uyurgezer olduğunuz dönemde misafir olunan evde uyurken gezmek, gezmekle kalmayıp arkadaşınızın babası gecenin köründe lavaboya giderken kendi babanız zannedip konuşmaya çalışmak. sabah kahvaltı sofrasında gece olanlarla ilgili hiç birşey hatırlamadığınız için tuhaf bakışlara maruz kalmaktır.
yatılı gidilen misafirlikte akşam yemeğinde içki varsa eğer dozunu ayarlaymayıp hafif gaz çıkartacağını zannedip akabinde salonun ortasına ya da yemek masasına mide rahatlayıncaya kadar kusmak.
ben küçükken kötü olaylardan dolayı çok yakın bir aile dostumuzun evinde kalmıştım. 7-8 yaşında filandım. tek başıma salonda yatarken altıma işediğimi hatırlıyorum. gecenin bir vakit de hem korkmuş hem utanmıştım söylemeye. sabaha kadar çiş içinde yattım. sidik kokusunu çok iyi bilirim o günden beri.
tuvalet ve banyoyu sürekli birilerinin meşgul etmesinden dolayı tuvalet sırasına girmek zorunda kalmak, veya ortamda aile ya da akraba varsa telefonla meşgul olduğunuzda etraftaki gözlerin size tuhaf tuhaf bakması; acaba sevgili olayları mı vs. oradan anne bi dürtler "ne yapıyorsun sen herkesin yanında böyle" diye. Hiç bir şey evindeki rahatlık gibi değildir!
