Bugün çoluk çocuğun "ehehe film diye bunları mı izliyordunuz aq " diyerek dalga geçtiği cüneytin tarihimsi filmlerinin sözümona roman muadillerin yazarıydı. Çocukken çok okumuştum kendisini, kitapları ve fikirleri ortalama zekalı 10-12 yaş kitleye hitap ederdi. Osmanlı dudaktan öpüşmezdi gibi argümanlarla padişahlarını savunurdu. Bak aklıma gelince patladım yine ahahaha.
Yavuz Bahadıroğlu vefat etmiş.
"Nasıl bilirdiniz?" diye soran olursa;
1. Türk'ün son başbuğu Atatürk'e düşmanlığı ile bilirdim.
2. Türklüğün son kalesi Türkiye Cumhuriyetine düşmanlığı ve hilafet hayranlığı ile bilirdim.
3. Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'a ve manevi kızı Ülkü'ye attığı çirkin ve aşağılık iftiraları ile bilirdim.
4. Saltanat hırsı uğruna "67 şehzadenin katli Kuran'a uygundur" diyerek yüce kitabımıza attığı iftiralarla bilirdim.
Bu iftira ve hakaretleri üzerine açılan dünya mahkemelerinden beraat ettirildi ama Mahkeme-i Kübra'da Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı şehitlerinin önünde yeniden yargılanacaktır.
tesadüfen bir konferansına katıldığım ve konuşmalarından çıkardığım büyük bir osmanlı ve hz muhammed aşığı bir köşe yazarı cumhuriyete ince göndermeler yapan ve kendini çok zeki sanan bir zat. kendisine sorulan sorular karşısında karşısındakini aşağılayan ve bu aşağılamaylada kendisini bilge tarihçi sanan garip bir adam.
kitaplarını okuduğumda kendi kendime "yahu bizim tarihimizde hiç mi kötü bir vaka olmamış?" diye soruyorum. yanlı tarihçi, belli ama yazdığı kitaplarda insanı sıkmayan, okumaktan bezdirmeyen akıcı bir anlatım dili kullanıyor.