tarihi tahlil romanlari yazan bir yazar. cok guzel eserleri vardir. osmanli'dan, harzemsahlilara, endulus emevi devletinden, kurtulus savasina kadar musluman turklere dair romanlar yazmistir. keske musluman olmayan orta asla turkleri hakkinda da yazsaymis bir seyler derdim hep. ayrica fikir, deneme turunde eserleri de vardir.
tarihi roman konusunda aşmış olan yazardır.betimlemeleriyle hayal dünyanızda izlettirir olayları.coşkun bir şekilde anlatışı ve güzel üslubuyla tarihi sevdirir
(bkz: biz osmanlıyız) şiddetle önerilir. osmanlı ahlak anlayışı sosyal alanda yapılanlar vakıf sistemleri ve daha bir çok konu üzerine çok şey öğreneceksiniz..
asıl adı yavuz bahadıroğlu olmayan hulusi kentmen görünümlü yazar. ses tonu çok etkileyicidir ve çok tatlı bir şahsiyettir. tarihi romanları okunulasıdır. köşe yazıları da en az romanları kadar okunulasıdır. (bkz: biz osmanlıyız) şiddetle tavsiye edilirdir.
hafta içinde ak parti ve recep tayyip erdoğan hakkında harika bir konuşmasını moral fm de dinlediğim tarihçi. sanılmasın ki ak parti propagandası yapmıştır. ben ve benim gibi ak partiye oy verdiği halde son dönemdeki hatalı uygulamalardan rahatsız olan insanların dili olmuş iktidarı harika bir üslupla eleştirmiştir. ağzına sağlık hocam... keşke bir link verebilsem de dinleyebilseniz.
padişahlarla bozmuş, dindar insanlara nasıl gaz verileceğini çok iyi bilen yazardır. radyodaki konuşmalarını dinlerseniz tanrı, padişah gibi kavramlara duyduğu fetişten aslında güç kültüne ne kadar düşkün olduğu anlaşılabilir. yani bir yandan islam barış dinidir deyip bilinçaltından güç imgelerine manyakça bağlılık gösteren bir sadomazoşist olduğunu anlayabiliriz. höyt olur mu löyn diyenler çıkacaktır eminim ama şöyle düşünmek yerinde olur diye tahmin ediyorum: bu adamın her gün bahsettiği şey hem tanrının gücü karşısında ezilip kendi benliğini onun karşısında yok etmek hem de tanrının temsilcisi saydığı padişahların gücüyle kafirleri dünya üzerinden silmek. bu çok net bir şekilde sadomazoşizm... dedemin sayesinde her gün duyduğumuz radyo programından yapılabilecek çıkarım budur. kitaplarını okumadım fakat orada bunun tam tersi şeyler yazıyorsa o zaman daha kötü tabii...
Antensiz bir türlü çekmeyen kocaman bir teybimiz vardı sırf onu dinleyebilmek için evdeki kepçeyi anten yaptığım zamanlardı. Radyoda müzik dinlemek amacıyla frekansları gezerken duyduğum bir mehterle başladı herşey durdum hemen sese kulak verdim : "Geçmiş zaman olur ki programı başlamış bulunmaktadır ben Abdullah Arıdoru. Sevgili Hocamız ile beraberiiz bugün de sayın dostlar "diyordu.
Tarih dersi nedir bilmem anlamam benim işim mahallede ki erkek takımıyla ayağında kim kaça kadar top saydıracak bunun hesabını yapmaktı.Kız çocuğu bebekle oynar erkek topla kızım sen erkek misin diye annemin söylendiği,benimse ayağımda 150ye kadar top sektirdiğim için erkekler arasında forsumun olduğu zamanlardı.
Sevgili hocamız o kadar güzel tarihten bahsediyordu ki hayran kalmıştım artık her çarşamba günü saat 14.00'da Geçmiş Zaman Olur ki programını kaçırmıyordum okuldan geldiğimde direk radyoyu açıyordum. Herkese ondan bahseder olmuştum tarih benim için ders sınırlarını aşmış bir sevda haline dönüşmüştü mahallede top sektirme lüksünü bırakmış artık Yavuz Sultan selim Alevileri katletti mi katletmedi mi II.Abdülhamit Ulu Hakan mı Kızıl Sultan mı bunları tartışır olmuştum..
7 sene programını hiç kaçırmadan dinledim.Tüm tarih hocalarıma ondan bahsettim. Meğer tüm hocalarım onu tanırmış hatta babam onun romanlarını okurmuş lisedeyken.
Bunu duymak beni çok mutlu etmişti. Onun söylediği her söz benim gözümde tartışmasız doğruydu. Okuyanlar belki hatırlamıştır evet bahsettiğim kişi YAVUZ BAHADIROĞLU.
Bu seneye kadar onun hep hayranı idim. Msnim bile Biz Osmanlıyız ne kadar hayran olduğum ortada zaten Geçen sene beni yanına çağırdı sanki dünyalar benim oldu. Bazı sebeplerden dolayı yanına gidemedim.Şuan hüsrana uğramış bulunmaktayım benim 8 senedir hayran olduğum insanla görüşlerimiz meğer ne kadar zıtmış.
Keşke hep hayalimdeki gibi kalsaydınız keşke hiç tanışmasaydık hocam keşke.
daha çok çocuklara osmanlıyı ve islamı sevdirmek amacıyla yazan , asıl adı niyazi birinci olan rizeli romancı şahıs . o yaşta çocuklar için gayet sürükleyicidir romanları . ama 16 yaşından sonra sıkıcı ve yetersiz olmaya başlar.
türk tarihini gerçeklikten uzaklaştırıp efsane haline getiren tarih bilimini vehbi vakkasoğluyla ziyan eden katl eden mahfeden ziyankarlar..islamı dini sevdirmek ayrı bir ulusun tarihini evlıyanın duasına bağlamak ayrı.bunu yapmaya hakları yok.tarihimizi emanet edebeilecegimiz son insanlar
kitaplarını okuduğumda kendi kendime "yahu bizim tarihimizde hiç mi kötü bir vaka olmamış?" diye soruyorum. yanlı tarihçi, belli ama yazdığı kitaplarda insanı sıkmayan, okumaktan bezdirmeyen akıcı bir anlatım dili kullanıyor.
çocukluğumda okuduğum tarih romanları olan cemaatçi yazardır. eskiden severdim pek bir. benim gibi mütedeyyin bir ailenin çocuğu olunca öyle veya böyle bir dayatması oluyor dine dinayete dair. işte bu adam da o dayatmanın ürünüdür hayatımda. ha keşke doğru düzgün objektif bir şekilde tarihimizi anlatan romanlar olsa da biz de çocuğumuza okutsak.*