doğu'nun ve güney'in o dönem içerisinde aksine dünyanın en zengin ülkeleri olmaları dikkate alınmalıdır. aksine fakir ve güçsüz ülkeler değildir ve ayrıca fatih koskoca doğu bizans'ı fethetmesine rağmen yavuz sultan selim'in 8 yıllık kısa da olsa hükümdarlığında kazandırdığı geliri kazandıramamıştır. yavuz sultan selim'in tırt olmadığını kanıtlamaktadır bu.
hadimü'l-haremeyni'ş-şerifeyn, padişah-ı hilafet-penah, saye-i ilah, sultan-ı berr ve'l-bahr, şehinşah-i kişver-gir, el-müeyyed min'ind-allah, iftihar-ı al-i osman sultan selim han
denilen bir padişaha çamur atma çabasıdır. gülünç olmaktan ileri gidememektedir.
bunu yazan kişilerin, eğer hadimü'l-haremeyni'ş-şerifeyn, padişah-ı hilafet-penah, saye-i ilah, sultan-ı berr ve'l-bahr, şehinşah-i kişver-gir, el-müeyyed min'ind-allah, iftihar-ı al-i osman sultan selim han karşısında olsalardı, nasıl konuşacakları, hangi kelimeleri kullanacakları düşünüldüğünde, kimin tırt olduğu anlaşılır.
islam dünyasının en büyüğü büyüğü olmuş, halifeliği almış, saltanatını arapların efendisi olarak kuvvetlendirmiş ancak kabeyi anadoluya getirmek gibi bir ileri görüşe sahip olamamıtır.
zira yüz yıllardır hacı türkler ki bu büyük bir oran paraları araplara akmaktadır.
zannımca kendisi o zaman böle bir karar verecek olsa önünde duracak bir kuvvet olmayacaktı.
bununla birlikte ülke dışına çıkan yıllarca hacca gitmek için biriken paralar ülkede kalacak belki bir işe yarayacak, ek olarakta bütün müslüman araplar ki bu büyük bir oran türkiyeye gelerek büyük bir döviz bırakacaklardı.
tabi arapların turist olarak bile geldiği bir ülke nasıl olur sorunsalı çıkıyor ortaya bunu düşünmek lazım.
son olarak rte bu çılgın projeyi (ben yine bir yerlerde söylemiştim) bir yerlerden kapmış gibi.
tahrik amaçla gündeme getirilmiş bir sav olsa dahi yazmadan geçmem. * bir adam babasına rağmen padişah olabiliyorsa ve sen buna trt diyorsan, tarih seni öper.
şahsıma göre yanlış bir önermedir. yavuz sultan selim oğlu süleyman'a rahat bir devlet bırakmıştır yavuz yerine başka bir padişah olsaydı zannetmiyorum osmanlı altın çağını yaşardı. ve yine şahsıma göre 46 sene padişah kalsaydı yavuz dünyanın yarısı falan osmanlı'nın olurdu.
aptalca bilip bilmeden açılmış bir başlıktır. her şey bir yana tarihle bu kadar içli dışlı insan, iyice araştırır bakar o küpeli pala bıyıklı resmin yavuz sultan selim e ait olmadığını gerçekte yavuz sultan selimin çok daha farklı biri olduğunu bilir. o resimdeki şahıs haydari tarikatından bir mürittir. yavuz sultan selim hiç bir zaman küpe takmamıştır.
üşenmeyin ulu bilge google a sorun. zor değil yani.
ayrıca yavuz sultan selim döneminde ne varsa doğuda vardı. avrupalılar o denemlerde kıçlarını yıkadıkları suyu nimet diye içiyorlardı.
- II. Bayezid döneminde (1512) 2.375.000 km2'ye ulaşan devletin yüzölçümü, Yavuz Sultan Selim Han döneminde çok hızlı bir şekilde genişlemiştir. Yavuz Sultan Selim Han 8 yıl süren kısa saltanatı döneminde yüce devletin topraklarını tam üç kat genişletmiş ve devletin toplam yüzölçümü 6.557.000 km2'yi bulmuştur.
yavuz sultan selim kesinlikle en kaliteli padişahlardandır senin tarih bilmediğin belli eski zenginlikler hep doğudaydı karanlık avrupa alıp kimin kıçın sokacaz aferdersin.
her şey bir yana, diğer padişahlarda onun gibi batı yerine doğuya yönelmiş olsaydı şimdi farklı şeyleri tartışıyor olurduk. tırt lafı ise, tarih bilen bir insanın klavyede yanlış tuşlara basarak kombo yaptığını gösterir.
tam olarak katılmadığım entry dir. çok ilginç bir kişiliği vardır bence kendisinin, biraz dengesizimsi gibi. öldürdüğü insanlar da hiç de azımsanacak gibi değildir hani. hani derler ya maaşallah dediği kırk gün yaşıyor diye, bu adamın da eline kalem alıp mektup yazdığı kişi Hakk'ın rahmetine en kısa zamanda kavuşurmuş.
yavuz sultan selim, tebdili kıyafetle kuşlar çarşısı'nı gezer. burada, avcılar avladıkları kuşları, tuzakçılar yakaladıkları maharetli, eğitimli, güzelim kuşları satıyorlar.
bir ara gözü kekliklere ilişir padişahın. bir grup kekliğin üzerindeki varakta, "tane işi satış fiyatı 1 altın" yazıyor. hemen yanı başlarında asılı, adeta altın kafes içinde bir keklik daha var ki, fiyatı; 300 altın. padişahın gözü 300 altınlık kekliğe takılır.
"hayırdır" der satıcıya, "bunun diğerlerinden ne farkı var ki, bunlar 1 altın, bu 300 altın?"
satıcı, "bu keklik özel eğitimli, çok güzel ötüyor, ötmesi bir yana bunun ötüşünü duyan ne kadar keklik varsa hepsi onun etrafına doluşuyor" der. "tabii bu arada avcılar da o etrafa doluşan keklikleri daha rahat avlıyorlar" diye ekler.
"satın alıyorum" der padişah, "al sana 500 altın..." parayı verir ve hemen oracıkta kekliğin kafasını keser.
adam şaşırıp, "ne yaptınız, en maharetli kekliğin kafasını koparttınız, yazık değil mi" diye dövünürken;
padişah gürler: "bu kendi soyuna ihanet eden bir kekliktir. bunun akıbeti er veya geç ölümdür..."*