yavuz ile şah ismail in aslında birbirini sevmesi

entry11 galeri0
    11.
  1. ermeni sevici ve kürtçü idris-i bitlisi torunlarını çıldırtan gerçek.
    1 ...
  2. 10.
  3. Zaten ilişki sevişme ile bitti.
    0 ...
  4. 9.
  5. sevmek kelimesi biraz abartılı olsada iki türk hakanı birbirlerine saygılı olmuşlardır. yavuz çaldıran savaşı sonrası tebriz'i ele geçirmesine rağmen şehri safevilere bırakıp geri çekilmiştir. fakat mısır memlüklerini ortadan kaldırmak için çölleri aşmış ve mısırı türk eyaleti yapmıştır. sünni çerkes kökenli araplaşmış memlükleri ortadan kaldırmak için büyük gayretler gösteren yavuz'un şii türkmen safevileri ortadan kaldırma fırsatı varken tebriz'den geri dönmesi bu durumu kanıtlar.
    2 ...
  6. 8.
  7. 7.
  8. Yavuz biz islam mucahididir, davasi dini mubin islamin yavsan otunun bittiği diyarlara kadar giderek insanlari medenilestirmesi ve marifetullahin hakkiyla idrak ettirilmesidir. Şah ismail ise sınır boylarinda serserilik eden bir şia yobazidir. bu durumda yavuzun islami anlamda sah ismaili sevmesi söz konusu olamaz, ancak mektuplarda geçen ifadeler diplomatik nezaket geregidir, zaten aynı soydan olduklari icin maddi anlamda da bir kardeşlik vardir.
    3 ...
  9. 6.
  10. Sayin yazar tesekkur ederiz arastirma icin.zira t ari hii vesikasini merak ettim.
    0 ...
  11. 5.
  12. Aşağıda rivayet edilen olay yavuz sultan selimin trabzon sancaktarı olduğu dönemde geçmektedir.

    Yavuz Sultan Selim şiire, edebiyata ve satranç oynamaya meraklı biridir. Aynı şekilde Şah ismail’de de bu özellikler vardır. Sarayında ünlü şairleri barındırır ve çok iyi satranç oynar. Bunu bilen Yavuz şahın bu özelliğinden yararlanmak ister. Tebdil-i kıyafetle (gezgin bir abdal kılığında) şahın ülkesine gider. Hanlarda , kervansaraylarda satranç oynayarak önüne geleni yener. Haber şaha ulaşır. Şah der ki çağırın bir de benimle oynasın. Yavuz Şah’ı da yener. Şah sinirlenir ve Yavuz’a der ki: "Sen edep nedir bilmez misin? Hiç şahlar mat edilir mi?" Elinin tersiyle Yavuz'a bir tokat atar. Şah'ın kızdığını anlayan Yavuz onu yücelten şiirler okumaya başlar. işte şahın huzurundan ayrılırken de bu şiiri okur.

    Sanma Şahım Herkesi Sen sadıkâne Yâr OlurHerkesi Sen Dost mu Sandın Belki Ol Ağyâr OlurSadıkâne Belki Ol Âlemde Bir Serdâr OlurYâr Olur, Ağyâr olur, Dildâr olur, Serdâr Olur

    Ancak Şah ismail hâlâ onun Yavuz Sultan Selim olduğunu anlamamıştır.Yavuz yediği tokatın acısını unutmaz. Birkaç sene sonra Çaldıran’da Şah ismail’i yener ve ona bir mektup gönderir. Mektupta o günkü tokadın acısını aldığını söyler ve ilave eder:"Atacaksan tokadı böyle atacaksın
    2 ...
  13. 4.
  14. Çok büyük adamların birbirine sayın diyerek köstürmesi gibidir.
    1 ...
  15. 3.
  16. doğru önermedir. şah ismail yavuz sultan selim i sevse ne olur amk.

    karısını savaş meydanında bırakıp kaçan şah ismail teneke padişahın tekiymiş. evet.
    4 ...
  17. 2.
  18. 1.
  19. şii-sünni düşmanlığı yaratmak isteyen birtakım çevrelerin yok saydığı, üzerinde durmadığı gerçektir.

    evet, bunu da tarih yazar. ama nedense kimselerin işine gelmez yavuz ile şah ismail'in birbirine "kardeşim" diye hitap ettiği mektuplar.

    hazreti yavuz çaldıran savaşı sonrası ilişkilerin normalleşmesi ile birlikte şah ismail han'a yazdığı mektupta şunları söylemiş;

    --spoiler--
    anlaşılan odur ki kızılbaşlar şahı bir kılıcı gardaşından esirgemiş ve vermek istememiştir, bu durum iki kardaşın birbirine itimadı olmadığına delildir, hülasa kardaşım kızılbaş şahı ismail şahsıma itimat etse ve gardaşlık beslese idi kılıcın sahtesini değil aslını gönderir biz de topun namlusunu bir darbede yarar idik...
    --spoiler--

    ifadelere bakın.
    "kızılbaşlar şahı gardaşım", "iki kardaş"...
    evet, yine bu mektuba şah ismail han'In cevabında da bu kardeşlik ve dostluk ifadelerini gözlemlemek mümkün.

    --spoiler--
    gardaşım yüce hünkar selim han devletlü, hiç şüpheniz olmasın ki kılıç aynı kılıçtır, oğuz oğuzu aldatmaz ve yalan söylemezdir. kılıç aynı kılıçtır ama kol aynı kol değildir...
    --spoiler--

    ifadeye bakın;
    "gardaşım yüce hünkar selim han devletlü".

    bu ifadeler birbirine düşman, hatta nefret besleyen iki hükümdarın ifadeleri olabilir mi?

    aslında onlar kardeş ve kardeş olduklarının bilinci ile birbirlerine "kardeşim" diye hitap ediyor, saygıda kusur etmiyorlar.

    sanırım çaldıran savaşı'nın bir hata olduğunun ikisi de farkına varmış, biraz geç olmuş ama olsun...

    şimdi bakıyorum da şah ismail'e söven sünniler, yavuz'a söven ve hakaret eden aleviler var.

    her ikisinin de yaptığı büyük yanlıştır.

    iki kardeş savaşmış olsa dahi birbirine saygı ve sevgi gösterirken size ne oluyor ulan?

    siz kimsiniz ki hazreti yavuz'a sövüyor, şah ismail han'a hakaret ediyorsunuz allahın belaları? işte aramıza bu nifak tohumlarını sokanlar, aleviyi sünniden ayırıp türk olmaktan çıkaran, sünniyi de yezidi olarak adlandıranlar bizden değildir. bunlar hep kürtlerin ve ermenilerin türkmenler arasına ektiği nifak tohumlarıdır.

    ben sünni bir türkmenim, ama bir o kadar da aleviyim.

    not: yavuz ve şah ismail'in örnek gösterdiğim mektuplaşması şu hikayeden alıntıdır;
    (bkz: kılıç aynı kılıçtır ama kol aynı kol değil/#17558991)
    14 ...
© 2025 uludağ sözlük