10 saatlik bir karayolu yolculuğundayız. muavin ile aramızda ilginç bir arkadaşlık gelişti. herif niyeyse yüksekokul anılarını anlatmaya, bize içki getirmeye ve sürekli yanımıza gelip bir şeyler söyleme gereği duymaya başladı. samimiyet oluştu niyeyse.
tam çarprazımızda bir kız oturmakta, sağlam bir hatun diyebiliriz. kıza da yakın davranıyor bu. bir şeyler ikram etmeler, kızla sohbete girmeler falan... neyse bir kaç saat geçti, bu yine benim yanıma geldi. o an şöyle bir diyalog yaşandı:
-ben: kız seni arzuluyor.
-muavin: lan!! sus lan deli!!! deli!!! sus sus, öyle denir mi lan!!! deli bu deliğ!!!
evet, aynen böyle bir tepki verdi. niyeyse halk arasında arzulamak diyince akla direkt seks geliyor, o da öyle düşündü sanırım. her neyse...
saatler ilerliyor, ara verildi. muavin gavatı arayı fırsat bildi dışarda kızla takılıyor. biz de bakıyoruz öyle, araları iyi yani.
tekrar yola koyulduk, gidiyoruz. ön tarafa gitti muavin. bir kaç dakika sonra geliyor. karşıdan geldiğini görüyorum, kızın da görüş açısı orası, kafayı oraya doğru çevirmiş. bizim gavat muavin bir anda elektro bugi yapmaya başladı. evet, elektro bugi yapmaya başladı herif karşıdan gelirken. kız ve ben seyrediyoruz adamı.
bu sırada elleriyle dengeyi sağlama durumu yok tabii eller ile elektro bugi yaptığı için. araba geniş bir kavşağa girdi, bizim mal bir anda dengesini kaybetti ve otobüsün orta merdivenine yuvarlandı. kız şaşkın gözlerle bakıyor, orta merdiven benim tam sağ tarafımda ve malın düştüğü hali direkt görüyorum. gülmek istiyorum ama yüzüme bakıyor zaten gülemiyorum.
sen misin kıza artistlik yapmaya kalkan... cezasını böyle aldı işte şerefsiz. üstüne bir de kol saati kırıldı salağın. kırılan saati bana gösterirken, saati nasıl aldığının hikayesini de gayet uzun bir şekilde anlattı sağolsun. kanka olduk.
koridora dikilip elini tavan bölmesinde bulunan, bagaj görevi gören raflara dayayarak seyahat etmeyi benimsemiştir. ordan yolcuları rahatça keser, hafif gideri olan ama erkek ama kadın (tercihlere saygım sonsuz efem) yolcuyu göz hapsine alarak ona pozlar atar. yok uzaklara bakmalar yok şakalar komiklikler.