlük ve libya savaşları sonrasında devlet hazinesi 9,500,000 duka (küçük sandık) altın ile "turcicum imperium" döneminde ki en zengin devlet olmustur.
Bu dönemin ispanya'nın amerika kıtasından gemi gemi altın getirdiği donem olduğunu hatırlatmak isterim.
mezhep yüzünden binlerce türkmen' i katleden ve nur içinde yatması arzu edilen bir padişah.
tek şansı timur gibi bir başbuğa denk gelmemesi. yoksa türkmen' lerin yanına bile yaklaşamazdı. malum timur, kendisi kadar cengaver olduğu söylenen atası yıldırım' ı ankara' da fena tokatlamıştı.
Yalnız başlığı hortlatan cahil bilmiyor ki, şah ismail’e karşı Sünni kürtler selim’i desteklemiş, şii Türkmenler ise safevi safına geçmiştir. Unutulmamalıdır, ismail de Türktür. Bunda gocunacak bir durum yoktur. Neyse, Bundan ötürü sultan başa geçince Çaldıran seferi’nde Bunun hesabını görmüştür. Bu fikirleri de padişah olduktan sonra değil, daha Trabzon’da şehzadeyken aklında filizlenmiştir.
Hatta, güneydoğu Anadolu’da Yavuz selim’in Torunluk(bir nevi liyakat nişanı) verdiği Kürt beyleri mevcuttur. Bu beylere de itaatleri karşılığında ellerindeki bölgeler yine Yavuz tarafından yurtluk olarak verilmiştir. Yani bir nevi ozerk bölge halinde Osmanlı’ya tabii tutulmuştur. Bunların olmasını sağlayan, oralardaki insanları Osmanlı tebaasına katan da idris-i Bitlisi’dir. Kendisi de kürttür.
Yahu, hakikaten insan biraz okur. Kitap karıştırır. Ne bileyim, en azından iki ilim irfan sahibi ile münakaşa eder de ilmini geliştirir.
bitmek bilmeyen bir geyik var kürtler selim'i sevmez veya selim kürtleri sevmezdi diye ki bunun realitede hiçbir karşılığı yok.
eğer bugün anadolu da bir kürt varlığı var ise bu tamamen sultan selim sayesindedir. çaldıran dönemi kürt aşiretler ile büyük bir işbirliğine gitmiş ve türkmen hakimiyetindeki bölgelerin kürtleşmesini sağlamıştır.
hele birde yavuz'un kürtlere bedduası diye bir masal var tam komedi. yavuz sayesinde nice türkmen diyarı bugün kürt şehri oldu...
Ne Türk dusmani ne de din propagandası yapan bir imparatordur.
Adam da sakal yok bir kere, sırf sakal için ulemadan işittiği lafları buraya yazsam da okumazsınız. Çünkü siz boşsunuz.
Bu imparatorun getirdiği memluk ve libya hazineleri olmasaydı ne viyana'ya gidebilir idik ne de balkan ve mezopotamya coğrafyasinda Tutulabilirdik.
Kürt konusunda birnen söyleyemeyeceğim. Yanlış yaptığını her fırsatta dile getirdiğim gibi boş insansimsilarin zevzekliklerine de tolerans gösteremiyecegim.
osmanlı imparatorluğunun en " yavuz " padişahı. şehzadeliği zamanında devlet için tehdit olacak şeyleri ileri görüşlülüğü ile sezip bu tehditleri bertaraf etmek için babası ile ters düşme pahasına bile olsa padişahlık koltuğu için mücadele etmesi, bu mücadeleyi kazandıktan sonra osmanlı imparatorluğu için en büyük tehdit olan şah ismailin üstüne gitmesi ve bu mücadelesinden galip çıkması , 8 yıllık hükümdarlığında osmanlı'yı inanılmaz bir güç haline getirmesi ile hakkında ki ikindi güneşi ( kısa ve etkili) benzetmesi ile özetlenebilecek deha padişah.
Türkler savaşçı bir kavimdir. Bunu inkar eden aslını inkar eder yada türk değildir. Siz 100 yıldan beri yata yata paslanmışsınız. Oysa ki bazılarınız, alsa eline kılıç bile yakışmaz. Kalkmış cihangir bir ataya laf söylüyor. Tarihi hesaplaşma mecraı olarak gören, cehaletini sadece bilgisizce eleştirmek zanneden tarih fukaraları osmanlının gözbebeği hakânı yavuz sultan selim hanın kadri kıymetini ne bilsin ki? Kuyruk acısı olan hainleri geçtim. Osmanlıya düşmanlık besleyen saftirikler şu gerçeği iyice bilip iyice anlasınlar ki; türkler tarihin hiçbir döneminde yıkılan bir devletin enkazına geri dönmemişler, hep yeni bir devlet kurmuşlardır. Bu bozkurt yasasıdır. Bu töre 5000 yıldır hiç değişmedi. Türkiye cumhuriyeti türklerin yeni genç ve dinamik ve güçlü yegane devletidir. Anadolu coğrafyası var oldukça bu devlet daim kalacak bi iznillah. Fakat ecdadımızı saygı rahmet ve minnetle anmak şahsiyetimizin vefamızın ve boynumuzun borcudur.
trabzon suyu içmesinden mütevellit sanıyorum biraz asi, biraz hırçın ama yiğit bir padişahtır.
