bazı ibadetlerde olduğu gibi namazda sadece allah'a karşı yapılan sembolik bir ibadettir. muhatap yalnızca allah'tır. dolayısıyla bir sebepten namazı kılamama durumlarında, yakalanan ilk fırsatta samimi bir şekilde niyet edilip kaçan namaz kılınırsa bence rabbin kabul etmemesi için hiçbir sebep yoktur. dikkat ediyorum kaza kılın demiyorum. zaten kaza diye bir şey yok. tabi önce bunu istemek lazım, sonra inanmak lazım. "yea nasıl olsa kaçtı artık yapacak bir şey yok" şeklinde düşünürsek zaten baştan sıkıntıdır. imani bir eksiklik vardır ve şeytan sürekli oradan vurur. allah yalnızca-sadece kendi ile alakalı olan ibadetlerde-durumlarda daha affedicidir. misal bir zekat ibadetinde, bir kul hakkı durumunda daha farklı olabilir. çünkü allah'ın buraya affetmek noktasındaki direk müdahalesi karşı taraftan birilerini(hak sahiplerini)de etkileyecektir. o sebepten hem ibadet olup hemde başka insanları etkileyen durumlarda daha çok dikkat etmeliyiz, ehemmiyet göstermeliyiz. ama namaz ibadeti sadece allah'ı ilgilendiriyor. o sebepten namaz geçti, namazı kaçırdım gibi bahaneler yersizdir. o acil olan iş biter bitmez ivedi şekilde kaçan vakte niyet edilip hemen namaz ifa edilmelidir. unutmayın. allah'ın bizim öyle yatıp kalkmamıza ihtiyacı yok. biz namaz ibadeti ile imanımızın, kulluğumuzun kalitesini allah'a bildiriyoruz. allah çokça merhametlidir. o'na dua edin.