Her canlının en az bir kere, birçoğunun ise sürekli yaşadığı gitgeldir.
Uyumadan önce su içmek ve tuvalet hacetini görmek biyolojik bir gereklilik, öyle olmasa bile adettendir.
Fakat bir sorun vardır: önce su mu içilecek, yoksa tuvalete mi gidilecek?
Önce su içsen ve tuvalete gitsen, içtiğin suyu harcayacağını ve yeniden susayacağını düşünürsün...
Önce tuvalete gitsen ve sonra su içsen de bu kez sonradan içtiğin suyun yeniden tuvaletini getireceğini düşünürsün...
ki bunların ikisi de olur.
zor bir durumdur.
araya bir de diş fırçalama girdi mi iş uzar, üçlü averaj sistemi gibi karışır.
diş fırçalamak susatır, aynı zamanda o su sesleri, ağza alınan su vs. insanın tuvaletini getirir. bu durumda önce diş fırçalama, sonra su ya da tuvalet seçimlerini yapmak gerekir.
daha derinlere inildiğinde, tuvaletten sonra ellerin yıkanması sırasındaki su sesleri de maalesef bizi aynı noktaya getirir.
mübağalalı anlatımı olsa da bu, başta da dediğim gibi, hepimizin en az bir kez düşündüğü, gitgel yaşadığı bir olaydır sanırım.
tam bir kısır döngü...
değişik varyasyonları denenerek uyku için en uygunu da tercih edilebilendir.
mesela bu gece suyu sonda içtim, pek iyi gelmedi diyebilirim. en azından bedenim öyle söylüyor.
sıcacık yatağa yatmışken dünyanın en zor işi gibi gelen şeydir, eğer üşenip gitmezseniz sabah erken saatlerde müthiş bir çişle uyanıp dakikalarca işemeniz mümkün.