yatılı okumak

entry10 galeri0
    1.
  1. 15-17 yaşları arasında şehir dışında lise okumaya giden bir gencin başına gelmiş en kötü şeydir. hiçbir güzel yanı yoktur. insan aileden çok evi özler bu dönemde. hergün eve çıkma planları yapar. hele birde yatılının abileri vardır. küçükler hep kullanılır. insan hayatı öğrenir öğrenmesine ama rezillik içinde öğrenir. yıllar geçtikçe yatılıya alışmaktan mıdır nedir daha eğlenceli gelmeye başlar. kızlar erkeklerden biraz daha şanslıdır bu konuda. en azından dayak yiyip kullanılmazlar.
    3 ...
  2. 2.
  3. yatılı erkek pansiyonu daha boktur nihayetinde. Zira belletmenler bile o kadar benimsemiştir ki bu durumu kimi belletmenler etüdte ses olunca "sizi düz duvara tırmandırırım görürsünüz ulaan, 23.30'a kadar cezalısınız, çıt yok anlaşıldı mı!!" diye egolarını okşadıktan 10 dk sonra hadi etüd bitmiştir diye sizi koyun sürüsü gibi salıverir.
    yat saati geldiğinde hoca son bir kez odaları kolaçan ettikten sonra telefonlar çıkarılır ve düz duvara tırmalınır sonuç olarak.**
    0 ...
  4. 3.
  5. gecenin bi vakti henüz muhabbet bitmişken sınıfın,dönemin hatta okulun en kalın sesli ergen kişisi alt yataktaki elemana sorar:
    (ırak işgali zamanı)

    "hakkı !... amerikan askerleri şu an nerde?"

    -----burda bir an south park sessizliği------

    ----kopma efekti tüm koğuş sıçar gülmekten----

    ---hakkı dumur durumdan çıkıp cevap verir---

    "sizin evde koğuşlanmış durumda kamilciğim"
    1 ...
  6. 4.
  7. kazandığınız liseye bağlı olarak yaşayacağınız günlerin güzelliğinin değeri tartışılacak konu. güzel miydi? güzeldi. ancak bir o kadar da bunaltıcıydı. cuma günü gelse eve gitsek, pazar günü çekilen stres... bir daha yaşamaya katlanamami katlanılacak gibi de değil. ama insanı erken olgunlaştırır. eli işe hazır olur. o değil de insan geçmişi neden hep iyi yönleriyle hatırlarki?
    1 ...
  8. 5.
  9. insanı mahveden yerler, özellikle resmi yatılı okullarsa.
    hiçbir özel alanınızın olmadığı, yaşamaktan ziyade belli bir kalıpta yaşıyormuş gibi yaptığınız , sürekli gün saydığınız yerlerdir yatılı okullar.
    ne sevgi vardır ne ilgi ne de anlayış...
    iki kelime yan yana gelince en fazla bu kadar itici bu kadar negatif olabilirdi sanırım...
    8 ...
  10. 6.
  11. bitirene kadar dünyanın en kötü yerleri ama bitirdikten sonra okul diye bir şey kalmadığı sadece arkadaşlıklar kaldığı için güzel gelmeye başlayan yerler.
    okurken kimse ne güzel arkadaşlıklar varmış burda ne kadarda bambaşka dostluklar kurduk diye düşünmez.
    kattığı şeyler illaki vardır sonuçta yıllarını orda geçiriyorsun ama "kendi ayakların üzerinde durmayı öğreniyorsun" minvalindeki anlatımlara kesinlikle katılmıyorum.
    nerde olursan ol zaten o kadar zaman zarfında değişmiş olacaktın yatılı okula büyük anlamlar yüklemeye gerek yok.
    7 ...
  12. 7.
  13. 8.
  14. gencecik yaşta ruhta hasarlar bırakan yıllardır. hele bunu 80'li yıllarda yaşadıysan gerisini sen düşün. postanenin jetonlu telefonundan (o zamanlar her evde tel. yok), haberleşmek adına muhtemelen bir akrabanın ist.daki telefonunu ararsın, elinde kalan son jetonu yutar ankesörlü telefon. ptt memurlara çocuk halinle anlatmaya çalışırsın, jetonumu yedi diye, kimse oralı olmaz , derdinden anlamaz, konuşamadan, jeton da gitmiş olarak tırıs tırıs çıkarsın postaneden. yokluk yılları amk...
    pazar günleri izin saatlerinde çarşıya çıkarsın sivildekiler aileleriyle restoranlarda yemek yemektedir, sen yalnız oralarda dolanırken. kışın duş almak meseledir, sadece pazar günleri, asker usulü sırayla 10 dk. sınırlamasıyla yıkanabilirsin. acil durumu olanlar ise nöbetçi öğretmene durumu bildirerek sabahın köründe kazanlar müsaitse yıkanabilir. bazen yanmayan kaloriferler yüzünden buz gibi koğuşlar, wc.ler, buz gibi suyla ellerinde çoraplarını yıkarsın. hasta olursun tek başına bütün gün ranzada ah annem nerdesin diye ağlarsın. walkman'ini, çamaşırhanede giysilerini çalan mı dersin, piç ve çıkarcı arkadaşlar mı dersin. insan sarraflığına geçiştir. yemekhanede bazı yemekler harika çıkar hayatının geri kalan bölümünde o yemek hep yatılıyı hatırlatır. bazı kötü pişirilen yemeklerinse leş gibi kokusu 100 m.den gelir, yiyemez aç kalırsın, kantine yollanırsın tost most yemeye. yatılı okumanın bazı iyi yanları da vardır tabi ki. mesela çocuk yaşta sorumluluk almayı çok iyi öğrenir, erken olgunlaşırsın. spor imkanları iyidir, sistemli bir dolabın olur ve ders çalışma ciddiyeti kazanırsın. bunlar sende erken geliştiği için de askerlikte, yurt dışında vb. zor şartlara çok rahat uyum sağlarsın. yatılıda tv saatleri de aynı askerlik gibidir. kıdemli üst sınıflardan birileri bir kanal açar, sen de mecburen ona takılırsın. artık nasıl oluyor bilmiyorum. bilmek de istemiyorum.
    6 ...
  15. 9.
  16. Her günü ayrı anılarla dolu gençlik eğlencesi. Pansiyon. Oda arkadaşları. Ter kokuları. Kudurmacalar. Ne ararsan.
    0 ...
  17. 10.
  18. ortaokulda ve lisede yaptığım şey.

    yatakhanede kimse yokken camdan bakıp annemi babamı hatırlardım. hayal kurardım belki yarın ziyaretime gelirler diye. geceleri de yorganın altında ağladığım çok olmuştur.

    zordur yatılı okumak.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük