sırf kendine gıcık olan malum zümrenin inadına sevilecek adam. osmanlı padişahları arasında öne çıkanlardan en az sevdiğim hatta sevmediğimdir, ama bakıyorum da bu adamı sevmeyenler belli, onlar sevmediğine göre demek ki sevilecek bir adam. ayrıca sunnileri kaynar su dolu dev kazanlarda haşlayanların dilinden iyi anlar.
osmanlı imparatorluğu'nun en karizmatik padişahlarındandır. ülke topraklarını iki katına çıkarmış ve afrika'ya açılımı sağlamıştır. trabzon valiliği döneminden itibaren ülke politikalarıyla ilgili önemli projeler gerçekleştirmiştir. tahta kırklı yaşlarında çıkması ve erken vefat etmesi türk tarihinin şanssızlığıdır. ömrü at sırtında geçmiş olan sultanlardandır. bu da, bizlere gösterdikleri hedefin en büyük işaretidir.
tarihi başarısı/başarısızlığı bir yana şah ismail'e yazdığı şiir gerçekten etkileyici olan osmanlı padişahıdır. hikayesi de yanlış yazmamak adına google yardımıyla şu şekildedir. bu arada sagopa'nın gölge haramileri şarkısının son kısmında da bu şiir yer almaktadır.
--spoiler--
Yavuz SuLtan SeLim Padişah OLmadan Önce Şah ismaiL'in ÜLkesine Gider Ve Saraya Girmenin YoLLarını Arar. Birden Şah ismaiL'in Satrancı Çok Sevdiği AkLına GeLir ve KöyLerde KasabaLarda Satranç Oynayarak Nam SaLar. Şah ismaiL Bu Kişiyi Merak Eder Ve Sarayına Çağırır.Yavuz SuLtan SeLim ve Şah ismaiL Satranca BaşLarLar.Biraz Zaman Geçtikten Sonra Yavuz SuLtan SeLim Şah ismaiL'i Şah Mat Eder Ve Yener. Şah ismaiL Bu Duruma Kızar ve Yavuz SuLtan SeLim'e ; Sen NasıL Şah'ını Şah Mat Etme Cürretinde BuLunursun Diyerek Tokat Atar. Yavuz SuLtan SeLim Özür DiLer ve ÜLkesine Döner. Padişah OLduğu Zaman Şah ismaiLLe Bir Savaş Yapma Fırsatı BuLur ve Şah ismaiL'i Yener. Ardından o Meşhur Şiirini Yazar. şiirin özelliği ise şiirin ilk dizesinin yukardan aşağıya hangi kelimeden başlanırsa başlansın alt sırasında aynı dizeleri vermesidir.
--spoiler--
Sanma Şahım / Herkesi Sen / Sadıkhane / Yar OLur
Herkesi Sen / Dost mu Sandın / BeLki oL / Ağyar OLur
Sadıkhane / BeLki oL / aLemde / Serdar OLur
Yar OLur / Ağyar OLur / Serdar OLur / DiLdar OLur
Tercümesi ;
Şahım Sen Herkesi Sadık Yar Sanma
Sen Herkesi Dost mu Sandın BeLki O Düşman OLur
Sadık OL BeLki O ALemde Komutan OLur
Yar OLur, Düşman OLur, Komutan OLur, SevgiLi OLur.
28 ağustos 1516 da ridaniye seferine giderken susuzluk çeken halkı görünce askere emir verir ve tam 12 musluklu çok büyük bir hayrat olarak muşa çeşme yaptırtır..yavuz sultan selim giderken yaptırdığı çeşmeyi dönüşte suyu kesilmiş ve harap bir vaziyette bulunca; tekrar eskisi gibi inşa eder ve üstüne ve üzerine de bizzat kendi kaleme aldırarak şu mısralar yazadırır;
--spoiler--
kürde fırsat verme ya rab dehre sultan olmasın
ayağını çarık sıksın karnı bile doymasın
vur sopayı al haracı asla iflah olmasın
ol bu çeşmeden gavur içsin, rum içsin kürde nasip olmasın.
