"mesaj atsam mı? yok lan atma o atsın vur kafayı yat sen. hufff sineklerin de var ya...." düşünceleriyle, yastığın ve vücudun uyku pozisyonuna getirilmesi çabalarıyla geçen bir dakikadır.
yaz sıcağında iğrenç servisten inip eve gelmişken, odamın penceresinden rüzgar ılık ılık eserken, toplanmamış dağınık yatağım "gel devam edelim" (seks değil ergen, uyku uyku) beni çağırırken, o en hafif 1 dakikadır.
yatakta bulunan yastıkların hangisinin apış arasına alındığını hangisinin üzerinde uyunduğunu hatırlama,elle yoklama sürecidir.düşümeye gerek yok.bazen acaba çişimi yaptım mı? saati kurdum mu? gibi paranoyalara da gebedir.
pişmanlıklar gelir hep akla ve vicdanınızın sesini duyarsınız ve onu duymamak için ya şarkı söylersiniz ya da gözlerinizi sıkıca kapatıp uyumaya çalışırsınız.
eğer soğuk bir gece yatağa girmişseniz olacak şeyler :
1)içinize garip bir üşüme sonra donma gelir.
2)hafiften karından ses gelir sonra arkadan !
3)ısınmak için yellenirsiniz.
4)yellendikten sonra sakın yorganı oynatmayın her an bir gaz zehirlenmesi ile karşı karşıya kalabilirsiniz .
vücut ısısının saniye saniye değişikliğe uğradığı evredir. sabit bi sıcaklık yakalanmalı ve yatağın her yerine eşit oranda dağıtılmalıdır bu evrede uyumak ikinci plandadır.
insanı huzurla ya da endişe ile kaplayan 1 dakikadır.
ilk önce yatakta en sıcak olan nokta bulunur. Yatak duvar yanında ise duvarın soğukluğuna göre yakınlık, uzaklık ayarlanır.
yastığa şekil verilir, uygun pozisyona getirilir. ikinci bir yastık varsa uygun yerlere konur. Sabah yatak düzeltilmemişse 30 saniye yorganı düzeltmek için tepinmekle geçirilir. 5 - 10 saniye aralıklarla en rahat pozisyonlar denenir. en rahatı seçilir ve gözler kapatılır.
Gözler kapatıldıktan sonra başka bir boyuta geçilir. Gelecekte yaşanılacaklar tahmin edilir. Hafta sonu ya da hafta içi olmasına bağlı olarak belirli bir psikoloji ile uyunur.
Hele ki yatağa girdiğinizde sizi bekleyen ve yerinizi sizin için çoktan ısıtmış biri varsa günün en güzel 1 dakikasıdır.