mart ayı sonrası sokaklarda rahatlıkla gördğümüz,geceleri sanırım açlıktan ağlıyorlar,seslerinden uyuyamadığımız,nedense benim tutmaya hatta yüzüne bakmaya korktuğum yavrucuklar.
eğer ki kaka kumunun olduğu kapıyı büyük bir salaklıkla kapalı unutursanız, bi de gelip yatak odanızda deli gibi bi şeyler aranıyomuşçasına* mivvvliyorsa, orda duran en kaka kumumsu yere kendince koca bir öbek bırakacak olandır. kusura bakma ufak kızım ya.
ikamet ettiğim karşıyaka'da (izmir) bol bol bulunur bunlardan. öpmek istiyorum ama hep kaçıyorlar. tabi gargamel gibi gözüküyorumdur onlara! ben de kendimi görsem ben de kaçarım tabi! aferim yavrucaklara!
kendilerini bırakıp giden şıllık bir anneye sahip olmalarından mütevellit, gün itibarı ile iki tanesine mecburen sahip olduğumuz sevimli şeyler. daha gözleri açılmamış ve sürekli mikmikleyip (-ki henüz miyavlayamıyorlar bile) duruyorlar. o değil ne yer ne içer bunlar bilmiyoruzda. eski bir göz damlası şişesini biberon niyetine kullanıp sütle besliyoruz ama kafi midir değil midir ne bilelim. kutularında koyun koyuna uyuduklarına göre hallerinden memnunlar herhalde. hey allahım... çok minik ve çok tatlılar yahu.
bildiğin bebekten farkı olmayandır. 2 saatte bir biberonla beslersin, gazını çıkarırsın, koynunda uyutursun, temizlersin.
allah'ın en güzel tecellilerinden biridir şüphesiz. inanılmaz sevimlidir ve en güzeli ise biberonla beslendikten sonraki sevgi gösterisi gıyabındaki mırıldanmalarıdır.
elimde 5 adet yavru kedi bulunmaktadır. haliyle 5 kediye bakmak çok zor bir hal aldı. kış da geldiği için sokağa atamıyorum, bir aylık, iki aylık ve 4 aylık kediler bunlar istanbul'da olup da almak isteyen arkadaşlar özelden bana ulaşırsa sevinirim.
el kadarken evinize gelip bütün aile halkını kendine aşık eder. ama çiftleşme dönemi geldiğinde de sinirden küplere bindirir.
bu sabah 6 buçukta dışarı çıkardım. başıma gelmiş miyav da miyav. insanın ergen kedisinin olması ne zormuş. şimdi de geldi ölü gibi yatıyor saatlerdir. işini bitirdi ya.
"miuu, miuu" sesleriyle en gaddar insanın bile yüreğini yumuşatan,
hiç büyümeyeceği izlenimi veren, bir heves kucağa alınıp eve götürülüp
sonradan ihmal edilen şirin suratlı şeydir.
10 dakika kadar önce çıplak gözle gördüğüm en küçük boyutlusuna denk geldiğim şirin varlıklar. böyle bir güzellik olamaz ya. insan dokunmaya kıyamıyor.
mart sonu olduğundan daha çok görürüz bunlardan inşallah!
bu aralar sokaklarda miyav miyav bağıran kediciklerdir. anaları doğuruyor insanlar ise onları sokağa atıyor. hayır yani insanlara noluyor? anası çok güzel bakıyor onlara. senin ayrıca bir şey yapmana gerek yok ki. yemesinden tuvalet eğitimine kadar anası öğretiyor.