Yavuz Sultan Selim, Mısır yolunda, Ordu-yu Hümayun saatlerce Kocaeli nin bağ ve bahçelerinden geçer. Yavuzun içinde bir endişe:
-Acaba asker izinsiz bir tek elma koparmış mıdır? Bir müddet sonra ordusunu durdurur. Yeniçeri ağasını yanına çağırarak bütün askerin heybelerinin aranmasını emir verir. Arattığı şey tek bir elmadır. Fakat yok. Yarım elma bile çıkmaz heybelerden. Yavuz sevinçlidir:
-Eğer bir askerin üstünde halkın bahçesinden koparılmış tek elma çıksaydı, Mısır seferinden vazgeçecektim. Şükür Allah'ıma” der.
Tarih gösteriyor ki; gerçek ZAFER ler yalnız kılıçların ucunda değil, üstün ahlak anlayışının ve faziletlerin burcundadır.
memlük sultanı kansu gavri'nin osmanlı devleti aleyhine safevi devleti ile anlaşması ve dulkadiroğulları beyliğinin osmanlılara katılması osmanlı - memlük ilişkilerini iyice bozdu.
mısır seferinin sebepleri:
yavuz sultan selim'in türk - islam birliğini sağlamak istemesi,
suriye ve mısır'ın ticaret yolları üzerinde bulunması,
suriye ormanlarına sahip olmak istemesi,
iran seferi için gönderilen sadrazam sinan paşa komutasındaki osmanlı ordusunun iran üzerinden geçmesine memlüklülerin engel olması,
baharat yolunun denetim altına alınmak istenmesi,
hint okyanusu'ndaki; portekizli korsanların müslüman tüccarlar için tehlike oluşturması,
mısır'ın ekonomik açıdan önemli olması,
kutsal toprakların alınmak istenmesi,
islam dünyası'nın liderliğini elde etme mücadelesi.
bütün bu sebepler mısır seferini artık zaruri kılmaktaydı.
Arkadaş başlık yanlış, tarihi bir konuyu bilimle alakası olmayan bir şekilde anlatıyorsun yani başlık doğru olsa da içeriğin hiçbir değeri yok. ne diye yazıyorsun o zaman?
tarih ciddi iştir, tarih bilimdir hikayelerden oluşan masal kitabı değildir.
birçok sebebi olmasına karşın şah ismail'in orduları ve casusları doğu anadoluda şii propagandası yapması ve burada yaşayan sünnilere baskı uygulaması en önemli sebeptir. padişahlığından önce yavuz trabzon görevinde iken devrin padişahını bu konu hakkında uyarmış fakat padişahın dikkatini bu bölgeye çekememiştir. padişahlığı sırasında yavuz sultan selim şii türkleri bu bölgeden baskı ile sürdürerek ırak ve iran'daki sünni kürtleri bu bölgeye yerleştirmiştir. anadolu'da sünni birliği iki yüzyıl boyunca sağlanmıştır. tabi bazı kaynaklar bu şii türklerin sürgününde katliamlar yapıldığını dile getirmektedirler. fakat o dönemde güvenilir kaynaklar ve belgeler osmanlı'nın elinde olduğu için ispatlanması mümkün değildir. bu söylentiler iddaadan öteye gidememektedir.
Yavuz sultan selim, Mısır seferi sonrası işlerini bitirip istanbul'a dönmeyi düşündüğünde yanında bulunan Kemalpaşazade'ye askerin bu konuda ne düşündüğünü sorunca, O da nehir kenarında söyledikleri bir türküyü duyduğunu, müsaade ederse söyleyebileceğini belirtir. Padişah da izin verir; https://galeri.uludagsozluk.com/r/1739789/+
"Nemiz kaldı bizim mülk-i Arabda
Nice biz dururuz Şam u Halebde
Cihan halkı kamu iyş ü tarebde
Gel gel ahi gidelim Rum illerine"
Gerçekte ise Kemalpaşazade bunu askerde duymamış, o an için hemencecik uydurmuş idi.