Rivayet olunur ki memlük seferi sırasında sadece o ve ordusu geçerken yağmur yağmış ve hasan can'ın rüyasında 4 halifeyi görmesiyle kutsal topraklara sefer müjdelenmiştir.
devlet-i aliyye'nin en başarılı padişahıdır.
boş devraldığı hazineyi 8 yıl gibi kısa bir sürede 622 yıllık osmanlı tarihinde hiç olmadığı kadar doldurmuş ve yine bu kadar kısa bir sürede toprakları da 2,5 kat genişletmiştir
Kendisinden 300 yıl sonra gelecek olan Napolyondan bile daha kısa bir sürede Arap çölünü aşıp, Arapları hizaya getiren, işgalci, melun bir Türktür. Varlığı yolumuzu aydınlatsın! Şah ismaille yaptığı savaşı burada ççok uzun değelendirirdim lakin kısa olarak şunu diyebiliriz. Bu iki tarihi karakter de Türktür, Türkmendir. Savaşmalarının sebebi Sünni-Alevi karşıtlığından çok bölgedeki güç arayışından dolayıdır. Şah da bizim Sultan da.
Portekiz'in hind okyanus ticaretini ele geçirmesini görmüş Akdeniz ticaretinin biteceğini anlamış ve bu doğrultuda iran ve mısır ile savaşmış hükümdardır. Asıl amacı Hindistan idi. Safevi devletine son darbeyi vurup orta Asya Türk Devletleri ile irtibat sağlamak için sefere çıktığında ölmüştür. Oğlu kanuni büyük çerçeveyi görmemiş ve okyanus ticaretine dahil olamamıştır. Portekize karşı alınan deniz yenilgileri zaten Osmanlının sonunu getirmiş para kaynağını sıfırlamıştır.
Yavuz 60 yaşına kadar yaşasa Osmanlı belkide okyanus a açılacak belki Avusturalya ya ilk adımı atacak belki de amerikaya yerleşecekti.
büyük türk hakanı. ömrü at sırtında seferden sefere geçmiştir. eşi tatardır. anadolu ayaklanmalarının baş sorumlusu şah ismail'i çaldıran'da tokatlamış, yetmemiş arap coğrafyasına hakim olmuştur.
halifeliği türklere kazandırmıştır. büyük komutandır.
doğudaki döküntüleri temizledikten sonra batıya yönelen ama yolda vefat eden büyük lider. sadece 8 senede yaptıkları bile kanuni kadar kalsaydı keşke dedirtiyor.
osmanlı imparatorluğu'nun 9'uncu padişahı. 88'inci islam halifesi.
padişah birinci Selim, 10 Ekim 1470’de doğdu. Babası Padişah ikinci Bayezid'ın 1512 tahttan kendi adına feragat etmesi üzerine padişah oldu.
özellikle doğu ve güney diyarına yaptığı başarılı seferleri ile bilinir. Babasından devraldığı tatminkâr hazineyi ağzına kadar doldurdu. O tarihten sonra gelen padişahların hiçbiri hazineyi yavuz sultan selim kadar dolduramadığından, hazinenin kapısı daima Yavuz’un mührüyle mühürlendi.
hazineyi fazlasıyla ihya etmesi ve doğu ve güney diyarını tamamen hakimiyeti altına alması sayesinde, kendisinden sonra tek oğlu olarak padişah olan kanuni sultan süleyman batıya daha rahat şekilde seferler düzenledi.
Yavuz Sultan Selim, ataları hep sakal uzattıkları halde sakalını keserdi. Bunun sebebini soranlara “Sakalımı ele vermemek için kesiyorum” dediği rivayet edilir. 22 Eylül 1520’de, “Aslan Pençesi” denilen bir çıban yüzünden henüz elli yaşında iken vefat etti.
doğu ve güney'in aslanı olarak bilinen yavuz sultan selim'in Mısır Seferi sonucunda kutsal topraklar Osmanlı hakimiyetine girmişti. 6 Temmuz 1517'de Kutsal Emanetler (Emanet-i Mukaddese) denilen ve aralarında hz.Muhammed'in hırkası, dişi, sancağı ve kılıcı da bulunan eşyaları, Hicaz'dan Yavuz Sultan Selim'e gönderilmiştir. Böylece 29 Ağustos 1516'da Hilafet, Memlük soyundan Osmanlı soyuna geçmiştir.
bu sayede yavuz 88'inci islam halifesi olarak, hilafetin osmanlı'ya geçmesini sağlamıştır.