--spoiler--
götünden kaynak uydurup karanlamaya çalışan büyük sultan ilk halife. kaynak belirtiyorsan sayfasının numarasına kadar belirteceksin ben seyahatnamede böyle bir şey olduğunu zannetmiyorum.
kanuni'nin babası ve kanuni'nin başarısının arkasındaki mimar.
tek eşliliği benimseyerek kanuni'den başka erkek çocuk yapmamıştır. bu sayede kanuni'nin taht kavgaları ile uğraşmayıp kendini padişahlığa hazırlamasını, ve iyi eğitim almasını sağlamıştır.
oğluna tıka basa dolu bir hazine bırakmıştır.
yine oğluna doğu sınırları güvene alınmış bir devlet bırakmıştır. bu sayede süleyman batı'ya yönelebilmiştir.
osmanlı-safevi ilişkilerinin iyice gergin olduğu dönemde (1512-1514), iran şahı kızılbaş ismail kıymetli mücevherlerle süslü bir sandık hediye gönderiyor. sandık açiliyor. içinden çeşit çeşit değerli taşlar, kıymetli atlas, kadife kumaşlar çıkıyor. fakat bir de pis bir koku yayılıyor. dehşet bir koku, herkes burnunu tıkıyor. neyse en alttaki bohçadan insan pisliği çıkıyor.. yani osmanlıya acayip bir hakaret!
"ve cihan padişahı emir veriyor, herkes düşünsün, buna ince bir şekilde cevap vermemiz gerekir. ve cihan padişahı yine çözümü kendisi buluyor. aynı şekilde değerli mücevher ve kumaşlarla süslü bir sandık hazırlatıyor. içine o zamanın osmanlı istanbul'unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazırlatıyor, en altına da küçük bir pusula ve bir satır yazı gönderiyor. şah sandığı açıyor. açtıkça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. anlam veremiyorlar tabii. bizim elçi yiyor önce, sonra oradakilere ikram ediyor.'' kutunun içindeki pusulayı şah okuyor: ''ismail, herkes yediğinden ikram eder.'' şahın bunun üzerine yüzü kızardığı da anlatılır..
mısırı fetheden, halifeliği ele geçiren, sırtındaki çibanı olgunlaşmadan keselettiği için ölen padişahtır. anadolu türk birliği onun döneminde tamamlanmıştır. osmanlı donanması onun döneminde deyim yerindeyse çağ atlamıştır.
trabzonlu olmayan padişahtır. eğitiminin bir kısmını trabzon'da almıştır sadece. annesi de trabzonlu olmadığına göre * aksini iddia etmek ikinci bayezıd han'a ve zevcesine iftira etmektir.
öldükten sonra mezarının üzerine örtülmesini vasiyet ettiği kaftanı 8 yıldır depoya kaldırılmış şekilde durmaktadır. yetkililer ise daha iyi muhafaza etmek için kaldırıldığını söylemiştir. 60 bin tl'lik cam fanusun içine konularak muhafaza edilmesi gereken kaftan için bakanlıktan ödenek beklenmekteymiş.
evet küpe takan padişahtır. bu sizi neden rahatsız ediyor ki? küpe takmış olmasının onun büyüklüğünden birşey kaybettirdiğini düşünüyorsanız, kusura bakmayın ama o sizin vizyonsuzluğunuzu gösterir. ve bugünkü yobaz ahlak anlayışı ile beyninizin yıkandığını.
yavuz; doğu seferleri sırasında zencilerin küpe taktığını görür. neden küpe taktıklarını sorar. "esirlerin, sahiplerinin kulu, kölesi olduğunu, bunun anlaşılması için küpe taktıkları" cevabını alır.
bunun üzerine "ben de allah'ın kulu ve kölesiyim" diyerek küpe takmaya başlar.
(ki bunu tüm tarih kitapları yazar)
